Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Tahran, Pyongyang senaryosunu yakından takip ediyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İran; ABD ve Kuzey Kore arasında ilerleyen ilişkileri ve Trump ile Kim’in görüşmesini “Tahran ve Pyongyang arasındaki benzerlikler nedeniyle” büyük bir titizlikle takip ediyor. Bu benzerliklerin başlıcaları “Kuzey Kore’nin uluslararası açıdan ilişkilerinin bozulması, nükleer program geliştirmesi dolayısıyla ABD yaptırımlarına maruz kalması, nükleer bomba inşa etme arzusu ve balistik füze programları” olarak sıralanabilir. Zirvenin önemini küçümseme ve tarafların bulgularını sorgulama girişimlerine rağmen Tahran’da Beyaz Saray’a karşı beklenti, korku ve bazı senaryolar mevcut. Birçok gazetenin de ortak gündemi Singapur zirvesine verilen ilk tepkiler oldu.

Kuzey Kore, iki programından vazgeçerek ABD ile ilişkilerini geliştirme yoluna girdi. Bu bağlamda Kuzey Kore modelinin uygulanması talebi çerçevesinde muhafazakâr akım ve medya sembolleri de İran içerisinde zorlu pozisyonlara yöneldi.

ABD ve Kuzey Kore arasında bir yakınlaşmanın başladığının ilan edilmesinden bu yana İran’da gerginlik hakim. Zira nükleer anlaşmayı destekleyen ve Batı’ya açılan gazeteler, “Kuzey Kore’nin nükleer silah geliştirdiğini ancak sonunda bundan vazgeçtiğini” yazdı. Javan gazetesi gibi muhafazakâr kanat ile nükleer anlaşmaya muhalif gazeteler “Kuzey Kore’nin diyalog masasına oturma gücünü nükleer başlıklardan aldığını” belirtti.

İran gazetelerinin çoğu dün Trump’ın Kuzey Kore modelini “İran modelinden çok az bir değişiklikle” uygulamak istediğini yazdı.

Trump ve Kim, salı günü el sıkışırken saat farkı dolayısıyla görüşme Tahran gazetelerine aynı gün yansımadı. Ancak çarşamba günü bu “el sıkışma” gazetelerin kapsamlı rapor, röportaj ve analiz köşelerinde kendine geniş yer buldu.

Trump, geçen salı, İran ile varılan nükleer anlaşma konusundaki eleştirilerini yineledi. Trump, İran’ın bölgedeki davranışlarını değiştirdiğini söylerken, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi de Trump’ın ifadeleriyle adeta dalga geçti. Öyle ki Kasımi, haftalık konferans sırasında “Trump ya ofisini değiştirdi ya da bölgeye farklı bir teleskopla bakıyor” dedi.

Saatler sonra ise İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Fransız mevkidaşına Tahran’ın terörün sonlanmasıyla Suriye’den çekilebileceği sinyalini verdi. İran haber ajansları ise Ruhani’nin ifadelerini, “Terörün sonlanmasının ardından tüm yabancı güçler Suriye’den çekilecek” olarak aktardı.

Trump’ın Singapur zirvesi de dün İran gazetelerinin ilk sayfalarındaydı. Devrim Muhafızları’na bağlı ve muhafazakar gazeteler, İran hükümetinin “nükleer anlaşma imzalama ve ilişki kurma” politikasına karşı yayın yaparken, zirveyi değersizleştirmeye odaklandı. Ancak hükümete yakın reformist gazeteler füze ve nükleer programlarından vazgeçen Kuzey Kore liderinin tavrına yönelik övgülere yer verdi. Reformist gazeteler ayrıca Trump’ın planının başarısına ve Kuzey Kore senaryolarının tekrarının yaşanması için İran’a olası baskıların artmasına dair endişelerini de gizlemedi.

İran Devrim Muhafızları’yla bağlantılı Javan gazetesi, ilk sayfasında ABD Başkanı’nı ve Kuzey Kore liderini zirvede imzalanan iki dosya ile yürürken resmetti.

Gazete alay eder bir üslupla “Başka bir ABD imzası” başlığını kullanırken, ABD ve Kuzey Kore’nin silahsızlanma yönündeki anlaşmasını küçümsedi. Dış İlişkiler Komitesi Başkanı’nın ifadelerine dayanarak yapılan açıklamada “Singapur zirvesi, nükleer silahsızlanma kavramının belirli bir tanımını yapmadı, açık bir takvim yok, güvenilirliğin doğrulanmasıyla ilgili hiçbir ayrıntı yok” ifadelerine yer verdi.

