DEAŞ sözcüsü Ebu Muhammed Adnan’ın 2004 yılında ses kaydı olarak yayınladığı mesajında, örgüt sempatizanlarına; eğer müşriklere karşı bombayı patlatamaz veya ateş edemezseniz, onları bıçaklayarak, taşla vurarak veya araçla ezerek öldürebilirsiniz demişti. Şuan bu mesajın gölgesinde nice canlar araçlarla ezilerek veya bıçaklanarak öldürüldü. Bunların sonuncusu da Fransa’da araba ile ezilmek suretiyle 6 kişinin öldüğü olaydır.
Güvenlik ve İslami hareketlerle ilgilenen uzmanlar, uyuyan hücrelerin veya bireysel kurtların kullandığı bir yol olan bıçaklamak ve araçla ezmek yönteminin DEAŞ’ın ucuz iki silahı olduğunu belirttiler.
Geçen ayın sonunda Almanya’nın Hamburg şehrinde bir AVM’de vatandaşlara bıçak ile saldırılması sonucunda bir kişi ölmüş birçok kişi de yaralanmıştı. Turistik Hurghada şehrinde Mısırlı bir öğrencinin 6 turiste saldırması sonucunda 1 Çek, 2 de Alman turist ölmüştü. Ayrıca, Ocak 2016’da Hurghada’da bıçakla saldırılması sonucunda 3 Avrupalı turist yaralanmıştı.
Aynı şekilde Amerikalı bir öğrenci üniversite yerleşkesi içerisinde gelişi güzel saldırılarda bulunmuştu. Önce araçla daha sonrada bıçakla saldıran öğrenci 11 kişiyi yaralamıştı. Bir şahsın köprü üzerinden geçen gruplara bıçakla saldırdığı benzer bir olay da Londra’da yaşanmıştı. Temmuz 2016’da Fransa’nın Nice kentinde bir teröristin kamyonu halkın üzerine sürmesi sonucu, 84 kişi ölmüş, 434 kişi ise yaralanmıştı. Almanya’nın başkenti Berlin de, 19 Aralıkta kamyonet saldırısına maruz kalmıştı. Bir öğrenci, kullandığı kamyoneti yoldan geçenlerin üzerlerine sürüp bir çok kişiyi ezmişti. Ezilenlerden 12’si ölmüş 56’sı yaralanmıştı. İsveç’te de benzer bir olay sonrası 4 kişi ölmüş, 15 kişi yaralanmıştı. Geçen şubat ayında Almanya’nın Heidelberg kentinde yoldan geçenlere yönelik tekrarlanan araba saldırısında 1 kişi ölmüş 2 kişi yaralanmıştı.
Geçtiğimiz mart ayında, bir İngiliz’in Westminster köprüsü üzerinden geçenleri hedef alındığı saldırıda, 3 kişi ölmüş onlarca kişinin yaralanmıştı. Bu olaydan sonra İngiltere’nin başkenti Londra’da güvenlik sarsılmıştı. Aynı olay aynı şehirde 3 Haziranda tekrarlanmış, küçük bir otobüsün Londra Köprüsü’nde yürüyenlerden birkaçını ezdiği bu olay sonrası, şehir eş zamanlı saldırılarla büyük korku yaşamıştı. Bu saldırıların çoğunu ise DEAŞ üstlenmişti.
Gözlemciler, DEAŞ’ın sadece aşırı radikal bir örgüt olmadığını, işlediği cinayetleri İslam’ın çarpıtılmış örtüsü altında göstermeye çalıştığını söylüyorlar. Hâlbuki tamamen masum insanları öldüren, insanlığa karşı işlediği zulümleri medya aracılığıyla paylaşan bir terörist grup olduğunu belirttiler.
Strateji ve güvenlik uzmanı Kemal Mağribi: “Örgüt, Romalılar dergisinin ikinci sayısında elemanlarına, Avrupa’da veya Batı’da gelecek olan misilleme olaylarında beyaz silah ve araç saldırısı tavsiyelerinde bulundu. Belki de bu yöntemin kullanılma sırrı istenilen sonuca kolaylıkla ulaşılması ve sayıca daha çok zarara yol açmasıdır.” dedi. Bu iki yöntemin örgütün ucuz silahı olduğunu, uyuyan hücrelerle varlığını koruduğunu açıkladı.
Araçla hedefe saldırma işleminin, sadece aracın büyük hızla kullanılmasını gerektirdiği için bu yöntemin maliyetinin azlığına ve uygulanmasının kolaylığına işaret etti. Gözlemcilere göre asker olsun sivil olsun, gelişi güzel bir şekilde çok sayıda insanı öldüren bu yöntemin dışında, bu kadar çok zarara yol açan, hedef bölgenin cadde, fakülte, park, Pazar hatta cami gibi her alanında korku yayan başka bir saldırı çeşidi yoktur.
