Ebu Zera lakaplı Güney Direnişi Meydan komutanlarından olan Batı Şeridi Savaş Komutanı Abdurrahman Muharrami, Taiz kentindeki stratejik Halit kampının çevresindeki bölgelerin kurtarılmasından sonra, sayıları 12 bini bulan askeri kuvvetinin ilk önce Taiz’e sonra el-Hudeyde’ye yöneleceğini açıkladı.

Muharrami, Batı şeridindeki savaşların Husi ve Salih milislerine karşı sert bir şekilde devam ettiğini, savaş alanlarının sahil, ova, vadi veya tarlalar arasında değiştiğini; ayrıca savaş esnasında milislerin saflarından firar etme sürecinin hızlandığını da ekledi.

Batı Şeridi Savaş Komutanı Şark’ul-Avsat’a yaptığı açıklamalarda; milislerle yapılan savaşların ve çatışmaların, kuzeyde Muha’ya 25 km sınırındaki Yakhtul ve doğuda Muha’ya 40 km uzaklıktaki Hamili köprüsünde gerçekleştirildiğini bildirdi.

Bu savaşlar ve çatışmalar esnasında Muharrami: “Kuvvetimiz, Koalisyon kuvvetlerinin de desteğiyle Batı kıyısı cephelerinde büyük zaferler ve ilerlemeler kaydetti. Bu çatışmalarda milisler, hem mühimmat hem de asker bakımından büyük zarara uğradı. Tepelerde ve dağlarda verilen çatışmalarda yenilgiye uğradılar. Ayrıca darbeci savaşçılar, şuanda geri çekilme, bocalama ve cephelerden kaçma durumu yaşıyorlar” dedi.

Muharrami konuşmasını şöyle sürdürdü, “Batı kıyısı cephelerinde ve Taiz ile el-Hudeyde illerinde elde edilen askeri başarının, savaşta yaşanan olayları geciktirdiği söylenemez; sebebi ise savaş alanlarının, askeri öneme sahip stratejik bir bölgeye ve kıyı, çöl, dağ gibi geniş ve açık bölgelere yayılmasıdır.”

Husi ile Salih milislerinin önemli kıyı-çöl bölgesinde sıkışıp kalmasına değinen Batı Kıyısı Savaş Komutanı, darbecilerin ana hat saydıkları bölgeyi kaybetmeleri neticesinde psikolojik, manevi ve maddi olarak yıprandıklarını dile getirdi.

Taiz ile el-Hudeyde’den geçici başkent Aden’e bağlanan ve darbeciler için ana hat sayılan Batı şeridi bölgesinin avantajına değinen Muharrami, “Milisler, bölgeyi silah kaçırma ve tedarik etme için kullanıyorlardı. Ellerinden alınması, acıtıcı bir darbe oldu” dedi.

Muharrami, darbecilerin deniz yoluyla ve Muha limanı üzerinden yardım gemilerini hedef almasını ümitsiz bir teşebbüs olarak nitelendirerek, “Sebebi, hassas bölgedeki durumu telaşlandırmak ve bölge karasularını tehdit etmektir” dedi.

Taiz kentinin kurtarılması konusuna gelince Muharrami şöyle cevap verdi: “Savaşıyoruz, askeri kuvvetlerimiz Batı kıyısı cephesinde, Muha limanı çevresinde konuşlanmış durumda. Bu bölgeler, Taiz ilini takip eden bölgelerdir.”

Ayrıca Husi ve Salih milisleri, Taiz ilindeki mahalleleri ve köyleri bombaladı. Yerel halkın açıklamalarına göre; birçok ev zarara uğradı ve Asalo’daki köylerde birçok hayvan telef oldu.

Bu bombalamalar, darbecilerin ulusal ordu ile girdiği savaş esnasında kaybettiği yerleri yeniden ele geçirmek için Batı ve Güneybatı cephelerindeki ordu mevzilerine saldırı düzenlemeye başladığı saldırgan girişimleri sonucunda gerçekleşti.

Taiz askeri kaynakları Şark’ul Avsat’a yaptığı açıklamada; darbeci milislerin el-Shakab cephesindeki ordu mevzilerine muhtelif silahlarla şiddetli saldırılar düzenlediğini ve Necid iline büyük bir takviye gönderdikten sonra saldırıları başlattığını söyledi.

Ulusal ordu, geçen hafta başlattığı ve Taiz kentini içine alan Batı cephesini kurtarmak için başlattığı askeri operasyonlar tam gaz devam ediyor. Ayrıca Medrat bölgesi, el-Tanin tepesi ve el-Hancer bölgesinde çatışmalar yaşandı. Orduya bağlı mühendislik ekipleri, Medrat bölgesinde darbecilerden arınmış bölge ve köylerde mayın tarama operasyonuna devam ediyor.

Batı cephesi, Mükine tepesi, Han Dağı, Sayahi bölgesi ve çevresine odaklandı. Kaynaklar; darbecilerin diğer cephelerden ve kalan mevzilerden topladıkları askeri takviyelerle, Şaab ve el-Sittin yoluyla Batı cephesine karşı savunmaya devam ettiklerini ve bu bölgeleri, ilerlemeyi engellemek ve ordu kente batı kapısı açabilir korkusuyla mayınla döşediklerini belirtti. Kaynaklar ayrıca ordunun, Hizran bölgesindeki darbeci milisleri hedef aldığı saldırıda üç milisin öldürüldüğünü ve diğerlerinin yaralandığını bildirdi.