İran Dini Lideri Ali Hamaney’e yakınlığıyla bilinen Kayhan gazetesi manşetinde “şüpheciliğe” vurgu yaparken, “ABD ve Kuzey Kore’nin beşinci kez anlaşma imzaladığına” dikkat çekti.

Gazetenin başmakalesinde Trump ve Kim’in imajını şişiren taraflar eleştirilirken tek taraflı bir güven inşa edilmek istendiği vurgulandı.

Gazete, hükümet yanlısı medya organlarının bu günlerde Avrupa- ABD ilişkilerinde bir kopmaya neden olan nükleer anlaşma hakkındaki ifadelerini de eleştirdi. Ayrıca ABD yönetimiyle müzakere etme ve Batı’nın yandaşlarının eski taleplerini yeniden canlandırma girişimleri nedeniyle söz konusu taraflara saldırdı.

Gazetede 12 maddeyle ABD’yi sorgulama sebeplerine de yer verildi. İran’ın ana sorun olarak Kuzey Kore’yi değil ABD’yi gördüğü ifade edilirken Tahran’ın Irak, Suriye ve Yemen’deki rolüne de dikkat çekildi. Gazetede, Rusya’nın Suriye arenasına sürüklenişi de savunuldu.

Gazete, İran Hükümet Sözcüsü Muhammed Bakır Nubaht’ın “Hükümet, Batılı ülkelerle müzakerenin yararsız olduğunu kabul etti” yönündeki ifadelerine de atıfta bulundu.

Hükümet tarafından yönetilen “İran” gazetesi ise hem Trump’ın hem de Kim’in arkadan göründüğü bir fotoğraf yayınladı.

Gazetede iki taraf arasındaki zirvenin sebeplerine değinen “Trump ve Şok Diplomasisi” adlı bir başmakaleye yer verildi.

Makalede ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger arasında karşılaştırma yapılırken, Trump uluslararası ilişkiler ve bölgesel politika yapısında şok diplomasisi uygulamakla itham edildi. Aynı şekilde makalede, Trump’ın politikasını uygulamak için barışçıl modelleri benimseyeceği de iddia edildi.

İtimad gazetesi de manşetinde “hiç” kelimesine yer verdi. Reformist gazete, “zirveyi küçümseme ve anlaşmanın geleceğini sorgulama” bakımından muhafazakâr gazetelere daha yakındı. Gazete, zirvenin önemine değinmek yerine ilk sayfasının yarısını Trump’a ve Kim’e ayırdı.

Reformist “Arman” gazetesi ise Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ve ABD Başkanı Donald Trump’ın el sıkıştığı bir fotoğraf yayınladı. “Tarihi Buluşma” manşetini kullandı. Gazetede, taraflar arasındaki 7 yıllık rekabetin sonlandığına dikkat çekildi.

Gazete, İran Üniversitesi’nde siyaset profesörü ve eski milletvekili Nuzer Şafei’nin yazısına yer verirken, Kuzey Kore ve ABD liderleri arasındaki zirvenin “tarihi” olarak adlandırılmasına yol açan sebebe dikkat çekti. Bu çerçevede zirvenin, “iki ülkeyi Kore Savaşı’ndan bu yana yüksek bir siyasi düzeyde bir araya getiren ilk toplantı olduğu, iki ülkenin de savaşa yakın bir konumda bulunduğu ve toplantının Kuzey Kore’nin nükleer programları gibi hassas bir konuyla ilgili olduğu” vurgulandı.

Yazar, durumun belirsizliğine atıf yaparken tarafların bir anlaşmadan söz etmediğini ifade etti. Nükleer silahsızlanma konusuna da değinen Şafei, Trump’ın konu hakkında tek başına konuştuğunu ve Kuzey Kore tarafından herhangi bir yorum yapılmadığını ifade etti.

Yazar, bazı analistlerin Kuzey Kore ve ABD gelişmelerine dair şüphelerine de atıfta bulundu.

