Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Tayvan için diplomasi hiç bu kadar kolay olmamıştı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

ABD, 1979’da Çin Halk Cumhuriyeti’ni tek meşru Çin otoritesi olarak tanımasına ve resmi adı Çin Cumhuriyeti olan Tayvan ile diplomatik ilişkilerini resmi olarak sonlandırmasına rağmen, Tayvan’ın en güçlü müttefiki ve ana silah tedarikçisi olmaya devam ediyor.

Taipei ve Washington arasındaki ilişki, adanın güvenliği açısından zorunlu görülürken, aynı zamanda Çin Halk Cumhuriyeti’nin tepkisine de neden oluyor. Zira Çin, bu ilişkiyi ülkeye ve ihracata dayalı ekonomi için en önemli pazara karşı askeri bir tehdit olarak algılıyor.

Çin, silahlı güçlerini modernleştirmeye yönelik iddialı planlara sahip. Bu kapsamda tartışmalı Güney Çin Denizi’ndeki ve kendi topraklarının bir parçası olarak gördüğü Tayvan’daki varlığını güçlendirme peşinde. Aynı şekilde Tayvan ile tırmanan gerginlikler nedeniyle deniz tatbikatlarını yoğunlaştırmış durumda. Çin’in İngilizce resmi gazetesi China Daily’nin haberine göre iki savaş pilotu, 26 Mayıs’ta Çin’e ait ilk savaş gemisine gece inişi gerçekleştirdi. Aktarılana göre Pekin, Tayvan’ı diplomatik olarak sıkıştırmaya çalışıyor.

Öte yandan Batı Afrika’daki ülkelerin Tayvan ile ilişkileri koparma kararının ardından Burkina Faso, Çin ile diplomatik ilişler başlatmak için bir anlaşma imzaladı. Anlaşma, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ve Burkina Faso’dan üst düzey bir yetkili tarafından gazetecilerin de katılımıyla Çin’in başkenti Pekin’deki hükümet misafirhanesinde imzalandı.

Tayvan açısından ise diplomasi hiçbir zaman kolay olmadı. Öyle ki Tayvan konusu, bir taraftan alacağı kararlar tahmin edilmeyen bir başkan dönemindeki ABD ve diğer taraftan da nüfuzunu arttıran Çin arasında sıkışarak daha da karmaşık hale geldi. Tayvan Cumhurbaşkanı Tsai Ing-wen, Çin’in baskısına değinirken, yaptığı açıklamada, Burkina Faso’nun geçtiğimiz Perşembe günü Tayvan ile ilişkilerini sonlandırmasının ardından Çin’e sert eleştirilerde bulundu. Tsai, Çin’in “Tayvan ile ABD ve benzer düşüncelere sahip diğer ülkeler arasındaki ilişkilerde önemli gelişmeler yaşanmasına” ilişkin güvensiz olduğunu belirtti.

Son 1 ay boyunca Washington, Taipei’ye dair açıkça ortaya koyduğu bir dizi hamle gerçekleştirdi. ABD Başkanı Donald Trump, her iki ülkeden üst düzey yetkililer arasında ziyaretlere kapı açan bir yasa imzalarken, Taipei’ye denizaltı teknolojisi satma hususunda da bir lisansa onay verdi.

Pekin’deki yetkililer, Çin’in Tayvan yakınlarındaki askeri tatbikatlarını, adanın güvenliği açısından herhangi bir girişime karşı uyarı olarak nitelendirdi. Analistler de tatbikatları, aynı şekilde Washington’a yönelik bir mesaj olarak yorumladı. Burkina Faso’nun açıklamasının ardından istifa eden Tayvan Dışişleri Bakanı Joseph Wu, Tayvan ve ABD arasındaki ilişkileri geliştirme sürecinde “büyük bir dikkat” sarf edilmesi uyarısında bulundu. Wu, hükümetin “diğer taraflar açısından herhangi bir sorun çıkarmadan ikili menfaatlerde ilerleme kaydetmek” istediğini vurguladı.

Öte yandan Çin donanmasının rolü, Liaoning uçak gemisinin Tayvan çevresine yönelmesiyle daha da arttı. Yeni Çin savaş gemileri de beklenmedik bir şekilde uzak alanlarda ortaya çıktı. Geçtiğimiz ay Çin Cumhurbaşkanı Şi Cinping, 76 hava aracı, 48 savaş gemisi ve denizaltı filosu dahil, bugüne kadarki en büyük askeri geçit törenine öncülük etti. Mayıs ayının başlarında ise ilk yerel olarak inşa edilen uçak gemisinin denizcilik tecrübelerine başlandı. Ancak bir eğitim gemisi olarak daha fazla faaliyet göstermesi beklenen Liaoning, 1998 yılında Ukrayna’dan satın alınarak kullanıldı.

