CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent CHP Sözcüsü Tezcan, olağanüstü kurultay taleplerine dair, “Süresinde eğer yeterli imza olursa ne yapacağımızı söyledik. Tüzükte nelerin yapılacağı yazıyor, tüzük dışına çıkmak gibi bir irademiz hiçbir zaman olmamıştır, olmayacaktır” dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Toplantı sürerken açıklama yapan Tezcan, beyin kanaması geçiren partisinin Edirne Milletvekili Erdin Bircan’a geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Bircan’ın sağlık durumunu yakından takip ettiklerini belirten Tezcan, Grup Başkanvekili Engin Altay’ın Ankara Milletvekili Murat Emir ile Iğdır’a gittiğini ve hastanede olduğunu bildirdi.
Ankara Garı önündeki terör saldırısıyla ilgili davanın karar duruşmasının yarın yapılacağına işaret eden Tezcan, şöyle konuştu:
“103 canımız hain bir terör saldırısına kurban gitmiştir ancak sorun sadece tetiği çekenlerin yargılanmasıyla çözülebilecek sorun olmanın ötesindedir. Tetiği çektiren iradenin, bombayı patlatan iradenin, saldırıyı planlayan iradenin ortaya çıkarılması gerekir. Yani saldırının arka planının ortaya çıkarılması gerekir. 7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki süreçte hızla yükselen terörün, yükselme sebebinin ortaya çıkarılması gerekir. Türkiye, önümüzdeki süreçte sağlıklı bir toplumsal barışı inşa edebilmek için buna ihtiyaç duymaktadır. Bir taraftan yargı sürecinin tamamlanmasını beklerken, öbür taraftan 7 Haziran ile 1 Kasım arasında artan terör olaylarının gerçek sorumlularının, arka planındaki faillerinin de ortaya çıkarılması en büyük arzumuz ve beklentimizdir.”
“Devletin bir parti devletine dönüştüğünün açık işaretidir”
Valiler ve kaymakamların Cumhurbaşkanını temsil etmesine imkan veren yönetmeliği eleştiren Tezcan, “Yaşanan sürece baktığımızda devlet çöküyor ve kurumsal temeli olan devlet anlayışının yerine, tek adamın keyfi rejimine dayalı bir yeni devlet inşa ediliyor. Buradan demokrasi çıkmaz. Bu uygulamaların ne kadar keyfi olduğunun açık bir örneğidir. Sürekli olarak tek parti dönemini ‘Valiler il başkanıydı, kaymakamlar ilçe başkanıydı’ diye eleştiren AK Parti Genel Başkanı, şimdi fiilen yarattıkları tek adam rejiminde valilerin AK Parti il başkanı, kaymakamların da AK Parti ilçe başkanı olacağı bir düzen yaratmıştır. AK Parti’nin bir devlet partisi olduğunun ve devletin bir parti devletine dönüştüğünün açık işaretidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Tezcan, devlet sistemi gibi hukuk sisteminin de çöktüğü ve bu alanda da her gün yeni bir skandalın yaşandığı iddiasında bulunarak, şunları kaydetti:
“ABD ile yaşanan kriz, çok ciddi bir olaydır. Krizin ciddi olmasının ötesinde, Türk yargı sisteminin ve Türk dış politikasının geldiği tabloyu yansıtması açısından çok önemlidir. Önce Trump’a ve Amerika’nın yetkililerine seslenmek istiyoruz; hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti yargısına dışarıdan ayar verme gücüne sahip değildir, böyle bir hakka sahip değildir. Hiç kimsenin Türk yargısına dışarıdan ayar verme haddi yoktur. Aynı zamanda hiç kimsenin Türkiye Cumhuriyeti devletini tehdit etme hakkı da yoktur, buna karşı en sert şekilde karşılık veririz.”
ABD Başkanı Donald Trump ile Dışişleri Sözcüsü’nün Türkiye’ye yönelik tehdit niteliğindeki sözlerine değinen Tezcan “Devleti tahrip ederseniz, demokrasiyi ortadan kaldırırsanız, keyfi bir tek adam rejimi kurarsanız, yargıyı siyasetin emrine sokarsanız, yargıyı pazarlık malzemesi haline getirirseniz tehditler ve şantajlara açık hale düşersiniz. Bu zafiyetin içerideki en önemli ve tek sorumlusu Erdoğan iktidarıdır.” dedi.
Tezcan, şöyle devam etti:
“Macron talepte bulunuyor Fransız gazeteci serbest bırakılıyor, Schröder talepte bulunuyor Büyükada tutuklamalarında tahliye kararı veriliyor, Merkel talepte bulunuyor Gazeteci Deniz Yücel serbest bırakılıyor, Trump talepte bulunuyor Rahip Brunson ev hapsine çıkartılıyor. Bu Trump’ı kesmiyor, tehdit ediyor şimdi. Türkiye’de yargı, hukuk, adalet hiç bu kadar ayaklar altına alınmamıştır. AK Parti döneminde olduğu kadar Türkiye’de yargıda, adalette hukuk adına bu kadar yüz karası bir tablo yaşanmamıştı. Bu tutuklanmaların hepsi haksızdır.”
Hakimler ve Savcılar Kurulu kararnamesiyle 3 bin 320 hakim ve savcının görev yerinin değiştirildiğini anımsatan Tezcan, “3 bin 320 hakim ve savcıyı tasfiye ettiler, kızağa aldılar, sürgün ettiler. Bu bir tasfiye kararnamesidir. İşte talimatla tutuklamaların verildiği, talimatla tahliyelerin sağlandığı yargı düzeni böyle ortaya çıkıyor. Hukuk vicdanı ve kararlı duruşu olanların kendilerini güvende hissetmediği bir yargı düzeni yarattılar, bu düzen hiçbir zaman demokrasi olamaz.” diye konuştu.
Hazine ve Maliye Bakanlığınca belediyelere aktarılan kaynağın yüzde 30 oranında düşürüleceği haberlerini de hatırlatan Tezcan, bu durumun kaynak sıkıntısı çeken yerel yönetimlerin hizmet yapamaması anlamına geleceğini söyledi.
“İnce’nin taahhütnamesi yorum yapılacak bir konu değil”
Tezcan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha önce dile getirdiği partideki değişimin, toplantıda gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, şu bilgileri verdi:
“Merkez Yönetim Kurulumuz seçimden sonraki ilk toplantısında Sayın Genel Başkanımıza, partide yönetim anlamında yapılacak her türlü değişiklikte sonuna kadar destek vereceğini ve bu konuda elini rahatlatmaya hazır olduğunu beyan etmişti. Bu, gündeme gelirse bu konuda Merkez Yönetim Kurulunun herhangi bir çekincesi, tereddütü yoktur. Şu anda bugünkü toplantıda gündeme gelen bir konu değildir.”
Muharrem İnce’nin bugün noterde imzaladığı taahhütnameyle ilgili soruya ise Tezcan, “Bu yorum yapılacak bir konu değil. Sayın Muharrem İnce beyanda bulunmuş. Bu mesele bizim gireceğimiz bir mesele değildir.” yanıtını verdi.
Olağanüstü kurultay talepleri kapsamında toplanan imzalarla soru üzerine Tezcan, “Sayıları biz hiç yarıştırmadık. Sayılar üzerinden konuşmayacağız. Bize henüz gelen rakam yok, çünkü kendileri alıp getireceklerini söylüyorlar. Süresinde eğer yeterli imza olursa ne yapacağımızı söyledik. Tüzükte nelerin yapılacağı yazıyor, tüzük dışına çıkmak gibi bir irademiz hiçbir zaman olmamıştır, olmayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu. AA