Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Suudi Arabistan’da İstihbarat Hücresi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suudi Arabistan için 2010 yılı bir dönüm noktasını ifade eder. O yıl içerisinde ‘Arap Baharı’ kıvılcımı çıkmış, Avamiye kentindeki ayaklanmalar henüz terör eylemlerine dönüşmemişti. Tüm bu olanların sonucunda Suudiler ülkede, en popüler sosyal ağ sitesini kullanmaya başladı: ‘Twitter’

2010’dan itibaren içte ve dışta Twitter’in önemi fark edildi. Sosyal medyanın güçlü bir etkisi olduğu için; Suudi Arabistan, uluslararası alanda gittikçe fenomen hale gelen bu siteyi kontrol etmenin yollarını araması çok şaşırtıcı değil.

Bu arayışın sebebi, yüzbinlerce takipçisi bulunan Twitter hesaplarından yapılan çağrıların, Türkiye ve Suudi Arabistan dışından yapılması ve Ülkenin iç sorunlarına dair atılan tweetlerin yabancı kaynaklı olduğu ortaya çıkması…

Öteyandan Suudi vatandaşlar, önceki süreçlerden farklı olarak kendilerini rahatça ifade edebilecek düşünce özgürlüğünün olduğu bir platform keşfetmişlerdi. Bu yeni platform yeni fenomenleri de beraberinde getirmişti. Bunlardan bazıları yeni ortaya çıkarken diğer bazıları da kasetçalar dönemlerinden kalan fenomen grubunu oluşturuyordu. Bu platform sebebiyle ne yazık ki sokaklar provakasyonlara hazırlanıyor, toplumsal mutabakat bozuluyor ve çeşitli etiketler altında herhangi bir şekilde kaos yaratılmaya çalışılıyordu.

Hiç şüphe yok ki bu insanların oluşturdukları gündemi, halka pazarlamak için ‘’reform’’ adı altında yaymaya çalışıyorlardı. Tabii “devrim”i kışkırttığınızda, kimse reforma ne zaman ulaşılacağını, kamuoyunda şiddeti körükleyerek ya da devletin kurumlarına ait güvenilirliği zedeleyerek reformun nasıl mümkün olabileceğini hiç sorar mı?!

Pazartesi günü resmi bir kaynak, Suudi Arabistan Devlet Güvenlik Başkanlığı’nın, ülkenin güvenliğine ve çıkarlarına karşı dış güçler adına çalışan bir grup insanın istihbarat faaliyetlerini ortaya çıkardıklarını söyledi. Bu hücrenin bölünmeyi teşvik etmek ve milli birliğin istikrarını bozmak için ülkemizin çıkarlarını, metodolojisini, yetkilerini ve sosyal güvenliğini ortadan kaldırmaya çalıştığı ortaya çıktı. Benim şahsi fikrime göre, istihbarat servisleri adına çalışan o kadar ismin ortaya çıkması gözlemcilerin hiçbirini şaşırtmamıştır. Burada asıl şaşılacak şey, zararları ve tahrikleri herkes tarafından bilinmesine rağmen bu isimlerin yargı önüne çıkarılmayarak bu sürecin ertelenmesidir. Kesinlikle hiçbir devletin, şöhretini, itibarını, statüsünü kullanarak sivil barışa kast etmeye çalışan kimseleri affetmesi düşünülemez.

Suudi Arabistan Devleti bu kimselere yarattığı zararlı gündemleri görmeleri ve bundan vazgeçmeleri için fırsat üzerine fırsat verdi. Fakat bu fayda etmedi, mesajı almadılar ve gündemlerini sürdürmeye devam ettirerek Suudi halkını içeriden parçalamaya çalışan taraflarla temasa geçtiler. Bu kimseler yıllarca milli birliğe darbe vurmak için şeklen nazik olan fakat gerçekte aşırı tutumlara teşvik eden mesajlarını yaymaya kendilerini adeta adadılar.

Özellikle, Suudi güvenlik güçleri elinde, istihbarat örgütünün üyeleri aleyhinde mahkemede kullanılacak delil ve kanıtlar bulunduruyor. Bazılarının öne sürdükleri gibi, bu kimselerin barışçıl mesajlar verdiklerinden dolayı değil, çünkü devletin genel politikalarını tasvip etmeyen binlerce Suudi Arabistanlı vatandaş var fakat bunların hiçbiri yargılamaya tabi tutulmadılar, çünkü bunlar görüşlerini kaos yaratacak, ülkenin içte ve dıştaki düşmanların ekmeğine yağ sürecek şekilde sunmadılar. Hatırlıyorum, kıdemli bir Suudi güvenlik yetkilisine, birilerinin ülke aleyhinde tavır alması durumunda veya devlete aykırı olan bir tutum takınması durumunda alınan tedbirler hakkında soru sormuştum.

Kendisi de cevaben: “İnsanların ne söyledikleri veya neye inandıkları bizi ilgilendirmiyor. Vatandaşların güvenliğini etkileyebilecek zararlı davranışlara dönüşmedikçe, görüşlerinden veya tutumlarından dolayı kimseyi sorguya çekmiyoruz. İşte bizim kırmızı çizgimiz budur “demişti.

Tüm devletlerde, yabancı ülkeleri çeşitli amaçlarla ilgilendiren gizli güçler vardır. Bu insanın doğasında bulunan iyilik veya kötülükle ilgili bir konudur. Suudi Arabistan da bu güçlerden birine sahiptir ve devletler, bu güçlerin, dini veya sosyal alanlarda bazı kimselerin istikrarsızlığa neden olmasını önlemek için vatandaşların haklarını koruması gerekir.