Reuters’ın aktardığına göre uzmanlar, Çin’in en az 6 savaş gemisine ihtiyaç duyduğunu belirtti. ABD’nin 10 savaş gemisine sahip olduğunu ve iki savaş gemisi daha üretmeyi planladığını söyleyen uzmanlar, Çin’in bu tür bir güç için onlarca yıla ihtiyacı olduğunu vurguladı. Ancak belirtilene göre Pekin’in deniz kuvvetlerini güçlendirmek için ortaya koyduğu hamle, bölgedeki ABD askeri gücüne yaklaşmaya çalışması dolayısıyla uzun vadede çok önemli olacak.

Çin silahlı güçlerinden alıntı yapan resmi bir gazete, J-15 uçaklarının Liaoning savaş gemisine gece inişi yaptığını yazdı. Gazete, inişin “tam muharebe kabiliyetinin kazanılmasına yönelik sıçrayış” olduğunu vurguladı. Gazetenin dünkü haberine göre, Çin savaş uçağı son zamanlarda Güney Çin Denizi’nde canlı mühimmatlarla tatbikatlar gerçekleştirdi.

Tsai Ing-wen, iki yıl önce iktidara gelişinden bu yana geleneksel olarak bağımsızlık yanlısı adadaki iktidar partiye güvenmeyen Pekin düşmanlığını arttırdı. Çin, Tayvan’ı uluslararası faaliyetlerden uzaklaştırmak ve web sitelerde Tayvan’ın bir Çin bölgesi olarak tanımlanması üzere şirketlere baskı yapmak için nüfuzunu kullanmaya başladı. Bu çerçevede Taipei, Pekin’in kuşatmasını hafifletme kapsamında daha fazla uluslararası desteğe ulaşmak için sarf ediyor. Nitekim Tsai de Avustralya ve Yeni Zelanda’nın yanı sıra güney ve güneydoğu Asya’dan 16 ülkeyi hedefleyen “Güneye yönelim” politikası kapsamında diğer ülkelerle yeni iş ilişkileri kurmak ve iş birliği yapmak için çalışmaya girişti.

Nottingham Üniversitesi Çin Siyaseti Enstitüsü Müdürü Jonathan Sullivan AFP’ye yaptığı açıklamada, Tayvan’ın ABD desteğini tamamlamak için daha geniş dostlar topluluğuna ihtiyaç duyduğunu söyledi. Sullivan, ABD’nin nüfuzundan dolayı dış ilişkiler alanında Tayvan için bir öncelik olmaya devam ettiğini de vurguladı.

Diğer taraftan analistler, Pekin’in artan hayal kırıklığının ABD’yi Tayvan’ı destekleyici uygulamalar almaya ittiğini ifade etti. Zira Çin’in bölgede artan nüfuzuna ilişkin endişeler ışığında dünyanın en büyük iki ekonomik gücü arasındaki gerginlikler devam etmekte.

2009’dan 2012’ye kadar Tayvan’daki ABD Enstitüsü’ne (ABD’nin Taipei Büyükelçiliği) başkanlık eden William Stanton, Çin ile ilişkilerin artık ABD çıkarına hizmet etmediği açıklamasında bulundu. Öte yandan tüm gözler, önümüzdeki ay ABD Enstitüsü’nün yeni karargahının açılışı münasebetiyle Washington’un göndermeye karar vereceği yetkililere odaklanmış durumda. Ancak bazı gözlemciler, Trump’ın dış politikasındaki hatalı eğilimlere dikkati çekerken, bunun Tayvan’a karşı Çin ile bir pazarlık kağıdı olarak kullanılabileceğinden korkuyor.

Diğer taraftan Taipei’deki Xingxi Ulusal Üniversitesi’nde Diplomasi Profesörü Ting Cheong-xian, “ABD’deki durum, Tayvan için cesaret verici görünebilir. Ancak şu ana kadar bunun bize sağladığı faydaları görmedik” dedi. AFP’ye konuşan Profesör, ABD’nin ticaret anlanında Tayvan’a özel muamelede bulunmadığını da vurguladı.

Stanford Üniversitesi’nde Siyaset Uzmanı Kharis Templeman, Tayvan’ın egemenliğine yönelik herhangi bir ABD desteğinin Pekin’de sert bir tepki oluşturabileceğine dikkati çekti. Ancak Dışişleri Bakanı Wu, Tayvan’ın ABD tarafından bir pazarlık kağıdı kullanması olasılığını reddetti. Adanın Trump yönetiminde iyi arkadaşları olduğunu belirten Bakan, “Tayvan’ın çıkarları açısından en iyi olanı sağlamak ve Taipei için en uygun politikayı bulmak için çalışabiliriz” dedi.