Suudi Arabistan’ın 88. kuruluş günü kutlamalarında ülkedekileri yoğun ve coşkun bir milli his kaplıyor. Geçmişte olmadığı kadar yüksek bu yoğun milli duygular ve hayalleri gerçekleştirmek için harekete geçme iradesi gerçektende çok şaşırtıcı. Kitleleri harekete geçiren tek duygu artık milli gurur değil. Bilakis çok çalışmak ve sözlerle yetinmeyip harekete geçmek Suudi Arabistan nüfusunun %70’ni oluşturan gençler arasında dikkat çekecek şekilde artan başarının denklemini oluşturuyor. Suudi Arabistan’ın şu anda yaşadığı değişim sadece bir şekilden ve dış görünümü kapsayan bir gelişmeden ibaret değildir. Bilakis geleneksel araçlar ile geçmişe öykünmek, yavaş hareket etme sürecinden bulutların üstünde uçmak ve beklenen hayali gerçekleştirmek için tüm engelleri aşma sürecine intikal etmiştir. Bu hayalin hedefi, vatandaşlarına daha refah bir ülke sunmak, düşmanlarına karşı amansız ve acımasız, dostlarına karşı müsamahakar ve cömert, müttefiklerinin en büyük destekçisi olan bir ülke sunmaktır. Bu ülkede vatandaşlar, kalkınma projesini izlemek ve uzaktan takip etmekle yetinmeyip temel unsurları olarak bu başarıya ortak olacaklardır. Bir gün Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ”Reform için gerekli temel ve ana şart, halkın değişim isteğidir” demişti. İşte bugün Suudi Arabistanlılar bu eşsiz coşkularının sadece bir istek ve dilekten ibaret olmayıp hayalini kurdukları ülke hedefine ulaşmak için çalışmaya ve çabalamaya da hazır olduklarını ispatlıyorlar.

Suudi Arabistan’ın, bölgenin modern tarihinde eşi benzeri olmayan tarihi bir atılım sürecinden geçtiğini söylersek hiç de abartmış sayılmayız. Başka ülkelerde başlaması uzun yıllar alan dev projeler Suudi Arabistan’da hemen hayata geçiriliyor. Çünkü yeni Suudi Arabistan’ın zamanı aşması gerekiyor. Ne dünyanın geleceği olan Neom bölgesi ona yetiyor ne de Kızıldeniz Projesi onun susuzluğunu gideriyor. Ne Qiddiya projesinin tamamlanmasını bekliyor ne de dünyadaki en büyük güneş enerjisi projesi onu ikna etmeye yetiyor. Zamanın çarkları her zamanki gibi dönüp dururken Suudi Arabistan ondan daha da hızlı dönüyor. Sadece rüya gibi fikirlerle yetinmiyor. Arkasına bakarak vakit kaybetmeden hayalini kurduğu gelecek için çalışıyor. Beklentileri ve bakışları sadece ve sadece geleceğe dönük.

Suudi Arabistan’ın hayaline giden yol çiçeklerle mi döşeli? Suudi Arabistan’ın bu dev vizyonun önünde hiçbir engel ya da sorun yok mu? Tabi ki hayır. Zorlukları başarmak için kayaları oyanların büyük engellerle karşılaşması doğaldır. Büyük reformlara ulaşmadan önce aşılması gereken birçok sorun vardır. Dolayısıyla hem siyasi hem de ekonomik ve toplumsal alanda savaşlar veren Suudi Arabstan’ın da bu tür engellerle karşılaşması çok doğaldır. Ama o işin olumlu ve güzel yanı, artık Suudi Arabistan’ın düşmanları eskiden olduğu gibi gizli olmayıp açığa çıkmış durumdadır. Bu da Suudi Arabistan’ın tarihi projesini başarıyla gerçekleştirme görevini kolaylaştırıyor. Suudi Arabistan Veliaht Prens’i ve 2030 vizyonunun babası şöyle diyor, ”Endişelenmemiz gereken en önemli sorun, Suudi Arabistan halkının bu vizyona inanmamasıdır . Suudi Arabistan halkının bu vizyona inanması halinde beklentilerimizi belirleyecek en yüksek sınır gökyüzüdür.” Suudi Arabistanlıların sadece hayal etmekle yetinmeyip gerçek hayatta da gerçekleştirmeye, sözlerle yetinmeyip pratiğe dökmeye başladıkları budur. Bundan sonra Suudi Arabsitan’ı sadece ülkeler arasındaki statüsünü yükseltecek ve arttıracak projeler tatmin edebilir. Birkaç yıl içinde Riyad’ın hayali tüm ayrıntıları ile gerçekleştiğinde dünya, Suudi Arabistan halkının tarihin en güzel, önemli, büyük ve zor hayalini nasıl bir güçle gerçekleştirdiğine tanıklık edecek.

Bu milli bayramda Suudi Arabistan halkı tüm toplumsal tabakaları ile omuz omuza veriyor. Herkes gücü ve yeteneği derecesinde ülkelerinin büyük projesini gerçekleştirmek için yan yana çalışıyor. Belki de bu küçük çabalar görünmez ya da hiç kimsenin dikkatini çekmiyor olabilir. Ama bilindiği gibi her büyük başarı binlerce normal çabanın birikimi ile gerçekleşir.

Suudi Arabistanlılar hayal mi görüyor?! Evet, görüyorlar. Ama onlar ancak bu büyük hayallerini gerçekleştirebileceklerine inandıkları zaman hayal kurmaya başlamışlardır.