Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Tahran nükleer santrifüj kapasitesini artırdığını duyurdu | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Londra/ Adil es-Salimi

ABD’nin çekilmesinin ardından İran’la varılan nükleer anlaşmaya ilişkin tartışmaların sürdüğü bir dönemde Tahran yönetimi santrifüj kapasitesini artırdığını duyurdu. Avrupa’dan yapılan açıklamalarda İran’a attığı adımlar konusunda uyarıda bulunuluyor.

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi dün Washington’a yönelik atılan yeni bir adımı daha duyurdu. Hâlihazırda yaklaşık 950 ton uranyum stok miktarına ulaştıklarını belirten Salihi, gelişmiş santrifüjler üretmek için gerekli tesisin inşa sürecinin tamamlandığını belirtti. Böylece Tahran, santrifüj üretmeye ve uranyum zenginleştirmeye dönmeye daha da yaklaştı.

Salihi, İran’ın günlük 60 IR-6 model gelişmiş santrifüj üretimi kapasiteli ‘rotor’ üretim fabrikası inşasını tamamladığı kaydetti.

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’den yapılan açıklamalar ise nükleer anlaşmayı sürdürecek ve ABD yaptırımlarına karşı bir takım çözümlere ulaştıracak İran-Avrupa müzakerelerinin devam ettiği yönündeydi.

İran Dini Lideri Ali Hamaney, ABD’nin 8 Mayısta nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından İran Atom Enerjisi Kurumu’na, uranyum zenginleştirme seviyesini artırması ve 190 bin santrifüj üretilmesi talimatı vermişti. Salihi, söz konusu dönemde yaptığı açıklamada bu talimatı yerine getirmek üzere Natanz Nükleer Tesisi’ndeki altyapı çalışmalarının başladığını ancak 190 bin santrifüj üretimi için 18 aylık bir sürece ihtiyaç duyulduğunu belirtmişti. Salihi bu açıklamayı yaparken Tahran, 2015 anlaşmasını sürdürebilmek için büyük güçlerle müzakere masasındaydı.

Öte yandan Dışişleri Bakanı Zarif, ABD’nin yaptırımları gölgesinde nükleer anlaşmayı sürdürebilmek için bir dizi çözüm üzerine uzlaşı sağlanması arayışındaki İran heyetinin Moskova ve Pekin’deki ziyaretlerinin ardından müzakerelere çeşitli Avrupa başkentlerinde devam edeceklerini açıkladı.

Ancak Tahran, 190 bin santrifüj üretiminin nükleer anlaşmayı ihlal etmediğini vurgularken Salihi de İran’ın attığı tüm adımların yasalara uygun olduğuna işaret etti. Bu adımların Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) yükümlülükleri, ek protokoller ve nükleer anlaşmayı ihlal etmediğini öne sürdü.

Salihi’ye göre, IR-6 model gelişmiş santrifüj üretimi, İran’ın yılda 190 bin santrifüj üretim kapasitesine çıkmasını sağlayacak. Bu üretim tesisinin oldukça gelişmiş olduğuna işaret eden Salihi, her bir IR-6 santrifüjün sadece 10 ünite üretebileceğini, yoğun miktarlarda üretim istenmesi halinde de her 24 saatte yaklaşık 60 santrifüj üretebileceğini söyledi. IR-6 model santrifüj üretimi günlük 600, aylık ise 18 bin ünite üretimine eşdeğer. Bu da İran’ın 10 ay içinde 180 bin ünite, yani bir yılda 190 bin ünite santrifüj üretimine ulaşmasını sağlayacak.

İran’ın üretim tesisini 2013’ten 2015’e kadar süren nükleer müzakereler sırasında inşa ettiğini belirten Ali Ekber Salihi, anlaşmanın imzalandığı dönemde sahip olunan tesisin faaliyete geçirilmediğini sözlerine ekledi.
Salihi, 2003-2004 yılları arasında Avrupa Troykası (Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu ) ile yapılan müzakerelerin başarısızlığına dikkat çekerek bunu deneyimleyen İran’ın söz konusu tesisi kurmasını haklı çıkardığını söyledi. Salihi atılan adımın ülkesinin her an nükleer yeteneklerine geri dönmeye hazır olduğu ve ‘yükümlülüklerin ihlal edilmesine’ karşı aldığı önlemlerden biri olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.

201’te imzalanan nükleer anlaşmanın ardından 400 ton uranyum depoladıklarını belirten Ali Ekber Salihi, anlaşma kuralları çerçevesinde yurtdışından ithal edilen 550 ton uranyumla birlikte şu anda 900-950 ton uranyum depoladıklarını açıkladı. Salihi ayrıca İran Atom Enerjisi Kurumu’nun yurtiçi enerji kaynaklarına bağlı olarak ihtiyaçlarının karşılanması için uranyum arama ve çıkarma sürecini devam ettirdiğine işaret etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Buşehr kentinde inşa edilen nükleer güç santralindeki reaktörü çalıştırabilmesi için 27 ton nükleer yakıta ihtiyacı olan İran, nükleer anlaşmanın imzalanmasının ardından Kazakistan ve Rusya’dan uranyum satın aldı. Tahran yönetimi 4 Haziran’da da IAEA’ya Natanz tesisinde UF4 olarak adlandırılan ‘uranyum tetraflorid’ maddesinin üretimi için adımlar atıldığı bilgisini vermişti.

Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Salihi, İran’ın dokuz yıl önce kapatılan UF4 üretim tesisini yeniden açtığını ve bu üretimin nükleer anlaşmaya aykırı olmadığını belirterek, “Bu tesisin yeniden açılması, UF6 olarak bilinen maddenin üretimini güçlendirmek için avantaj sağlayacak. Bu konuyla ilgili daha fazla detay vermek istemiyorum” diye konuştu.

Nükleer anlaşma ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2231 sayılı kararı, İran’ın birinci nesil IR-6 model santrifüje sahip olmasına izin vermiyor. Ayrıca uranyum depolanmadığı sürece, sadece pratik araştırmalar için kademeli olarak dördüncü, altıncı ve sekizinci nesil santrifüjlerin yerini almasına izin veriliyor.

Nükleer anlaşma ayrıca Tahran’a sadece yüzde 3.67 oranında uranyum zenginleştirme çalışmalarını sürdürme imkanı veriyor. İran, anlaşmadan önce yüzde 20 oranında uranyum zenginleştirdiğini açıklamıştı.

AB’den İran’a uyarı

Avrupa Birliği geçen ay yaptığı açıklamada İran’ın attığı söz konusu adımının nükleer anlaşmayı ihlal etmediğini ancak iki taraf arasındaki güvenin zayıflamasına doğru atılan bir adım olarak nitelendirildiğini belirtti.

Tahran ise geçen ay Hamaney’in direktifleri doğrultusunda Fordo Nükleer Tesisi’ni uranyum zenginleştirme çalışmaları için faaliyete geçirmeye hazır olduğunu duyurdu. Ancak İran, 3 yıl önce varılan nükleer anlaşmadan çok daha önce imzalanan Lozan Anlaşması uyarınca Fordo Nükleer Tesisi’ni uranyum zenginleştirme tesisinden araştırma tesisine dönüştürmeyi kabul etmişti.