Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Suudi Arabistan’dan BMGK’ya ‘daimi Arap temsilciliği’ çağrısı! | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Birleşmiş Milletler’e (BM) üye bazı ülke temsilcileri, Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) Veto hakkının kullanımı da dahil uluslararası güvenlik ve barış konularında kararlar alınmasına ilişkin reform çağrısında bulundu.

Bu bağlamda Suudi Arabistan, BMGK’ya “Daimi Arap temsilciliği” çağrısı yaparken, Kuveyt de karar, açıklama ve rapor yazma sorumluluğunun daimi üye ülkelerden bazılarıyla sınırlandırılmamasını istedi.

Şubat ayında BMGK’nın dönem başkanlığını yürütecek olan Kuveyt temsilcisi tarafından bir açık oturum düzenlendi. Oturumda barışı koruma eylemlerinin karşılaştığı krizlerin ortasında yeterlilik, şeffaflık kapsayıcılık ve soruşturma durumlarının iyileştirilmesi, ayrıca bu eylemlerin stratejik incelemeleri ele alındı.

Oturum sırasında Global Strategies Group Başkanı Ian Martin, BMGK üyelerine brifing verdi.

Martin, “İki yıldır, karşılıklı etkileşimi arttırmak için tekrarlanan yükümlülükler, raporumuzun etkili bir diyaloğun olmamasıyla ilgili ifadelerine ters düşmektedir. Zira bu durum da hayal kırıklığı yaratmıştır” dedi. Ian Martin, metin yazımı sorumluluk sistemiyle ilgili endişelerini de dile getirdi. Bu bağlamda “3 daimi üye, büyük çoğunlukla konsey gündeminde listelenen ülkelerin durumları hakkında yazı yazmakla sorumludur” ifadelerini kullandı. Başkan ayrıca “Seçilmiş üyelerin Suriye’deki çatışmanın insani boyutları, tıbbi alandaki personellerin korunması konularında yürüttüğü girişimler, neyin gerçekleştirilebileceğini gösterdi” dedi.

BMGK dönem Başkanı ve Kuveyt’in BM Temsilcisi Mansur el-Uteybi de “BM anlaşmasının 31. ve 32. maddelerinin uygulanma kararından önce üzerinde mutabakata varılan bir mekanizma çerçevesinde” başta ilgili devletler olmak üzere üye devletlere katılım ve istişare çağrısında bulundu.

Veto hakkına da değinen Kuveyt temsilcisi Uteybi, “Önümüzde birçok zorluk var. Bu hak, beş daimi üyenin bazıları tarafından çoğu durumda rastgele kullanılıyor. Ve BMGK’daki karar alma sürecinin güvenilirliğini zayıflatıyor. Bazı ülkeler tarafından son yıllarda veto hakkının kullanılması, bu ülkelerin kendi ve müttefiklerinin çıkarlarını koruma isteklerini yansıtmaktadır” dedi.

Suudi Arabistan Daimi Temsilcisi Abdullah bin Yahya el-Muallimi ise, Suudi Arabistan’ın BMGK’da reform sürecine girilmesi gerektiğini düşünen ülkelerin ilk başında yer aldığını söyledi. El-Muallimi, konseyin gelecekte bir reform sürecine girmesi halinde Suudi Arabistan’ın daimi Arap temsilcisi olması çağrısında bulundu.

Avustralya temsilcisi ise, 20 yıldan bu yana en fazla vetonun 2017 yılında verildiğini kaydetti. Bu durumun, Suriye çatışmasındaki suçlar hakkında konsey çalışmalarını da engellediğini belirtti. Temsilci, veto hakkına dair açık bir sınırlandırma konusunda anlaşmaya varmak için hızlı ve kararlı davranılması gerektiğini vurguladı.

Fransa BM Temsilcisi Yardımcısı da bu reformun, sorumlulukları yerine getirme kabiliyetlerini ve meşruluklarını iyileştireceğini belirtti. Fransız temsilci, daimi üyelere “kolektif suç durumlarında veto kullanımını gönüllü olarak askıya alma” çağrısında bulundu.

Meksika temsilcisi ise, ülkesinin Fransa ile görüş birliğinde olduğunu kaydederken, savaş, soykırım suçları ve insanlığa karşı suçlar konularında veto kullanımının sınırlandırılması gerektiğini söyledi.

Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasily Nebenzya, “Reformlar, ancak konsey üyelerinin siyasi yaklaşımlara teşvik etmeyi bıraktığında ve bunun yerine ortak endişe ve öncelikleri ele aldığında etkili olacak” dedi. Nebenzya ayrıca, şeffaflığın önemine ve açık tartışmaların engellenmemesine dikkati çekti.

İngiltere maslahatgüzarı Jonathan Allen de “Konsey sivil toplum temsilcilerini, özellikle de kadınları daha fazla dinlemelidir. Geçtiğimiz yıl 30 sivil toplum temsilcisi, konseye beyanda bulundu. Bunların dörtte birinden azı kadındı” dedi.