Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Başkanlığı önceki gün kendilerini insan hakları örgütü olarak tanıtan casusluk hücresinin, Riyad’a düşman yabancı kesimler tarafından finanse edilerek, ülkede isyan çıkarmak ve rejimin düşürülmesine yönelik çalışmalar içesinde olduğu belirtildi.

Devlet Güvenlik Başkanlığı Sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, “Uzmanlar, dini ve ulusal sabiteleri ihlal eden çalışmalarda bulunan ve bu çalışmaları destekleyen kişilerin hassas nitelikteki devlet kadrolarında işe alınmasını sağlayan 7 kişiyi gözaltına aldı. Söz konusu şahısların Suudi Arabistan’ın güvenlik ve istikrarının yanı sıra toplum huzurunu ve birliğini bozmak için yurtdışındaki kişilere mali destek veren üçüncü taraflarla şüpheli temaslarda bulunduklarına dair başlatılan soruşturma halen sürüyor” denildi.

İsyan için eğitim verdiler

Kaynaklar, gözaltındaki kişilerin çoğunun herhangi bir din emaresi göstermediklerini, ülkenin güvenlik sistemlerini atlatmak için insan hakları örgütü kisvesi altında hareket ettiklerinin belirterek gözaltına alınanlardan birinin, kargaşaya ve isyana neden olacak çalışmalarda bulunmaları için bazı kişileri eğittiğini vurguladılar.

Riyad’a düşman taraflarla bağlantı

Şarku’l-Avsat’ın elde ettiği bilgilere göre, gözaltında tutulan kişiler, insan haklarını savunan bir örgüt olarak tanımladıkları bir dernek kurdular. Casusluk hücresi üyesi olmakla suçlananların bir kısmı daha önce yargılanmış olan kişilerden oluşuyor. Gözaltındaki kişilerden biri, Suudi Arabistan’a karşı düşmanca faaliyetlerini sürdürebilmek için mali destek almak üzere Riyad’a düşman olan taraflarla bağlantı kurmaya çalıştı.

“Operasyon tam bir gurur kaynağıdır”

Suudi Arabistan Şura Konseyi Güvenlik İşleri Komisyonu Üyesi Dr. İbrahim en-Nahhas, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Suudi Arabistan devletinin güvenlik birimlerince yapılan operasyon tam bir gurur kaynağıdır. Devletin güvenlik organları, dışarıdan veya içeriden, bireysel veya grup olarak gerçekleştirilen kötü niyetli faaliyetler veya casusluk eylemleri gibi tüm girişimleri takip etmeye çalışıyor” dedi.

“Suçlular cezalandırılacak”

Dr. Nahhas, Suudi Arabistan, kuruluşundan bu yana güvenlik ve istikrarını koruma konusundaki becerisini daima gösterdiğini belirtti. Suudi Arabistan topraklarında yaşayan ve ülkenin çıkarlarına karşı casusluk yapan insanların varlığı karşısında şaşkınlık duyduklarını ifade eden Nahhas, güvenlik hizmetlerinin uluslararası alanda övgüye değer olduğuna dikkat çekti. Suudi Arabistan’ın güvenliğini ve istikrarını bozmaya yönelik her girişimi ortadan kaldırmaya kararlı olduklarının altını çizen Dr. en-Nahhas, suçların yasalar uyarınca cezalandırılacağını ve bu kişilerin Suudi toplumu tarafından reddedildiğini kaydetti.

Suudi Arabistan’daki tüm safların bir bütün olarak, güvenlik ve istikrarı zayıflatmaya yönelik her türlü girişime karşı koyduklarını vurgulayan Şura Konseyi üyesi, Riyad yönetiminin bilgeliği ve güvenlik mensuplarının uyanıklığı sayesinde, birçok komplonun üstesinden gelebileceklerine dikkat çekti.

“En büyük ihanet suçlarından birini işlediler”

Kamu Güvenliği Müsteşarı ve Qassim Üniversitesi Adli Bilimler Profesörü Dr. Yusuf er-Rumeyh, Şarku’l-Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suudi emniyet güçlerinin gerçekleştirdiği çabalar sonucu, en büyük ihanetlerden biri olan casusluk suçunu işleyen terör hücresi gözaltına alındı. Bu hücre Suudi Arabistan’ın çıkarlarına zarar vermek için yabancılarla işbirliği yaptı” dedi. Dr. er-Rumeyh, Suudi toplumunun casusluktan suçlu bulunanlara sempati duymayacağını vurguladı. Suud’un adalet ve eşitliği temel alan bir devlet olduğuna dikkat çeken Dr. er-Rumeyh, herkesin adalet önünde eşit olduğunu, gözaltına alınan kişilerin rejimi düşürmeye çalışma ve ülkenin çıkarlarına zarar vermek için dış mihraklarla iletişim kurma suçlarından yargılanarak, mahkemenin kendilerini gerekli cezaya çarptıracağını belirtti.

Güvenlik birimlerin bu kişileri haklarında gerekli delilleri elde ettikten sonra gözaltına aldıklarına işaret eden Adli Bilimler Profesörü, dosyaların incelenmesinin ardından bu konuyla ilgili özel mahkemelere sunulacağını belirterek, her bir sanığa kendisini savunma ve avukat tutma hakkı verileceğini sözlerine ekledi.

Devlet Güvenlik Başkanlığı’nın casusluk hücresinin yakalandığına dair yaptığı açıklamada, ülkede halen bu tür faaliyetler yürüten kişilerin tespit edilmeye ve haklarında yasal işlemler yapılması için gerekli çalışmaların devam ettiğine işaret edildi.