Tarihi değerleri, coğrafi konumları, kültürel dengeleri ve sembolik anlamları temsil eden devletler bulunmakta. Belki tüm bunlara, nüfus, finans ya da ekonomik güç de eklenebilir. Bu devletler arasında ABD, Rusya ve Hindistan bulunuyor. Nüfus faktörünü göz önünde bulundurmazsak, bazı eski değerlendirmelere göre bu devletler arasında Suudi Arabistan da yer alıyor. Tabii ki yukarıda belirtilen unsurlardan sadece birine sahip olan ülkeler de var. Fakat bu devlet, bazen sevgi ve nefret açısından duyguları harekete geçirme noktasında mantıksızlığa kadar gidebiliyor.
Dünyada bu niteliğin geçerli olduğu ilk devlet ABD’dir. Mutlak bir şekilde Amerikan nefretiyle yatıp kalkan büyük hareketler ve partiler var. Çünkü ABD, nabzın atmaya devam etmesi için kalpleri tiksindirmekten başka bir şey yapamaz. Nefret, kan damlalarını vücuttaki her organa ve sinire yollar. Bunu, dinciler ile laikler yapıyor.
Bölgesel ya da küresel olarak Suudi Arabistan, kendine nefret besleyen büyük bir topluluk nezdinde olumsuz yönüyle bir nevi bu kışkırtmayı temsil ediyor. Suudi Arabistan topraklarından uzak devletlerde yerel tartışmanın, rekabetin ve seçim çekişmesinin derinliklerinde ABD’den bahsedildiği gibi Suudi Arabistan’dan da bahsetmek gerekli hale geliyor.
Son günlerde Suudi Arabistan-ABD İlişkileri Konseyi’nde yaptığı konuşmada Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, bu konuya el atarak açıkça şunları söyledi:
“Bizimle istediğiniz zaman insan hakları hakkında konuşabilirsiniz. Bütün müttefiklerimizle bu diyalogu gerçekleştirmek ve yürütmek bizi sevindirir. Fakat bize konferans vermeye gelince bu, imkansız. Bu, asla olmayacak. Artık yeter! Kanada’nın iç politikasında futbol topu olmak istemiyoruz. Oynamak için Suudi Arabistan dışında başka bir futbol topu bulun. Bunun için ülkemizdeki tepki son derece kuvvetliydi. Çözüm çok kolay. Özür dileyin.”
Bu durum, diplomasiden vazgeçmek, ülkenin politikalarını ve egemenliğini savunmak, dost kazanmak, düşmanları uzaklaştırmak ya da azaltmak mı demek oluyor? Asla!
Fakat bu durum, doğru yer için gayret göstermek ve bazı kabadayıların size karşı beslediği eski ve derin kışkırtmaları bilmek anlamına geliyor.