İran dün birbirinden farklı açıklamalara sahne oldu. İran Dışişleri Bakanı Yardımcısı Abbas Arakçi, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın görevden alınmasıyla ilgili yaptığı değerlendirmede Washington’ın ortak eylem planında kalmasını sağlamak için Avrupa ülkelerine çağrıda bulundu. Bu değişimin nükleer anlaşmadan kurtulmak üzere yapılmış ‘ciddi’ bir Amerikan hamlesine işaret ettiğini söyledi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi ise ABD yönetimindeki değişikliklerin etkisini önemsemedi. İran, ABD-Kuzey Kore müzakerelerinin nükleer anlaşmanın geleceğini etkileyebileceğine dair endişe duymadığını kaydetti.
ISNA Haber Ajansı’nın haberine göre Dışişleri Bakanı Yardımcısı Arakçi, dün yaptığı açıklamada Tillerson’ın görevden alınmasının Washington’ın nükleer anlaşmadan çıkmak üzere attığı ‘ciddi’ bir adım olduğunu düşündüğüne işaret etti. ABD’nin nükleer anlaşmasından çıkmaya karar vermesi halinde İran’ın da anlaşmayı terk edebileceği uyarısında bulundu. Arakçi ülkesinin, Tillerson’ın görevden alınmasını ABD’nin nükleer anlaşmadan çıkışının bir parçası olarak gördüğünü söyledi.
Arakçı, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın görevden alınmasının etkileri konusundaki açıklamalarını İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Cabir Ensari ile birlikte katıldığı İran parlamentosundaki Dış Politika ve Ulusal Güvenlik Komitesi tarafından acil olarak düzenlenen toplantının oturum aralarında gazetecilere verdiği demeçte dile getirdi.
Arakçi, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ABD’yi 2015 yılında yapılan anlaşmada kalmaya ikna edememeleri halinde ülkesinin anlaşmayı terk edeceğini açıkladı.
ABD Başkanı Donald Trump, ocak ayı ortasında Avrupa ülkelerine nükleer anlaşmadaki boşlukların doldurulması ve Tahran’la balistik füze geliştirme programı ile ilgili nükleer müzakereler başlatılması için son şansı verdiğini söylemişti. Nükleer anlaşmanın geleceğinin, Nisan ayı ortasında çözülmesi bekleniyor.
Avrupa ülkelerinin Trump’ı nükleer anlaşmada kalmaya ikna etmek için çaba sarf ettiklerini belirten Arakçi, söz konusu çalışmaların henüz meyve vermediğine dikkat çekerek nükleer anlaşma konusunda AB ve ABD arasında son birkaç gündür devam eden hareketliliğe işaret etti.
Tahran’ın nükleer anlaşmada Trump’ın temel taleplerini yerine getirdiğini belirten Arakçi, nükleer anlaşmaya balistik füzeler konusunu dâhil etmeme kararlılığına dikkat çekerek, “Nükleer müzakerelere füzeler konusunu dâhil etmek için çalıştılar ama bu konu bizim kırmızı çizgimizdir” diye konuştu.
Ayrıca diğer bir talebin de anlaşmaya göre askeri alanların uluslararası denetimlere açılması ve İran faaliyetlerinin 8 ila 10 yıllığına kısıtlanması olduğuna dikkat çeken Arakçi bunun ABD yönetiminin Tahran’ın nükleer silah geliştirme konusundaki üstünlüğünü fark etmesinden kaynaklandığını söyledi.
Arakçi, Batı ülkelerinin nükleer anlaşmayı ele alma biçimini ise anlaşmanın uygulanmasına yönelik ‘temel sorun’ olarak değerlendirdi.
Ülkesinin nükleer anlaşma konusunda çeşitli senaryolarla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Arakçi, ABD yönetiminin nükleer anlaşmadan geri çekilme tehdidinin de bunlardan biri olduğunu söyledi. Arakçi açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Eğer ABD nükleer anlaşmadan çekilirse önümüzde iki seçenek olacak. Birincisi, nükleer anlaşmaya ABD olmadan devam etmek. Diğeri ise İran’ın nükleer anlaşmadan çıkması ve anlaşmanın sona ermesidir. Eğer ABD nükleer anlaşmadan çıkarsa, biz de çıkacağız diyoruz. Avrupalılar, ABD’yi anlaşmayı sürdürmeye ikna edemezlerse İran’ın anlaşmadan çıkacağını söyledik.”
