Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Taraflar İdlib konusunda Soçi’de de uzlaşamadı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Soçi’de düzenlenen Astana formatlı 10. Garantörler Toplantısı’nda taraflar, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi konusunda ortak bir görüşe varamadı. Mülteciler ve yerlerinden edilenlerin güvenli ve gönüllülük esasına dayalı şekilde ülkelerine geri dönüşü ve bununla ilgili Suriye hükümetine yardımda bulunulması için uluslararası topluma çağrı konusunda ise Rusya’nın çabalarına dikkat çekildi.

Öte yandan Anayasa Komisyonu oluşturulması ve Suriye muhaliflerinin esaslı taleplerinden biri olan tutukluların serbest bırakılması meselesinde ilerleme kaydedildi.

Soçi’de ana gündem Suriyeli mültecilerin geri dönüşü

Rusya Elçisi Alexander Lavrentyev, müzakerelerin ikinci gününün sonunda, garantör ülkeler tarafından imzalanan nihai bildiride yer alan kilit unsurları içeren kısa bir bildiri okudu. Bildiride, İdlib’in durumundan bahsedilmezken, garantör ülkelerin uluslararası toplumdan mültecilerin geri dönüşü ve Suriyelilerin normal hayatlarını yeniden kurmasına yardım edilmesi konusuna değinildi.

Açıklamada, tutuklular sorunu da dahil olmak üzere taraflar arasındaki tartışmalı konularda güven artırıcı çabaların olduğunu ve üç garantör devletin Suriye topraklarının birliği ve egemenliğini koruma konusunda hassas olup komşu ülkelere sorun oluşturan ayrılıkçı gündemleri reddettikleri de dile getirildi. Açıklamada bir sonraki oturumun Kasım ayında yapılacağına da işaret edildi.

“Rusya, İdlib’ten yapılacak saldırılara misillemede bulunacak”

Soçi’deki görüşmelerde konuşulan dikkat çekici konulardan biri de İdlib’ten Hmeymim askeri üssüne yönelik saldırılarla ilgili Rusya’nın uyarılarıydı. Rusya Savunma Bakanlığı daha önce yasadışı silahlı grupların üslerine yönelik saldırı gerçekleştirmek üzere bir seyir uçağını düşürmüştü. Rusya, bu saldırılara karşı eli bağlı oturup beklemeyeceğini ifade etti.

Soçi’ye katılan kaynakların Şarku’l Avsat’a verdiği bilgilere göre, İdlib konusu tartışmada büyük önem arz etse de taraflar arasında anlaşma sağlanamadı. Rusya, İdlib’ten Hmeymim üssü ve diğer bölgelere saldırıların sürmesine tahammül etmeyerek misillemede bulunacağını söyledi. Bu söylem, kentteki sorunu çözmek için bir mekanizma kurulmasıyla ilgili anlaşmazlık sonrasında oluşan askeri gerilimin ilk işareti oldu.

Öte yandan, BM Suriye Özel Temsilcisi Stephane de Mistura Anayasa Komisyonu konusunda gelişmeler olduğunu ifade etti. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynak, Mistura’nın farklı alanlarda yapılan görüşmelere katılmadığını söyleyerek “yalnızca Anayasa Komisyonu kurulması konusunu çözmek istediği anlaşılıyordu, bu konuya öncelik verip toplantının başarısızlığını örtmeye çalıştı” dedi.

Mistura toplantıyı düzenleyenlere Suriye hükümeti ile muhaliflerin verdiği iki ön liste sunmuştu. Mistura garantör devlet temsilcileriyle görüşmesinde toplantının verimli geçtiğini ve Anayasa Komisyonun kurulması konusunda da anlaşmaya varıldığını söyledi. “Novosti” Haber Ajansı’nın İran heyetine dayandırdığı haberinde BM elçisinin garantör devletlerin temsilcileriyle Anayasa Komisyonu’na katılacak olan muhalif, rejim ve sivil toplum örgütleriyle ilgili tartışmaların yapıldığı ve BM temsilcisinin sunduğu listenin nihai liste olmadığı belirtildi.

