Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Suudi Arabistan ve devam eden yapısal reformlar | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suudi Arabistan’da 2015 yılının Ocak ayında başlatılan yapısal reformlar hız kesmeden devam ediyor. Bu reformlar ile ülke neredeyse büyük bir inşaat alanına benziyor. Kalkınma ve modernizasyon projeleri hayatın her alanını kapsıyor. Buna parelel olarak devletin tüm organları ve kurumları da bir yapısal reform sürecinden geçiyor. Devlet kurumlarında yürütülen yapısal reformların en büyük hedefi keskin bir giyotin darbesi ile aksayan bürokrasiyi ortadan kaldırmak.

Dün yayınlanan ve bir Kültür Bakanlığı oluşturulması, milletvekilleri ve bakan yardımcılarının atanması, Mekke’nin gelişiminden sorumlu bir kraliyet komisyonunun kurulması, kraliyet rezervleri konseyinin oluşturulması ile ilgili kararlar gibi alınan önemli hükümet kararlarını ülkemizde son üç yılda yaşananlardan ayrı olarak değerlendiremeyiz. Bu nedenle her yeni bir yapısal reform kararı hayata geçirildiğinde bazıları bu sürecin tamamlandığını, olgunlaştığını ve hedefine ulaşarak sona erdiğini düşünüyor. Oysa gerçeklik bize tam da bu çeşit reformların hiçbir zaman sona ermeyeceğini söyler. Bu nedenle en büyük gayemize ulaşana kadar bu reformlar hız kesmeden sürdürülmeli. Bu büyük hedef; zamanla yarışan Suudi hükümetinin performans değerlendirme, karar alma ve harcama verimliliğini arttıracak en iyi sisteme sahip olmasıdır. Bu sistemin amacı dünyadaki her hükümetin sırtında bir yük olarak görülen bürokrasiden kurtulmaktır.

2011 yılında tüm Suudi Arabistanlıların çok iyi bildiği meşhur bir olay yaşandı. O zamanlar devlet ülkenin tüm bölgelerinde 500 bin konut inşa etme projesini açıkladı. Bu proje için yaklaşık 250 milyar riyal (66.67 milyar dolar) tutarında bir bütçe ayrıldı. Ülkedeki konut krizinin çözümü için önemli bir adım olan bu projeyi hayata geçirme görevi Konut Bakanlığı’nın sorumluluğundaydı. Peki sonra ne mi oldu? O dönemde devlet bu krize kesin bir çözüm bulma konusunda çok istekli olmasına rağmen ilgili bakanlıklarda derinleşmiş bürokratik uygulamalar bu proje için tahsis edilmiş bütçenin asıl amacı için harcanmasına engel oldu. Daha sonra devlet, 2015 yılında yapısal reformların başlattıktan ve bürokrasinin etkilerinden yavaş yavaş kurtulduktan sonra konut krizini kesin bir şekilde bitirmek için yeniden kolları sıvadı. Geçen üç yıl içinde 250 milyar dolarlık bir bütçe tahsis etmeye gerek duymadan % 47 olan konut sahipliği oranı yükselerek % 50’ye ulaştı. Hükümet bu oranı 2020 yılında % 60’a ,2030 yılında ise % 70’e ulaştırmayı hedefliyor. Aynı zamanda hükümet, bu hedefine ulaşmak için gelecek on yıl boyunca yaklaşık 600-700 milyar riyal harcama yapmayı düşünüyor. Elbette var olan aksaklıkları düzelten ve bürokrasiyi ortadan kaldıran etkin bir hükümet organı oluştulmasaydı Konut Bakanlığı’nın vatandaşların yaşadığı konut edinme krizini tek başına çözüme kavuşturması mümkün olamazdı.

Suudi Arabistan devleti, acil olarak bir iyileştirme siyasetine, hükümeti, kurumlarını ve organlarını kapsayan yapısal bir idari reforma ihtiyacı olduğuna gerçekten inanıyor. Bu reformlar bizzat Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın gözetiminde hayata geçiriliyor. Bu da devletin icraatlerini hızlandırmasına ve hedeflerine daha kısa bir sürede ulaşmasını sağlıyor. Devlet tüm bakanlıkları ve kurumları ile ekonomik ve sosyal açıdan toplumun hedeflerini gerçekleştirmeye yardımcı olacak dört dörtlük bir yönetimsel araçlar grubunu benimsemiş durumda. Unutmamalıyız ki hem vatandaşların hem de devletin ümit ettiği hedefleri gerçekleştirecek planlı yapısal reformları benimsemeyen hiçbir devlet kriz yönetimi, kriz dönemlerinde yönetim, krizi hafifletme veya çözme konusunda başarılı olamaz. Bana sorarsanız yapısal reformlar bir evi dışarıdan boyamaya benzemez aksine onu içeriden yeniden dekore etme anlamına gelir. Çünkü yapısal reformlar uygulanmakta olan tüm bu reformlar aracılığıyla ulaşılmak istenen hedefe bizi ulaştıracak en uygun yoldur. Aynı zamanda güçlü ve sürdürülebilir gerçek bir kalkınma sağlamak, vatandaşların temel ve yaşamsal gereksinimlerini karşılanmasına yardımcı olacak farklı bir ekonomik yapı inşa etmek için de olmazsa olmazdır.