Suudi Arabistan Çalışma ve Sosyal Kalkınma Bakan Yardımcısı Temadır bin Yusuf el-Remah, 14 Mart’ta New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Statüsü Komisyonu’nun (KSK) 62. Toplansı’na katılan binlerce kadına Suudi Arabistan’daki siyasi liderliğin, ‘kadınların çalışmasının yaşam koşullarının gerektirdiği bir hak ve zorunluluk olduğu, lüks veya ikincil bir durum olmadığı’ kanaati taşıdığını belirtti. Remah, ‘2030 Vizyonu’nun kadınların ekonomik güçlenmesini destekleyen ve işgücü piyasasına katılımlarını artıran stratejik hedefleri kapsadığını vurguladı.

”Vizyon 3 ana eksene dayanıyor”

‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kırsal Kadınlar ve Kızların Güçlendirilmesindeki Zorluklar ve Fırsatlar’ temalı KSK’nın 62. Toplantısı kapsamında Bakan Yardımcısı Temadır bin Yusuf el-Remah, konuşma yaptı. Bu bağlamda 2030 Vizyonu’na dikkati çeken Remah, “Vizyon, üç ana eksene dayanıyor; canlı bir toplum, gelişen ekonomi ve iddialı bir vatan” dedi. Suudi Arabistanlı kadınların güçlerinin önemli bir unsuru olduğunu vurgulayan Remah, “Yeteneklerini geliştirmeye, enerjilerine yatırım yapmaya, geleceklerini inşa etmek için doğru fırsatlara sahip olmalarına, toplumumuzun ve ekonomimizin gelişimine katkıda bulunmalarına devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Suudi Arabistanlı kadınların çeşitli alanlardaki rollerini yerine getirmede yetenek ve verimliliklerini kanıtladıklarını söylerken, kadınların Şura Meclisi ve Belediye Meclisleri’ne katıldığının, çok sayıda devlet kurumunda ve özel kuruluşlarda görev aldığının altını çizdi.

Remah, “Suudi Arabistan liderliği, kadınların çalışmasının yaşam koşullarının gerektirdiği bir hak ve zorunluluk olduğuna, lüks veya ikincil bir durum olmadığına inanıyor” dedi. 2020 yılında tamamlanacak olan Ulusal Dönüşüm Programı’nın kadınların ekonomik güçlenmesini destekleyen ve işgücü piyasasına katılımlarını artıran 36 stratejik hedef içerdiğini kaydeden Remah, gönüllü çalışmayı teşvik etmenin veya kar amacı gütmeyen sektörün büyümesini desteklemenin yanı sıra sosyal hizmetler sistemi aracılığıyla kadın vatandaşları güçlendirmeye odaklanıldığını açıkladı. Remah, özellikle kırsal alanlardaki kadınların, entegrasyonunun ve kırsal bölge ve şehirlerde topluma katkı sağlamalarının desteklenmesini kolaylaştırmak için dijital teknolojinin önemine vurgu yaptı. Nitekim dijital ekonominin büyütülmesi, vatandaşlarla ve iş dünyasıyla iletişim kanallarının desteklenmesi konusunda çaba sarf edeceklerini söyleyen Remah, çalışan kadınlar için çocuk bakım hizmeti verecek ve çalışan kadınları destekleyecek programlar gibi ekonomik bağımsızlıklarını kolaylaştıran imkanlar sağlanacağının altını çizdi.

Remah ayrıca, Suudi Arabistan’ın çabalarının sadece kadınların işgücü piyasasına girmesi için değil, aynı zamanda pozisyonlardaki cinsiyet dengesini sağlama, kadınların liderlik vasıflarını güçlendirme ve karar alma süreçlerine katılmalarını sağlama amacı taşıdığını söyledi. Remah, “Suudi Arabistan, BM’nin kadın hakları anlaşmalarını ve protokollerini onaylayan ülkelerden biridir. 1951 yılında erkek ve kadın işçiler için ‘Eşit Ücret Sözleşmesini’, 2000 yılında da ‘Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesini’ ve ‘Kadınların ve Çocukların Ticaretinin Önlenmesine, Durdurulmasına ve Cezalandırılmasına ilişkin protokolü’ onayladı. Ülkem, kadınlara hiçbir ayrımcılığa başvurmadan tüm medeni ve insani haklarını vermeye ve bunu başarmak için tüm engelleri aşmaya istekli. Kadınları ekonomik, politik ve kültürel olarak güçlendirmek, dünyadaki tüm kadınların hakkıdır ve kimsenin tekelinde değildir. Bu hak, işgal altındaki devletlerde ihlal edilir. Filistinli kadınlar da dünyadaki diğer kadınlar gibi, tüm ekonomik, politik ve sosyal faaliyetleri yürütme hakkına sahiptir. Bu hak, İsrail işgal devleti tarafından uygulanan kuşatma ve sömürgecilik politikasıyla elde edilemez” ifadelerini kullandı.

