Ev yemeğinden beş yıldızlı otellere… Bu, Riyad’da beş yıldızlı otellerin mutfaklarında “şef” statüsü kazanan Suudi Arabistanlı hanımların kısa hikayesi. Kebse, Ceriş ve Merkuk pişirip yemekleri seçkin “büfelere” sunuyorlar. Buna karşılık olarak da yüksek ücretler talep ediyorlar. Bu yeni girişime Suudi Arabistanlı kadınlar geç de olsa katılmaya başladılar. Yemek yapma ve geleneksel lezzetli ve nefis kokulu yiyecekler hazırlamada göz kamaştırıcı bir başarı kaydettiler.
Şef Cevhere el- Sehim Narcissus, Hotel and Residence Riyadh’ ta çalışırken bir hobi ve tutku gibi başladığı yemek pişirme hikayesini anlatıyor. Bu tutku onu daha sonra ‘Atyabu Mevaid’ /’En Güzel Tablolar’ ismiyle satılan kitabı yazmaya götürdü. Marifetinin cesaretlendirmesiyle evinden dışarıya siparişler hazırlamaya ve satış yapmaya yöneldi. 3 yıl sonra… Otelde çalışmak hayalimdi ve şimdi o hayal gerçekleşti. Bu deneyim tüm yemek pişirme aşıklarının hayalidir ve şimdi bu girişimde bulunalı bir yıl üç ay oldu.
El-Sehim ‘Eş Şark el Avsat’a verdiği röportajda, “Yabancı otel ziyaretçilerin özellikle Avrupalı ve Amerikalıların, Suudi Arabistan yemeklerini beğenmelerini ve tadını övmeleri garip geliyordu. En çok rağbet ettikleri geleneksel yolla pişirdiğim Suudi Arabistan Kebsesi’nin yanına Ceriş’tir. Suudi Arabistan yemeği sadece Suudlularca değil Araplar ve yabancılar tarafından da sevilmektedir” dedi.
El- Sehim, Suudi Arabistan’da otelde çalışan Suudi Arabistanlı ilk kadın şef olduğunu söyledi. Ramazan ayı boyunca otel misafirlerine ve sakinlerine her gün iftarda, leziz Suudi Arabistan yemekleri hazırladı. El- Sehim, “Ceriş, Kursan, Merkuk ve Kebse günlük yemeklerdir. Yanına tatlı olarak da Ramazan’da her zaman istenen lokma tatlısı bulunmakta. Çoğunlukla çeşitlendirmeye, yeni yemekler üretmeye ve yemeğimin lezzeti için özel dokunuşlar yapmaya çalışıyorum” dedi.
Bir başka tecrübe de Riyad’ da Endülüs Otelinde çalışan Şef Duha Abdullah. O devlet birimlerinden birinde sosyoloji uzmanıdır. Ancak şöyle diyor, “Yemek pişirmekten kazandığım para, devletten aldığım maaşı katlamakta, bu çoğu kişinin bilmediği bir şeydir.” Şef Duha, yemek pişirmenin kötü olduğu yönündeki geleneksel engelci düşünceleri kırdı. Yemek pişirme işine tutku olarak başladı. Yemek yapmaktan çok zevk aldığını söyleyen Duha, işin severek yaptığını, müşterilerini evlerinde yemek yiyorlarmış gibi hissettirmenin tek amacı olduğunu sözlerini ekledi.
Yemeklerinin sırrı hakkında Duha, “Yemeklerin aromasını güçlendirmeye ve yemek kültürlerini karıştırmaya önem gösteriyorum. Zaten birçok ülkede kurslara katıldım. Bu kurslar süresince de Lübnan, Hint ve diğer kültürlerin yemek pişirme sanatından istifade ettim ve bunları Suudi Arabistan mutfağına aşılama imkanı buldum” dedi. Şef Duha’nın idaresi altında bir grup Suudi Arabistanlı genç kız bulunmakta ve bunları eğitmektedir. Otelde şef olma tecrübesini bir an zor bir an eğlenceli olarak niteliyor.
Duha, “Suudi Arabistan yemeklerinin aromasını herkesin damak tadına uygun kılmaya çalışıyorum. Çok baharat kullanmaktan kaçınıyorum. Belki de yemeklerim çokça seyahat etmemle ve diğer pişirme kültürlerini harmanlamamla diğerlerinden ayrılıyor. Mesela ben “el- Kenşe” yi bilinen Suudi Arabistan usulü ile yapmıyorum. Bilakis önce yağı sonra baharatları sonra sarımsağı ve en son da soğanı koyuyorum. Bu Hint mutfağından öğrendiğim usuldedir ve bununla yemeğim lezzetli ve özel oldu” diye ekledi.
Şef Duha Eş Şark El Avsat’a verdiği röportajda, “Suudi Arabistan Kebsesi’nin dünyaya ulaşmasını diliyorum. Suudi Arabistan mutfağımız gerçekten çok zengin ve ben otel ziyaretçileri için çeşitli yemekler yapmaya çalışıyorum. Cidde’den Buhara pirinci, Doğu bölgesinden Alhasawi pirincini, ve el- Muflq’ı getirtiyorum. Ceriş yemeği ve Merkuk menüde sabittir. Çoğu kez yapımında diğerlerinden ayrıldığım Markuk bir tabaktan fazla istenir” diyerek sözlerine devam etti.
Çoğunlukla Suudi Arabistanlı kadının otel mutfaklarında şef olması ve bu alanda erkelerle yarışması modern bir girişimdir. Şef Duha Abdullah kadından taraf tutmakta ve şöyle dedi, “Kadınlar yemek yaparken erkeklerden daha sabırlı olmaları ve bekleyebilmeleriyle öne çıkarlar. Kadın yemek yaptığı zaman bu işi çoğunlukla severek ve sanki ailesine yemek pişiriyormuş gibi yapar. Bu alan Suudi Arabistanlı genç kızlara yeni ufuklar açtı ve onlara eşsiz bir fırsat sundu.”