Anayasa çalışmaları, Eylül’de Cenevre’de sürecek

Lavrentiev, Anayasa Komisyonu’nun tedrici olarak ilerlediğini bunun da memnuniyet verici olduğunu söylerken komisyona katılacak listenin muhalifler ve Suriye rejimi tarafından daha önce verildiğini belirtti. Şu anda sivil toplumun komisyona katılmasıyla ilgili görüşmelerin yapıldığını söyleyen sözcü, komisyonun kurulmasının ardından nasıl çalışacağıyla ilgili konuların da ileride görüşüleceğini söyledi. Sözcü ayrıca Rusya, Türkiye ve İran’ın Mistura’nın anayasayı kurma çabalarına her türlü katkıyı sunmaya çalıştıklarını vurguladı. Üç ülkenin, Cenevre’de BM gözetimindeki Anayasa Komitesi çalışmalarının en kısa zamanda başlatılmasını teşvik etmekte anlaştıklarına işaret edildi. Anayasa çalışmalarının Cenevre’de süreceği, bu çerçevede garantör ülkelerinin Eylül ayının başında bir araya geleceği kaydedildi.

Gündemin ana başlıklarından biri, Suriye’nin imarı

Toplantıda Rusya, dikkatleri mültecilerin geri dönüşüne çevirdi. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgiye göre, Lavrentiev, bu konunun çözümü için Suriye’ye yönelik ambargonun kalkması ve ülkenin yeniden imarı için hızlı bir uluslararası desteğe ihtiyaç olduğunu belirtti.

Öte yandan Lavrentiev, 2011’den bu yana savaştan kaçmak için ülkelerini terk eden Suriyelilerin sayısının 6.7 milyon civarında olduğunu kaydetti ve bu mültecilerin istikrarın sağlanmasıyla ülkelerine geri dönmek istediğini vurguladı.

Rus heyetinin başkanı, Suriyeli mültecilerin büyük kısmının çoğunlukla komşu ülkelerde bulunduklarını söyleyerek Ürdün’de yaklaşık bir milyon, Lübnan’da ise bir milyondan fazla mülteci olduğunu ifade etti. Başkan, Türkiye’de 3.5 milyon mülteci olduğuna dikkat çekerek Avrupa ülkeleri de dahil olmak üzere bu devletlerin kendi menfaatleri için Suriye’ye geri dönüş için elverişli şartları oluşturmaları gerektiğini söyledi.

Rus diplomat, bu sürecin gönüllü olarak yapılması gerektiğine dikkat çekerken Suriyelilerin geri dönüşüyle ilgili engellerin ortadan kaldırılması ihtiyacını vurguladı. Diplomat, Soçi toplantısında mültecilerin geri dönüşüyle ilgili konuların da tartışıldığını aktardı.

Alıkonulanların sembolik takası

Öte yandan Suriye muhalefetinin önceki tüm toplantılarda tutukluların serbest bırakılması ısrarında küçük bir ilerleme kaydedildi. Muhaliflerin karşı çıkmasına rağmen “pilot proje” olarak her iki taraftan de az sayıda tutuklunun serbest bırakılmasına karar verildi. Bu kişilerin onlarca tutukluyu geçmeyeceği düşünülüyor.

Ancak muhalif heyet Rusya’nın önerisi hakkında memnuniyetsizliğini dile getirerek, Rusya’dan çoğu barışçıl gösterilerde askeri operasyonlarla gözaltına alınmış kişilerin ayrı tutulmasını istedi. Ayrıca muhalifler, rejimden ellerinde bulunan tutukluların sayısı ve yerleri hakkında bilgi talebinde bulundu.

Öte yandan 23-29 Temmuz tarihleri arasında silahlı gruplar tarafından gerçekleştirilen 65 bombalama olayının izlendiği ve bu sayının geçtiğimiz haftaya göre 1,5 kat arttığına dikkat çekildi.