”Suudi Arabistan kadınların güçlendirilmesi konusunda altın çağ yaşıyor”

Öte yandan Suudi Arabistan BM Daimi Temsilcisi Abdullah el-Muallimi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suudi Arabistan, şu anda toplumsal, ekonomik ve politik açıdan tüm alanlarda kadınların güçlendirilmesi konusunda altın bir çağ yaşıyor. Bu durum, kadınların sadece araba sürmesi ve futbol müsabakalarına katılmasına değil, aynı zamanda ekonomik ve bilimsel güçlenmesine de yansımakta. Mühendislik fakülteleri gibi çoğu fakülte de kapılarını kadınlara açtı” açıklamasında bulundu. Kadınlar için çok sayıda istihdam fırsatı oluşturulduğuna dikkati çeken el-Muallimi, “Kadınlar bu yıl, Suudi heyete liderlik eden Temadır bin Yusuf el-Remah’ın da aralarında bulunduğu önemli bazı konumlara geldi. Suudi Arabistanlı kadınların bu katılımları şaşırtıcı değil. Suudi heyetin tüm faaliyetlerine ve Suudi kadınların üstlendiği role uluslararası açıdan büyük bir talep var” şeklinde konuştu.

“Suudi Arabistan’da dünyanın bilmesi gereken çok fazla girişim var”

Suudi Arabistan Şura Meclisi üyesi Hanan el-Ahmedi de bu yılki oturuma katılan Suudi heyete dair Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suudi Arabistanlı kadınları güçlendirmek için ülkede gerçekleştirilen uygulamalar konusunda dünyanın bilmesini istediğimiz çok şey var” dedi. Bunun birkaç düzeyde olduğunu belirten el-Ahmedi, kadınların güçlendirilmesinin ülkede bugün başlamadığını söyledi. Bu bağlamda Prof. Nura el-Fayez’in Eğitim Bakanı Yardımcısı, Temadır bin Yusuf el-Remah’ın da Çalışma ve Sosyal Kalkınma Bakan Yardımcısı olarak atanmasından ve aile konseyi kurulmasından önce eğitim alanında güçlendirme çalışmalarının yapıldığını, Şura Meclisi’nin kapılarını kadınlara açtığını vurguladı. Hanan el-Ahmedi ayrıca, “2030 Vizyonu’nun ana hedeflerinden biri, kadınlar için birçok çalışma alanı açmak, kadınlar arasındaki işsizliği ortadan kaldırmak ve kadınları liderlik pozisyonlarına yükseltmektir” diyerek Suudi Arabistan’da dünyanın bilmesi gereken çok fazla girişimin olduğuna dikkat çekti.

“Arap bölgeleri görülmemiş koşullara maruz kalıyor”

Öte yandan Tunus Kadın, Aile ve Çocuk Bakanı Neziha Ubeydi de Arap toplumu adına konuşma yaparken, İsrail işgali ve yerleşim politikası, terörizm, savaş, iltica ve yerlerinden zorla göç ettirilme sebeplerinden dolayı Arap bölgelerinin görülmemiş koşullara maruz kaldığını belirtti.

Lübnanlı eski bakan ve Kadın İşleri Ulusal Heyeti Başkan Yardımcısı Vefa el-Dika Hamza da kadınların, kırsal alanlarda tarım ve gıda sektörlerinin gelişiminde önemli rol oynadıklarını vurguladı. Hamza, kırsal bölgelerdeki kadınlar için Novara Gözlemevi’nin, kadınların başarısını vurgulayan politikalar ve programlar kurma konusunda öncü bir tecrübe olduğunu ve kadınlara karşı ayrımcılık konularında farkındalığı artırmak için çalıştığını belirtti.

“Kadınların karar alma sürecine katılımı barış anlaşmalarını daha güçlü kılmakta“

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de oturumun açılışında, “Kadınların karar alma sürecine katılımı barış anlaşmalarını daha güçlü kılmakta, toplumları daha dirençli ve ekonomileri de daha güçlü hale getirmektedir. Aksi halde kadınların temel haklarına yapılan saldırılar, radikalizm ve şiddetin kökeni olabilir” dedi.