Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Theresa May yeni bir savaşa hazırlanıyor! | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, geçtiğimiz Cuma günü Brüksel’de düzenlenen ve ‘Brexit müzakerelerinde yeterli ilerlemenin kaydedilerek ikinci safhaya geçilmesi’ kararının alındığı AB Liderler Zirvesi’nin ardından Theresa May’in çabalarına övgüde bulundu. Juncker, bu bağlamda yaptığı açıklamada, “Gereken büyük çabanın kaydedildiğine inanıyorum” diyerek müzakerelerde güçlü, adil ve anlayışlı davranıldığını ve May’e olan güveninin değişmeyeceğini kaydetti.

Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ise, twitter hesabı aracılığıyla yaptığı açıklamada, “AB liderleri, Brexit müzakerelerinin ikinci safhasına geçmeye karar verdi. Theresa May’i tebrik ederim” dedi. İngiliz basını da May’in özellikle Perşembe günü Parlamento oylamasına dair yaşadığı yenilginin ardından, ‘siyasal iyileşme’ hakkında haberler yapmaya başladı. Bu bağlamda, Kasım ayında yaşanan zorlu süreç sebebiyle, bu yıl sonlanmadan bazı istifaların beklendiği kaydedildi. Öyle ki British Broadcasting Corporation’nun siyasi işler editörü, bu durumu, “May, Brüksel’de Brexit hakkında bir anlaşma imzalamayı kabul edebilir. Ancak fırtına öncesi sessizlik yaşanıyor” ifadeleriyle yorumladı.

Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığı bilgilere göre, Londra’daki Queen Mary Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Tim Bell, “Avrupalı liderler, bu durumun, kötünün iyisi olduğunu biliyor. Onlar, başbakanın değişmesi durumunda başlarında kimin duracağını bilmiyor” açıklamasında bulundu.

Bell, pragmatik konumlarının ve AB’den çıkış konusunda idealist olmama durumlarının bölünmüş Muhafazakar Parti içinde Brexit’e dair bunu tek seçenek haline getirdiğini belirtti.

May, geçtiğimiz Cuma günü yaşadığı yenilginin ve Muhafazakarların geçtiğimiz yaz yapılan seçimlerde parlamentodaki mutlak çoğunluğu kaybetmesinin ardından, hükümetin başında kalmak için ticari ilişkilerin geleceği de dahil olmak üzere, İngiltere ile yapılan müzakerelerde yeni bir safhaya geçilmesini onaylayan Avrupa liderlerinin kararına ihtiyaç duydu.

Ancak Brexit yolunda önemli bir adım olarak nitelendirilen Brüksel ile nihai anlaşma, keskin ve uysal bir ayrılık isteyenler arasında, AB’den çıkış konusunda yaşanan bölünmüşlüğe rağmen, May’in partisinin övgüsünü kazandı. Bu bölünmelere ve Ocak ayında iki bakanın istifasına rağmen, yaşanan sıkıntıların ardından May, direnerek, popülaritesini korudu. Öyle ki bu hafta Times gazetesinde yayınlanan bir ankete göre, muhafazakarlar, muhalif İşçi Partisi’ne karşı, oyların yüzde 42’sini kazanarak üstünlük oluşturdu.

Diğer taraftan Theresa May, İrlanda sınırına dair yaşanılan korku nedeniyle, ilk sözleşmeye karşı çıkılmasının ardından anlaşmayı desteklemek için Kuzey İrlanda’daki küçük bir hükümet müttefiki Demokratik Birlik Partisi’ni ikna etmeyi başardı.

Avrupa Reform Merkezi’nden Charles Grant, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Hükümet taleplerini henüz belirlemedi. Bu kolay olmayacak. İstekler ne olursa olsun AB’yi uğraştıracak” diyerek büyük bir krizin beklendiğini kaydetti.

İngiltere’deki siyasi istikrarın korunması 27 ülkenin menfaatine hizmet ederken, May de Muhafazakar Parti’den farklı akımlar ve Brüksel’in beklentileri arasındaki dengeyi nasıl koruyacağını şu ana kadar iyi biliyordu. Ancak beklenen Brexit tarihi (29 Mart 2019) yaklaştıkça, May konumu daha da zorlaşıyor.

Öte yandan Tim Bell yaptığı açıklamada, “Kararlar, bu süre içinde alınacak ve herkes memnun kalmayacak” dedi. Ayrıca May’in ticari engellere yaklaştıkça AB ile ‘yeni, güvenli ve özel ortaklık’ kurmak isteyeceğini belirtti.

Bu yeni ilişki, AB ve Kanada arasındaki ticaret anlaşmasına veya Avrupa bloğunun bir parçası olmaksızın tek bir pazarın üyesi olan Norveç ile kurulan ilişkilere benzer olabilir. Ancak seçenek ne olursa olsun, bazı muhafazakarları kızdıracaktır.

Öyle ki bu sahne karşısında bazı muhafazakar milletvekilleri endişelerini gizleyemeyecektir.

Öte yandan Brexit karşıtı olan İşçi Partisi üyesi Chuka Umunna ise, “Geri sayım başladı ve biz hala uzlaşmaya çok uzaktayız” ifadelerini kullandı.