Sudan Başbakan Yardımcısı ve Enformasyon Bakanı Ahmet Bilal Osman, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan’ın ülkesine, adının ‘terörü destekleyen ülkeler’ listesinden çıkarılması ve yaklaşık 44 milyar dolarlık borcun hafifletilmesi için katkı sağlayacağını belirtti. Sudan’ın uluslararası platformlara karşı güçlü bir yaklaşım gösterdiğine dikkat çeken Osman, ekonomik yaptırımların kaldırılmasının ardından Sudan’a yönelik, ‘bölgesel, körfez ve uluslararası düzeyde yatırım’ yapılma önerisinde bulundu. Ayrıca ülkesinde yolsuzlukla mücadele komiserliği açıldığını kaydetti.
Öte yandan Birleşmiş Milletler’in (BM) kara listesindeki Arap Koalisyonu statüsünün, uluslararası örgüt tarafından benimsenen, ‘taraflı bir siyasi gündem’ kapsamında olduğunu belirtirken, ülkesinin bu eğilimi reddettiğini vurguladı. Hartum’un Riyad ile birlikte tek bir çukurda olduğuna dikkat çekti. Osman, Şarku’l Avsat’a, “Suudi Arabistan-Sudan ilişkileri, tarih boyunca eskiye dayanır. Şu anda büyük bir uyum ve samimiyet çerçevesinde ilerliyor. İki ülkede de liderlik seviyesinde iletişimler devam ediyor. Arap ve İslam dünyası yanı sıra bölgesel ve uluslararası düzeydeki tüm acil konularda istişare ve koordinasyon da mevcut” açıklamasında bulundu.
“Hartum ve Riyad artık diğer eklemleri güçlendiriyor. Suudi Arabistan Kültür ve Bilimler Bakanı Dr. Avad el-Avad’dan, her iki ülke için de ilgi uyandıran medya konularını tartışmak üzere cömert bir davet aldım” diyen Osman, “Medya açısından iki ülke arasındaki temasları güçlendirmek, işbirliğini arttırmak ve deneyim, bilgi, radyo-televizyon programlarını ve eğitimlerinde değişiklik uygulamak için birlikte çalışacağız. Bu durum, gelişmiş bir dönemde yaşayan iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihine yeni bir boyut kazandıracaktır” şeklinde konuştu.
Hartum’un şu anda karşılaştığı zorluğun, Sudan’a yönelik ABD yaptırımlarının kaldırılması, ülkenin ekonomik ve siyasi olarak reform yapması için büyük bir fırsat oluşturduğunu kaydetti.
Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından temsil edilen Suudi liderliğin, ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılmasına yönelik çabaları desteklediğine dikkat çekti. Riyad’ın Ortadoğu’daki stratejik konumu, bölgede yaşanan sorunlara karşı oynadığı aktif rol, istikrar ve güvenlik sağlama çabaları göz önüne alındığında, bu ilişkiye dair kaydedilen diğer bir boyuta daha dikkat çekti.
Ayrıca Sudan’ın Afrika kıtasında merkezi bir ülke olarak Kızıldeniz kıyısında bulunduğunu belirten Osman, bunun Riyad ile olan stratejik ilişkiye büyük bir boyut kazandıracağını kaydetti. Ayrıca Suudi Arabistan’ın Sudan’a yatırımının, “İki kardeş halkın çıkarları ve yaşanan gıda sıkıntısının doldurulması için” artacağını belirtti.
Arap Koalisyonu’nun suçlanması ve BM tarafından kara listeye alınmalarıyla ilgili olarak ise, “Bunun amacı, Yemen’de meşruiyetin yeniden sağlanması yönündeki başarılı kampanyanın bozulmasıdır” dedi. Bu uygulamaların, “Batı kurumlarının Arap meselelerine dair uyguladığı bir çoğaltma şekli” olduğuna dikkat çeken Osman, Sudan’ın bu bağlamda Suudi Arabistan ile ortak olduğunu kaydetti.
Osman, “Taraflı partilerin siyasi çıkarlarına göre, ceza mahkemesinin Cumhurbaşkanı el-Beşir’i çağırması konusunda kötü niyetli planlar da dahil, üretilen ve bilimsel olmayan bilgilere dayanarak bu durum, karşı karşıya kaldığımız en büyük zorluklardan biridir. Ve bunlarla güçlü bir şekilde yüzleşmek için ortak bir çabaya ihtiyaç var. Örgüt, halihazırda bilimsel olmayan gerekçelerle ilgili bir rapor hazırlıyor. Çünkü taraflı bir siyasi gündemi ve hedefleri benimsiyor. Bu nedenle Darfur hakkında sahte haberler, hikayeler yayan düşünce ve senaryolar başta olmak üzere Sudan benimsenen bu davranışa karşı bir duruş sergiliyor.” şeklinde konuştu.
Öte yandan Osman, IMF, Dünya Bankası ve ilgili diğer uluslararası kuruluşlar tarafından tanınan borçtan muaf tutulmayı hak eden ağır borçlu ülkeler arasında Sudan’ın, ikinci sırada olduğunu açıkladı. Ve borcun 8 milyar doları geçmediğini, ancak faizler nedeniyle 44 milyar dolara ulaştığını kaydetti.