Aralık 2016’da DEAŞ, saldırı esnasında bıçakların nasıl kullanılacağını, şahısların nasıl öldürüleceğini, bıçağın yoğunlukla nerelere saplanacağını, bıçak çeşitlerinden hangisinin daha iyi olduğunu açıklayan bir video yayınlamıştı.
Mısır İslam Hareket İşlerinde araştırmacı olan Amr Abdurrahman, bıçaklı veya araçlı eylemleri genellikle DEAŞ’ın yalnız kurtlarının ve uyuyan hücrelerinin tercih ettiğini belirterek,“Yalnız kurtların, örgüt yönetimiyle açık bir şekilde bağlantısı olmayan tek başına saldırı gerçekleştiren şahıslardır. Ancak onlar, DEAŞ’ın fikirlerini ideolojik inançlarla motive ederek silahlı saldırıları yürütüyorlar”dedi.
Bıçaklı eylem işini ilk defa Çeçenistanlı savaşçıların Ruslara karşı kullandığını, internetin bu kadar yayılmaması ve sosyal ağların keşfedilmemesi sebebiyle kesme anını videoya alıp kasetlerle yaydıklarını söyledi.
Yalnız kurt kavramı, silahlı grupların yakından takibe alınmasıyla kullandıkları bir taktiktir. Güvenlik birimlerinin uyanıklığı ve devletlerin gücü dikkate alındığında, toplu bir şekilde hareket etmeleri zorlaşmaktadır.
Bu aşırı dincilerin toplu saldırılar yerine bunun gibi bireysel olarak yaptığı saldırılarla cesaretlenmesi, Amerikalı ve Avrupalıların korkusunun artmasına sebep oldu. Cesaretlenip eylemleri tekrarlıyorlar.
Mağribî,“Uyuyan hücreler, idarecileri endişeye sürükleyen en bariz tehlike sayılıyor. Çünkü silahlı grupların gizlice bunlara yardım ettiğini biliyorlar. Ancak onlar özellikle Avrupa ülkelerinde bazen sıradan bir işte açıkça çalışıyorlar. Yetkililerin haberleri bile olmadan araçla veya bıçakla saldırıyorlar” dedi.
Mağribi Suriye ve Irak topraklarında DEAŞ’ın aktif hücrelerinden farklı olarak, uyuyan hücrelerinin varlığına da dikkat çekti. Aktif hücrelerin; biat edip doğrudan emir aldıklarını, örgüt içerisinde vazifelerinin olduğunu ve aylık olarak ücretlerini aldıklarını söyledi.
Gözlemciler, yalnız kurtların uyuyan hücreler halindeyken saldırı pozisyonuna anında geçiş yapabildiklerini belirttiler. Özellikle, Belçika ve Paris olaylarında olduğu gibi tehlike anını hissettiklerinde veya deşifre olduğunu anladıklarında yakalanmadan önce terör eylemini gerçekleştirdiklerini belirttiler.
Bu olayları çeteler savaşına benzetmemiz mümkündür. Bir fikir söylendiği zaman bir veya birkaç şahıs onu yürütür. Örgüte üye olma zarureti de yoktur. Sempatizanı olması yetiyor.
Mağribi, Suriye, Lübnan, Irak ve Afrika devletlerindeki DEAŞ safları içerisinde yabancı savaşçı sayısının azımsanmayacak kadar fazla olduğunu belirtti. Aşırı radikal fikirleri benimsemiş, bir şekilde ülkelerine geri dönüyorlar. Onlar aşırı gruplar için bireysel terör eylemleri gerçekleştirecek yeni yalnız kurtlarının çekirdeğini temsil ediyorlar.
Yalnız kurt olgusu, Almanya, Fransa, Türkiye, Belçika ve Tunus gibi ülkelerde birçok saldırıyı başardıktan sonra güvenlik birimleri için en büyük tehlike haline gelmiştir.
Mağribi, “Araçlı saldırı olayları, aracın teröristler için bir silah olarak kullanılmasına dayanmaktadır. Bu durumda terörist, güvenlik güçlerinin arayacağı silah gibi aletleri taşımıyor. Burada ona gereken tek şey kamyoneti sürmek, sonra onunla insan kalabalığının ortasına dalmak ve oldukça fazla kurban elde etmektir. Araçla çarpma olayları belirli bir grubu sınırlamaz, herkes caddede veya kaldırımda yürüyor. Bundan dolayı kurbanlar çocuklar ve büyükler oluyor” dedi.