Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Suudi Arabistan’da sinema ve Ali Salim’i hayali | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suudlu yazar Abduh Hal’in, Suudi Arabistan Görsel ve İşitsel Otoritesi’nin sinema binalarının açılmasına ruhsat veren kararı hakkındaki yorumu dikkatimi çekti.

Hal, kendi açısından kararı kutladı. Çünkü karar, romanlarını sinema ekranlarında canlandırma hayaline zemin hazırladı. O, Tihame’nin güneyindeki toplum ve Cidde’nin ara sokakları hakkında özel ve ayrıcalıklı eserler yazarak romanlarıyla Arap Booker Ödülü’nü kazandı. Bu, Suudi Arabistan’daki film endüstrisinin açılışından kazanılacak birkaç meyveden sadece birisi.

Toplumun üçte bir çoğunluğu genç. Sinemanın hangi yaş grubuna hitap edeceği bilinmemekte. Fakat genç kesim, temeli oluşturmakta. Suudlu gençler, bu endüstride çalışarak ya da filmleri izleyerek bu sektörün gelişmesine katkı sağlayacaklarına söz verdiler.

Suudi Arabistan’da yaşayan Suudlu bir aile de aynı şekilde hafta sonu dışarı çıkacaklarına söz vermiş bulunmakta. Sinema, yalnızca izleme koltuğunda geçirdiğiniz iki saat değil. Bilakis sinema öncesinde ve sonrasında katedilen yoldur… Bu da aileyle sağlıklı bir gün geçirmek demek oluyor.

Her halükarda sinema, psikolojik, sosyolojik, kültürel, ekonomik ve hatta politik ve güvenlik açısından fayda sağlayacak… Maksadımız bunları konuşmak değil.

Amaç, bu güzel kararı desteklemek. Bununla birlikte televizyon vb. diğer gösterim endüstrilerinin kilidini açmaya yardımcı olacak olması. Tiyatroyu, sanatların gerçek babası olarak ilan ediyorum.

Dünyadaki birçok sinema yıldızı, tiyatrodan sinemaya geçiş yapmıştır. Dünyaca ünlü oyuncu Antony Hopkins gibi. Arap dünyasından Hasan Hüsni ve Sabri Fevvaz gibi. Hatta Suudi Arabistan’daki el-Kasabi, es-Sidhan, es-Senani gibi televizyon yıldızları, tiyatrolarda yetişmişlerdir. Onlardan önce de merhum Muhammed el-Ali ve elbette ki usta oyuncu Muhammed et-Tuyan.

Burada merhum Mısırlı profesyonel tiyatrocu Ali Salim’i zikretmek istiyorum. Onunla ben Şarku’l-Avsat’ın bu köşesinde birbirini izleyen yazılar yazardık. Bu benim için bir onurdur.
Onu anıyorum, çünkü ben Ali’yi vefatından önce Uzman Kral Faysal Hastanesi’nde ziyaret ettiğim sırada sık sık Suudlu bir grup tiyatrocuya yönetmenlik yapmak istediğini dile getirmişti. Görünüşe göre, Kuveyt’teki Mısırlı Zeki Talimat’ın tecrübelerinden esinlenmişti. Ali Salim’in 70’lerde aralarında meşhur gazeteci Davud eş- Şiryan’ın da bulunduğu genç Suudlular ile güzel bir tiyatro deneyimi olmuştu.

Sözün özü, Suudi Arabistan Enformasyon Bakanlığı’nın Suudi tiyatrosunun canlanması için bir çaba içerisinde olduğunu biliyorum. Bununla, sanatçı Abdulilah es- Senani ilgileniyor. Ancak uzun süredir devam eden, hırslı ve besleyici bir hükümetin himayesinden bahsediyorum… Dünya standartlarının zirvesinde sınırları olmayan bir şekilde…

Sinema ve tiyatro eşdeğerdir… Aynı kulvarda koşan iki at gibi. Ali Salim’in, hayatta iken gerçekleşmeyen temennisi, umarım vefatından sonra gerçekleşir. Daha da önemlisi, Suudi Arabistan’ın sanatı, daimi yağmurlarla sulaması.