Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Suudi Arabistan’ın kuruluş serüvenindeki iki temel nokta: Birlik ve Petrol | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Riyad/Bedir el-Harif

“Suudi Arabistan Kralı Abdulaziz bin Abdurrahman el-Suud, Maliye Bakanı’na “Allah’a tevekkül et ve imzala” dedi. Ardından siyah dev saklandığı yerden çıkarak tüm dünyayı kapladı.”

Abdulaziz bin Abdurrahman el-Suud, atalarının ülkesini yeniden bir araya getirmek için çıktığı uzun yolculuk sırasında çekilen maddi sıkıntıları çözecek bir kaynak arayışı içerisindeydi. Onun ülkeyi kurma yolundaki büyük hayali, değişimi ve farkındalığı yansıtıyordu. Bu büyük doğuş için sabit, güvenli ve ülke ekonomisinin temelini oluşturacak bir gelire ihtiyacı olduğunu biliyordu. Bu doğrultuda petrole odaklandı. Petrol ilk kez 1913’te Suudi Arabistan egemenliğine giren 6Doğu Bölgesi’nde keşfedildi. Petrol Ortadoğu’da ilk kez 1908 yılında İran’da bulunduğunda, Kral Abdulaziz, “Memleketimizin dünyanın en iyi ve en zengin topraklarından biri olduğu açıktır” ifadelerini kullandı ve ülkesinde petrol arama çalışmaları başlatılmasını istedi.

Petrol alanında uzmanlaşmış bir jeolog olan Prof. Abdulaziz bin Labuun, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, gelişmekte olan Suudi Arabistan’ın petrol endüstrisi hikayesi ve tarihi hakkında önemli bilgiler verdi.

Prof. Abdulaziz bin Labuun Suudi Arabistan’ın petrol sahasına attığı adımı şöyle anlattı:

“Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, İngiliz bir binbaşı ve jeolog olan Frank Holmes’un Körfez ve Arap Yarımadası’nda büyük bir rol üstlendiği petrol endüstrisi tarihinde önemli bir etki bıraktığı görülüyor. Körfez ve Arap Yarımadası’ndaki deneyimleri, Binbaşı Frank Holmes’un, 6 Ağustos 1920’de “Doğu ve Kamu Sendikaları (EGS)” adlı bir şirket kurmasını sağladı. Holmes, bölgedeki liderlerle petrol imtiyazı anlaşmaları yapmaya çalıştı ve başarılı oldu. Kral Abdulaziz el-Suud, ülkesinin ekonomik sorunlarını ortadan kaldırmak için petrolün çıkarılmasının en iyi yol olduğunu fark etti. Bu fırsatı değerlendiren Kral Abdulaziz, Ağustos 1922’de Binbaşı Holmes’u petrol imtiyazı hakkında görüşmek üzere Riyad’a davet etti. Binbaşı Holmes’un ziyaretine Kral’ın Londra temsilcisi Dr. Mann eşlik etti. Holmes bu görüşme sırasında bölgeye yönelik imtiyaz taslağını Kral’a sundu. Doğu Bölgesi’nden petrol imtiyazı elde edebilmek için Kral Abdulaziz ile temaslarını sürdürdü. 28 Kasım 1922’de gerçekleşen El Akir Konferansı’nda Kral Abdulaziz ile ikinci kez görüşme fırsatı bulan Holmes, 6 Mayıs 1923’te Doğu Bölgesi’nde petrol imtiyazını elde etti. EGS Şirketi hisselerinin büyük bir kısmı Necid Sultanlığı (Suudi Arabistan) tarafından satın alındı. EGS ile yapılan imtiyaz çerçevesinde Arap Körfezi ve Arap Yarımadası’nın ilk petrol arama çalışmaları başladı. Çalışmalar EGS tarafından finanse edildi ve çıkarılacak petrolün kalitesinin tanımlanması için araştırma ve jeolojik çalışmalar yapıldı. Ülkedeki ilk petrol araştırma çalışmaları, Doğu Bölgesi petrol imtiyazı alanının jeolojik saha çalışması aracılığı ve Kral Abdulaziz’in onayıyla Frank Holmes ve İsviçreli jeolog Arnold Heim liderliğinde Şubat 1924’te başladı. İmtiyaz anlaşmasının imzalanmasından iki yıl sonra Heim’in çalışmasının olumsuz sonuçlandığına işaret etmesi şirketin, Kral Abdulaziz’e karşı yükümlülüklerini ihlal etmesine neden oldu. Arama çalışmaları durduruldu ve üç yıl boyunca hiçbir çalışma yapılmadı. Bu yaşananların ardından Kral Abdulaziz, Holmes’u uyardıktan sonra imtiyaz anlaşmasını feshetti. Dünyanın en zengin topraklarında petrol bulma fırsatını kaybeden Holmes’un Kral Abdulaziz ile ilişkisi bozuldu. Bu durum, Holmes’un bölgedeki itibarını derinden etkiledi.

Bu olaylar yaşanırken, “Standard Oil of California (Socal)” adlı ABD petrol şirketi, Bahreyn ile imzalanan petrol imtiyazı öncesinde Arap Yarımadası’nın doğusuna odaklandı. Bahreyn imtiyazını elde ettikten ve tüm jeologlarıyla Bahreyn’de çalışmalara başladıktan sonra Socal, Doğu Bölgesi’nin, özellikle Bahreyn’den görülen Zahran Tepeleri’nin ön jeolojik çalışmalarını üstlenmek için Kral Abdulaziz ile birçok kanaldan temas kurmaya çalıştı. Başta İngiliz şirketleri olmak üzere uluslararası şirketler bu bölge için imtiyaz anlaşması imzalamaya çalışıyordu. Socal ile üç ay süren müzakerelerin ardından şirketin bu görevi üstlenebileceği sonucuna varıldı. Suudi Arabistan hükümeti içerisinde konuya ilişkin görüşmeler başladığında Kral Abdulaziz, 29 Mayıs 1933’te Maliye Bakanı’na “Allah’a tevekkül et ve imzala” talimatı verdi. Böylece, İngiliz EGS ile imzalanan imtiyaz anlaşmasının üzerinden 10 yıl geçtikten sonra Amerikan Socal şirketi ile imtiyaz anlaşmasına gerçekleşmiş oldu.

7 Temmuz 1933’te yayınlanan Kraliyet Kararnamesi ile Kral Abdulaziz’in onayından geçen anlaşma resmi gazetede yayımlandı. 15 ay süren arama ve sondaj çalışmalarının ardından hayal kırıklığı yaşandı. Zira çıkarılan petrol miktarı ancak masrafları karşılayabiliyordu. Petrolün satış yapılabilecek miktarlarda olduğuna emin olunduğunda şirket, 16 Ekim 1938’de resmi olarak, “satış yapılabilecek miktarlarda petrol keşfedildiği” haberini Kral Abdulaziz’e gönderdi. İmtiyaz anlaşmasının imzalanmasından beş yıl sonra, 1 Mayıs 1939’da ilk petrol tankeri uluslararası pazara açılmak üzere yola çıktığında Kral Abdulaziz de bölgeye bir ziyaret gerçekleştirdi.