Reformist “Şark” gazetesinin ana manşeti “Sağ vitese geçiş” oldu. Gazeteye göre zirve, iki ülke arasındaki ilişkileri yönetmek ve stratejik hedeflere ulaşmadan önce bu hedefleri karşılıklı olarak anlamak için hem Trump hem de Kim açısından olası bir anlaşmanın sağlanması gerekliliği üzerinde durdu.

Gazetede ABD Başkanı’nın karşılıklı ilişkilere ve anlaşmaya dayalı bir strateji benimsediği belirtildi. Aynı şekilde Kim’in Trump’ın tehditlerini ortadan kaldırma fırsatından yararlanmak istediği ifade edilirken Kuzey Kore’ye baskıların devamlılığını isteyen John Bolton’ın zirveden yararlanamayacağına değinildi. Ancak gazetede Trump’ın Kuzey Kore’yi silahsızlandırma ve yaptırımları kaldırma projesinin pratik olmadığına dikkat çekildi.

Aynı şekilde Kuzey Kore liderinin “ülkesinin nükleer bir güç haline dönüşmesinin ve ABD’ye ulaşabilecek şekilde uzun menzilli balistik füzeler geliştirmesinin” ardından “stratejik bir denge” durumunda müzakere masasına oturduğu vurgulandı. Bu açıdan bakıldığında Kim’in nükleer silahlarının ABD Başkanı ile diyalog için kullanılmak üzere bir araç görevi gördüğü belirtildi.

Gazete, Pyongyang’ın nükleer sorunlarını çözmek için üç hedef üzerinde durulduğuna dikkati çekti. Söz konusu hedeflerin “Çin, Kuzey Kore ve ABD ilişkilerinin geliştirilmesi, ekonomik yardım ve iş birliğine erişim, yaptırımların kaldırılması” olduğu vurgulandı.

Gazete, “Kim Jong-un’un Trump tehlikeleri karşısında ‘ekonomik çıkmazdan kurtulma’ yönündeki bilgeliği” hakkında da bazı mesajlara yer verdi. Kuzey Kore’nin Rusya, Çin ve Güney Kore gibi ülkelere daha yakın olması beklenirken, Kim’in ABD yönetimi ile iş birliği sağlamada stratejik hedefler benimsediği kaydedildi.

Gazetede ayrıca her iki tarafın stratejik ihtiyaçlarına dayalı anlık sonuçlar, hedefler ve beklentiler almaktan ziyade görüşmenin nihai amacının iki taraf arasında iyi niyet ve güven inşa etme temelinde bir ilişkiye ulaşmak ve mevcut enerjileri değerlendirmek olduğu vurgulandı.

Ancak gazetede en dikkat çekici taraf Kuzey Kore modelini İran’a uygulama imkanı olduğu belirtildi. Zira Trump’ın Singapur’daki basın toplantısında kullandığı ifadelere değinen gazete, Trump açısından meselenin “İran’ın bölgesel nüfuzu” olduğunu vurguladı.

Aynı şekilde Trump’ın bölgesel müttefikleri tarafından etkilenmeden bir diyaloga ulaşmak için bağımsız bir İran politikası üzerinde yoğunlaştığına dikkat çekildi. Bu bağlamda aktarılana göre İran ile imzalanacak büyük bir anlaşmanın ana sorunu, Trump’ın İran’dan almak istediği birçok şeyin bulunması.

Gazetede yayınlanan bir diğer makalede de Pyongyang ve Washington arasındaki anlaşmanın İran ve nükleer anlaşmanın geleceği açısından tehdit oluşturduğu vurgulandı. Makalede, birçok İranlı analistin de belirttiği gibi yaptırımlarla ilgili endişelerin derinleştiği ifade edildi.

Reformist “Aftab Yazd” gazetesi zirveyi “Büyük Kumar” ifadeleriyle aktardı. Gazete, zirvenin “yüzleşme stratejisinin sürdürülmesi durumunda Kuzey Kore’nin karşı karşıya olduğu bedel ve tehlikeyi tanıma” ışığında geliştiğini vurguladı.

Gazetede Kim’in Kuzey Kore halkının karşı karşıya olduğu ekonomik zorluklara dair tavrını değiştirmeye karar verdiği ifade edildi. Ayrıca Kim’in Kuzey Kore’yi güçlü ekonomiye sahip bir ülkeye dönüştürmek için Çin’in izlerini takip ettiği vurgulandı.