Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Suudi Dışişleri Bakanı Cubeyr: Kaşıkçı’nın ölümü ‘büyük bir hata’ | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr, Suudi Arabistan vatandaşı gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın ölümünün ‘büyük bir hata’ olduğunu söyleyerek, sorumlu olanların yargılanacağını belirtti.

ABD’nin Fox News haber kanalına açıklama yapan el-Cubeyr, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın ölümüyle ilgili sorumlu olanların hesap vermesi konusunda azimli olduğunu ve benzer şeylerin tekrarını önlemek için güvenlik hizmetlerine yeni mekanizmalar getirdiğini söyledi.

Kral Salman’ın, konunun Türk makamlarıyla birlikte soruşturulması için Türkiye’ye bir ekip gönderdiğini dile getiren Bakan, “Türkiye’den aldığımız raporlar, ekibimizin Suudi Arabistan’a döndükten sonra bize verdiği raporlarla uyuşmadı” dedi.

Suudi güvenlik güçlerinin Kaşıkçı’nın konsolosluktan çıktığına ilişkin kendilerine rapor vererek yanılttıklarını ve Türkiye’den gelen bilgilerin bunun aksi yönde olması üzerine soruşturma açtıklarını söyleyen el-Cubeyr, “Kral Selman 9 gün önce savcıdan soruşturma açılmasını istedi. Çelişkiler olduğunu keşfettik. Konsolosluğun içinde öldürüldüğünü tespit ettik. Fakat detayları ve cesedin nerede olduğunu bilmiyoruz. Savcı, sorgulama için 18 kişinin gözaltına alınmasını emretti” şeklinde konuştu.

‘Uzun bir yolculuğun ilk adımı’

18 Suudi uyruklu kişinin gözaltına alınmasının davayla ilgili olduğunu ve iki üst düzey yetkilinin görevden azledilmesinin ‘uzun bir yolculuğun ilk adımı’ olduğunu kaydeden el-Cubeyr, “Riyad, her taşı ortaya çıkarmaya kararlı. Tüm gerçekleri tespit etmeye kararlıyız, bu cinayetten sorumlu olanları cezalandırmaya kararlıyız. İstihbarat ile ilgilenen kurumun, bunun gibi bir şeyin bir daha asla gerçekleşmemesini sağlamak için denge ve denetim mekanizmalarının doğru işlediğinden emin olmaya kararlıyız” ifadelerini kullandı.

Kaşıkçı’nın cesedi nerede?

Cemal Kaşıkçı’nın cesedinin nerede olduğuna dair kendisine bir soru yöneltilen el-Cubeyr, “Biz bunun üzerinde Türk hükümeti ve Türk meslektaşlarımızla çalışıyoruz. Sorgulamalara devam ediyoruz. Ne olduğunu bilmeye ve bu konudaki tüm gerçekleri göstermeye niyetliyiz. Ne olduğundan emin olmak ve sorumlulara hesap sormak istiyoruz” dedi.

Mevcut sonuçlar ışığında adımlar atıldığını dile getiren el-Cubeyr,
“Bu gibi durumlarda bilgilerin mümkün olduğunca doğru olmasını istersiniz. Varsayım ya da söylentiler üzerine konuşmak istemiyoruz. Bu konu zaman alacak. Bu şeyler zaman alır ve dikkatli olmalısınız” diye konuştu.

Suudi hükümetinin otoriter bir hükümet olmadığını vurgulayan el-Cubeyr şu ifadeleri kullandı; “Biz monarşi ile yönetiliyoruz. Kontrollerimiz, dengelerimiz ve sistemimiz var.”

“Bu kontrolsüz bir operasyondu”

El Cubeyr, Kaşıkçı’yı öldürenlerin yetkilerini aştıklarını, hata yaptıklarını ve cinayeti saklamaya çalıştıklarını belirterek, “Bu bir hata, bu bir suç ve bunun sorumluları cezalarını çekecek. Bu kontrolsüz bir operasyondu, bazı kişilerin kendilerine tanınan yetkileri aştıkları, Kaşıkçı’yı öldürerek hata yaptıkları bir olaydı ve bu kişiler, bunu gizlemeye çalışıyor. Suudi Arabistan tarihinde, son 80 yılda böyle bir davranış şekli görülmedi ve tekrarlanamaz. Bundan sorumlu olanlar cezalandırılacak” diye konuştu.

