ABD’nin 17 yıllık terörle mücadelesinde, 12 yıl önce İslam’ı kabul eden beyaz bir polis memuru olan Nicholas Young, bir terör örgütüyle işbirliği yaptığı gerekçesiyle tutuklanan ilk ABD polisi oldu.
Nicholas Young, son duruşmada, DEAŞ örgütüyle işbirliği yaptığı suçlamasıyla 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 38 yaşındaki Young, yıllar önce FBI tarafından örgüte karşı başlatılan kampanyanın kurbanı olduğunu belirtti. Zira FBI’ın bu durum için DEAŞ yandaşı olduğu iddia edilen ve kendisinden yardım isteyen bir casusu kullanıldığını söyledi.
Savcılık belgelerine göre FBI, Young’un DEAŞ ile işbirliğine dair bilgi toplamak için Muhammed isimli bir kişiyi kullandı.
Washington Post gazetesinin haberine göre, Young duruşma sırasında konuşmazken, yalnızca hakime hitaben, FBI polisi tarafından temsil edilen ABD hükümetine eleştiride bulundu. Young, hükümetin, bir camideki Müslümanları takip etme yönündeki teklifini reddettiğinde gizli bir dedektif aracılığıyla hedefe alındığını söyledi.
11 Eylül 2001 saldırısından bu yana terör davalarına bakan Hakim Leonie Brinkema’ya gönderdiği bir mektupta, “Hükümetin, hakkımda kanıtlamadığı bir şey var ve bunu hiçbir zaman kanıtlamayacak. Ülkemi ve temsil ettiği ilkeleri seviyorum” ifadelerine yer verdi. Hakim Brinkema ise “Kalbinde var olanı yargılayamam. Sadece önümde savunma tarafından sağlanan kanıtlar var. Herkes için çok ılımlı görünüyorsun. Kendini samimi bir vatansever olarak tanıttın. Ancak hiç kimsenin kalbinin içindekileri göremem” şeklinde cevap verdi.
Mahkeme belgelerine göre, Nicholas Young’un FBI ile sorunları, casus Muhammed’in DEAŞ’a katıldığı iddiasıyla başladı. Zira Muhammed’in DEAŞ’a katılmak üzere Suriye’ye gideceği belirtildi. Bu bağlamda FBI polisi tarafından yürütülen bir dizi soruşturmada Young’a Muhammed’in DEAŞ’a katılmak için yola çıkacağı yerine hakkında bazı sorular soruldu. Nicholas Young ise, Muhammed’in tatile gideceğini söyledi.
Daha sonra Muhammed, Young’a Suriye’de olduğunu söyleyen ve maddi yardım isteyen bir mesaj gönderdi. Young ise Muhammed’e hızlı bir şekilde 245 dolar değerinde iki çek gönderdi.
Öte yandan federal savcılar John Gibbs ve Gordon Kromberg, hakime karşısında “Polis memurlarından koruma ve hizmet bekliyoruz. Terör komplolarına dair soruşturmaları engellemelerini değil. Ayrıca onların teröristlere para göndermesini ve terör örgütlerine nasıl katılacakları konusunda başkalarına tavsiyelerde bulunmalarını da beklemiyoruz” dedi. Savcılar, 2006 yılında İslam’ı seçen Young’un 2016 yılında tutuklanmasından önce birkaç yıl FBI takibinde kaldığını söyledi. Öyle ki zanlının, eski Libya lideri Muammer Kaddafi rejimiyle savaşan silahlı gruplarla mücadele için iki kez Libya’ya gittiği belirtildi.
Diğer taraftan Nicholas Young’un avukatları, polisin ABD’nin yürüttüğü ve küresel terörle mücadele kampanyalarında müvekkilinin İslam’ı seçtiği, uzun bir sakal bıraktığı ve ofisinde Kur’an-ı Kerim bulunduğu için hedef alındığını savundu. Ancak hakime, savcılık tarafından sunulan kanıtlara itibar ettiğini söyledi. Bu bağlamda kanıtlar kapsamında Young’un çok fazla DEAŞ videosu izlediği ve öldürülen bir FBI polisi videosuna dair yorum yaptığı öne sürüldü.
Aynı şekilde Muhammed ile maillerinde Suriye ve Irak’taki DEAŞ saldırıları hakkında ifadelerin bulunduğu ve çoğu zaman saldırıların haklı olduğunu savundukları belirtildi. Bu bağlamda Young, hakimeye yönelik mektupta DEAŞ ile mücadele ettiği öne sürülen Muhammed’e gönderdiği paralara değindi. Konuya dair, paraları DEAŞ’a destek amacıyla göndermediğini söyleyen Young, “Onları arkadaşım olduğunu düşündüğüm birine yardım etmek için gönderdim” dedi.