Suudi Arabistan’da bu günlerde Suudi sosyal medya fenomenlerinin yasaklanmasını savunan yani twitter diliyle ‘Bloke edilmesini’ savunan bir kampanya yayılıyor veya yine twitter diliyle, ‘hashtag’ yayınlanıyor. Kampanyanın ana sebebi bu fenomenlerin abesle iştigali, faydacılığı ve halkın zihinlerini ve ahlakını pervasızca bulanıklaştırması.
Şöhretlerin bloke edilmesi şimdilik istenen genel bir talep, ama bu genel talebin altında başka detay ve tali talepler de var, bu taleplerin ne olduğunu ve nasıl gelişeceğini de varsın bu akl-ı evvel şöhretler anlasın.
Bu platformların hayatımızın ve zamanımızın büyük bir bölümünü işgal etmesinden, sinirlerimizi germesinden ve çoğu kişide yaygın bir saplantı haline gelmesinden sonra bu şöhretler gereğinden fazla büyütülerek, balon haline gelerek adeta bir veba şeklinde yayıldı ve yaptıkları pis bir bataklıktan sıçrayan sular gibi her tarafa saçıldı. Sosyal medya sayesinde gazetecilik dünyasında payesi olmayan, ekonomi biliminden bihaber olan bu kerameti kendinden menkuller fıkıh diliyle ‘yaygın bir bela’ haline gelip, twitter üzerindeki ‘muhabbetleri’ olmasa insanların hayatının daha iyiye gelişmeyeceğine varan böbürlenmelerini bile duyar olduk!
Bu sonradan olma şöhretler ‘şunu kabul etmeyiz, onu istemeyiz, bizce caiz değil’ diyorlar… yahu, sormazlar mı adama, sen kimsin? Nesin? Caiz olup olmadığına karar verecek adam haline ne ara geldin? Açıkça söylemek gerekirse, devlet kurumları ve büyük şirketler bu şöhretlerin bu hale gelmesinde büyük rolü ve suçu var zira bu kurumlar, bir-iki twit attı diye, veya orada- burada bir-iki snapchat çekti diye bu fenomenlerin banka hesaplarına milyonları akıtmasaydı bu ademler bu günkü balonlar halin gelmez, şişmezlerdi…. Doğruya doğru. Bu insanlarla bu şekilde davranılmaya devam edilirse abesle iştigal, göstermelik hayatlar ve boş lakırdı kök salmaz ve yaygınlaşmazdı.
Bu haklı istekler, bazılarına göre, anlamsız bir sinir boşaltımı olarak algılanabilir. Sosyal medya fenomenleri ise bunun kendilerinden kıskanıldığı şeklinde anlayabilir. Şunu da söylemek gerekir ki, bazıları onların ulaştığı şöhrete ulaşmayı istediği, onlar gibi davet edilmeyi içten içe arzuladığını biliyorum. Ama işin aslı bundan daha önemli ve tehlikeli…. Sormamız gereken soru şu olmalı: ilim ve mantık bilimini kontrol eden değerler sistematiğinin buradaki rolü ne? Kim kime liderlik etmeli ve neye göre? Toplumu bir araya tutan, dağılmasını önleyen ‘değerler tutkalı’nın muhafaza edilmesi için ailenin, okulun ve toplumun rolü nasıl muhafaza edilir?
Dikkatinizi çekmek isterim, bu platformların ülke güvenliğini şiddetli tehlike arz etmelerinden, twitter’ın aşırı organizasyonlara eleman sağlama yöntemi olarak kullanıldığından, radikaller arası koordinasyonu sağladığından, radikal örgütlere propaganda aracı olarak kullanıldığından ve yeni-eski radikal elemanlar arası koordinasyon ve iletişim sağlama yöntemi olarak kullanıldığından bahsetmedim bile.
Yazım, genel olarak, abesle iştigalin kamuoyunu menfi yönde nasıl etkilediği ve yol açtığı psikolojik zararlarla ilgili.
Beyhudelik ve zevzeklik yine beyhudelik ve zevzekliktir, en eski zamanlarda da öyleydi, sosyal medya balonu döneminde de öyledir.