Veliaht Prens söz konusu iddiaları yalanladı

Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın olanların farkında olmadığının altını çizen el-Cubeyr, söz konusu 15 kişinin Veliaht Prens’e yakınlık dereceleri ile ilgili gelen bir soruya, “Orada Veliaht Prens’e yakın bir kişi yoktu. Fotoğrafları ortaya çıkanlar zaman zaman güvenlik ekibinin bir parçası olan insanlardı. Fakat bu normal. Dolaşan fotoğraflar, olaya dahil oldukları anlamına gelmez. Veliaht Prens söz konusu iddiaları yalanladı ve bundan haberi yoktu. Olaydan üst düzey istihbarat yetkilerinin de haberi yoktu. Bu kişiler güvenlik meseleleriyle ilgilenen normal güvenlik elemanlarıydı. Bu şahısların yetki ve sorumluluklarını aştıkları bir olaydı. Kaşıkçı’yı öldürerek hata yaptılar ve bunu saklamaya çalıştılar” ifadelerini kullandı.

“Ses kayıtlarını dinlemedik”

Türk hükümetinin elinde konsolosluk binasında neler olduğuna dair ses kayıtları olduğu haberlerine ilişkin kendisine soru yöneltilen Bakan, “Bilmiyorum. Ama kayıtlarının olduğunu söylediler. Onları dinlemedik” şeklinde yanıtladı.

Bakan, ABD istihbaratının bu sürece itiraz ettiğine yönelik gelen bir soruya ise, “Bilmiyorum. Ama eğer olsaydı bize söylerlerdi diye düşünüyorum. Medyada birçok spekülasyon gördüm, insanları dikkatli olmaya, Suudi Arabistan ve Türkiye’deki soruşturmanın tamamlanmasını beklemeye çağırıyorum. Sonuçlar ortaya çıktıktan sonra gerçeği biliyor olacağız” dedi.

ABD Kongre üyelerine ‘bekleme’ çağrısı

ABD Kongresi’nden bazı üyelerin Veliaht Prens’in olayı bildiğine dair iddialarına da yanıt veren el-Cubeyr, olayın 6 bin mil uzaklıkta gerçekleştiğine dikkat çekerek, Veliaht Prens’in olaydan hiçbir bilgisi olmadığını söyledi.

Konunun gerçeklerle değil, duygu ve beklentiler tarafından yönetildiğini ifade eden Bakan, ABD Kongre üyelerini ‘önce gerçekleri beklemeye, ardından sonuçları yorumlayıp tutumlarını belirlemeye’ çağırdı.

Suudi Arabistan’ın elde ettiği verilerle sorumluları adaletin karşısında çıkaracağını ifade eden el-Cubeyr, “Pozisyonlarına bakılmaksızın tüm sorumlularını hesaplarından sorumlu tutacağız. Kral Selman, soruşturmalara devam etmeye, gerçekleri göstermeye ve sorumlu olanlara hesap sormaya, ayrıca bu olayın tekrarlanmasını önlemek için politika ve prosedürler geliştirmeye kararlı” yorumunda bulundu.

Olay korkunç bir hata ve trajedi

Olayı, korkunç bir hata ve trajedi olarak nitelendiren el-Cubeyr, Kaşıkçı ailesine derin üzüntülerini iletip, ailenin acılarını paylaştıkları dile getirerek, “Keşke bundan kaçınabilseydik. Ama maalesef çok büyük bir hata yapıldı. Ailesini, sorumluların yaptıklarının sonuçlarına katlanacağına temin ederim” dedi.

ABD – Suudi Arabistan ilişkileri

Suudi Arabistan-ABD ilişkilerinin tarihi ve stratejik olduğunu söyleyen el-Cubeyr, “Büyük iş ilişkilerimiz var. Güvenlik konusunda her iki ülke için de önemli sorunlarımız var. Terör ve radikalizmle yakın bir şekilde birlikte çalışıyor ve İran’ın bölgedeki saldırgan politikalarını zayıflatıyoruz. Kızıldeniz, Afrika Boynuzu, Pakistan ve Afganistan’a barış getirmeye çalışıyoruz. İki ülke arasındaki ilişki stratejik olarak çok önemli. Sanırım soruşturmalar tamamlandığında, gerçekler ortaya çıktığında, insanlar kimin bu olaydan sorumlu olduğunu öğrendiğinde, onların cezalandırıldığını ve bu olayın tekrarlanmaması için alınan önlemleri gördüğünde, ilişkimiz bu olayı aşacak” yorumunda bulundu.