Washington’un olmadığı bir nükleer anlaşma senaryosunun zorluğundan da bahseden Dışişleri Bakanı Yardımcısı, bu durumun ülkesini kısıtlamalarla ve zorluklarla karşı karşıya bırakacağını söyledi.
AB’nin ABD yönetimini nükleer anlaşmayı sekiz yıl daha sürdürmeye ikna etmek için İran’la bir kez daha nükleer anlaşma müzakereleri başlatma gibi bir yaklaşımda bulunduğunu kaydeden Arakçi, Avrupa’nın bu hamlesinin sonuçları hakkında spekülasyona sebep olacak herhangi bir açıklama yapmaktan kaçındı. Ancak Tahran ve Washington arasında arabuluculuk yapmak için Avrupa ülkelerinin görevinin açık olduğunu vurgulayarak iki taraftan birine yönelik yapılacak herhangi bir önyargılı adımın diğer tarafın kaybına yol açacağını kaydetti.
ISNA’nın haberine göre İranlı yetkililer arasındaki ABD-Kuzey Kore müzakerelerine ilişkin tartışmalara da değinen Arakçi “Kuzey Kore, ABD ile füze gücüne dayalı müzakerelere giriyor” ifadelerini kullandı.
Tesnim Haber Ajansı’nın haberine göre, ‘Uzmanlar Meclisi’ yıllık ikinci toplantıları sonucunda yayınladıkları bildiride üze geliştirme programına devam etme ihtiyacını vurgulayarak balistik füze programını müzakere etme girişimlerine karşı çıktı.
Diğer yandan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, önceki gün ‘Twitter’ üzerinden yayınladığı mesajda, “ABD, nükleer anlaşma şartlarını belirleyecek konumda değildir. Trump, ne yapacağı önceden tahmin edilemez bir insan. Müzakere ettiği hiç kimseye güven vermiyor. ABD’nin anlaşmalardaki imzaları sadece 4 ila 8 yıl için geçerliyse kimse Beyaz Saray ile herhangi bir anlaşma yapmak istemeyecektir” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Sözcüsü Behram Kasımi, haftalık basın toplantısında bir gazetecinin Tillerson’ın görevden alınmasının nükleer anlaşma konusundaki etkisiyle ilgili sorduğu soruya, Washington yönetiminde değişikliklerin etkisini küçümsemeye çalışarak nükleer anlaşmanın yürürlüğe girmesinden bu yana ‘birçok değişiklik’ yapıldığına dikkat çekti.
Kasımi, Tahran için önemli olanın, ‘ABD’nin küresel ve uluslararası meselelere ve İran’a yönelik tutumu olduğunu’ belirterek, ülkesinin ‘bu tutumları takip ettiğini ve buna göre pozisyon aldığını’ sözlerine ekledi.
Behram Kasımi, ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-un arasında yapılması beklenen görüşmeler konusunda ise İran’ın endişeleri olduğuna dair haberlerin önemsiz olduğunu vurguladı.
Kasımi, ABD ile Kuzey Kore arasındaki müzakerelerin başlamasının nükleer anlaşma üzerinde baskı oluşturduğu konusunda ise “Nükleer anlaşma, uzun uzadıya konuşulması gereken bir konu. Şu an bunun hakkında konuşamam” değerlendirmesinde bulundu. Ülkesinin, küresel güvenliği istikrara kavuşturmak için yapılan her türlü çabaya olumlu baktığını aktaran Kasımi, “Elde edilen tecrübeler, Amerikan politikalarının ve tutumlarının güvenilemeyeceğini göstermektedir” ifadelerini kullandı.
Kasımi yarın Viyana’da İran ile 5+1 ülkeleri (İngiltere, ABD, Çin, Fransa, Rusya ve Almanya) arasında yapılması planlanan Nükleer Anlaşma Ortak Komitesi toplantısına katılacak İran heyetinin gündem maddelerine dair de açıklamalarda bulundu. Kasımi, cuma günü yapılacak toplantıda karşı tarafın nükleer anlaşmayı uygulamasının önündeki engellerin tartışılacağını kaydetti.
Washington da heyetinin Nükleer Anlaşma Ortak Komitesi’nin toplantısına katılacağını duyurdu. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Viyana’ya gidecek Amerikan heyetine ABD Dışişleri Bakanlığı Siyaset Planlama Direktörü Brian Hook başkanlık edecek.