Libya Ulusal Uzlaşı Hükümeti tarafından önceki akşam başkent Trablus’un güneyindeki silahlı milisler arasında ilan edilen ateşkesin bozulduğu ifade edildi. Başta Tunus olmak üzere komşu ülkelerden bazıları, Trablus’un güneyindeki hükümet güçleri ve silahlı gruplar arasındaki çatışmalar konusunda duydukları endişeleri dile getirirken, ateşkes sonrası çıkan çatışmalarda ölü sayısı 30’a yükseldi.
Hükümet Sözcüsü Muhammed Selak, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu tarafından desteklenen Faiz Serrac’ın, gelişmeleri takip etmek ve ateşkes anlaşmasını uygulamak için askeri yetkililerle görüşmelere devam ettiğini vurguladı.
Ölü sayısı artıyor
Sağlık Bakanlığı tarafından önceki akşam yapılan açıklamada, Tripoli Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılan 5 yaralının yanı sıra, sivilleri çatışma alanlarından çıkarmaya çalışan bir gönüllü ile birlikte iki çocuğun vefat ettiği bildirildi. Bakanlık, ölüm ve yaralanma vakalarının çoğunun siviller arasında olduğuna dikkat çekerek, bazılarının hafif ve orta düzeyde yaralara, diğerlerinin ise yanıklara maruz kaldığını belirtti.
Ateşkes ilan edilmesinin ardından geçen hafta patlak veren şiddetin son bulması beklenirken, ateşkes ilanının üzerinden saatler geçmeden Trablus’un güneyindeki banliyölerde çatışmalar yeniden alevlendi.
Çatışmalar alevlendi
Kaynakların ve bölge sakinlerinin aktardığına göre dün, şehrin güneyinde bulunan Trablus Tugayı ile milislerin 7’inci Piyade Tugayı arasında çatışmalar yaşandı.
Ülkenin doğusundaki hükümet yanlısı Libya haber ajansının görgü tanıklarından aktardığına göre, çatışma sırasında bütün imkanlarını kullanan milisler insanlar arasında büyük paniğe sebep oldu.
Ulusal İnsan Hakları Komisyonu’ndan kınama
Serrac hükümetinin başkentte ateşkes ilan etmesine rağmen, nüfuslu bölgelerde rastgele bombardımanlar tekrar başladı. Ulusal İnsan Hakları Komisyonu, Trablus’taki çatışan taraflarca ayrım gözetilmeksizin sivillerin hedef alınmasını kınadı. Komisyon tarafından dün yayınlanan açıklamada, iki Kızılay gönüllüsünün insani çalışmalarını sürdürdükleri esnada hedef alındığı bildirildi. Çatışma taraflarının bütün kanuni sorumlulukları yüklendiklerini kaydeden açıklamada, taraflara derhal ateşkes ilanına uymaları çağrısında bulunuldu.
Göç ve Mültecilerden Sorumlu Devlet Bakanı Yusuf Ebu Bekir Celale, can ve mal kayıpları ile birlikte bölge halkının çatışma alanlarından uzaklaştırılmasının ardından, Trablus’un banliyölerinde devam eden çatışmaların vatandaşlar üzerindeki yansımaları hakkında yardım ve sağlık ekipleri ile görüşmelerde bulundu.
Hükümet tarafından yapılan açıklamada, önceki akşam yapılan görüşmelerde, çatışma alanlarında mahsur kalan sivillere yardım edilmesi ile vatandaşların tahliyelerinin gerçekleştirilmesine odaklanıldığı kaydedildi. Ayrıca acil önceliklerin belirlenmesinin yanı sıra, güvenli koridorlar sağlamakla görevli saha ekibine gerekli olan ihtiyaçlarının sunulması için durum değerlendirmesi yapıldı.
Halk tedirgin
Batı Libya’nın şehirlerindeki ileri gelen kimseler tarafından yapılan ateşkes ilanının ardından önceki akşam kısa süreliğine yatışan çatışmalar yeniden alevlendi. Bölge sakinleri, ağır silahlardan ve makineli tüfeklerden ateş açıldığını kaydederken, başkentin çeşitli yerlerinde patlamalar duyuldu.
Libyalı mevkidaşı Muhammed et-Tahir Seyyale ile telefon görüşmesinde bulunan Tunus Dışişleri Bakanı Hamis el-Cihinavi, özellikle yaşanan sivil kayıpların ardından başkent Trablus’taki artan tehlikeler konusunda endişelerini dile getirdi.
Tunus’un, Libya’nın güvenliği ve istikrarı ile vatandaşların selameti konusuna verdiği ehemmiyeti dile getiren el-Cihinavi, BM’nin himayesinde kapsamlı bir siyasi anlaşmanın yolunu açmak için diyaloğa ve anlaşmaya duyulan ihtiyacı vurguladı.
Siyasi çekişmelerin odağı: Trablus
Trablus, Muammer Kaddafi’nin devrilmesinden bu yana zenginlik ve iktidarı kontrol etmek isteyen silahlı gruplar arasındaki güç mücadelelerinin kalbinde yer alıyor. Uzlaşı hükümeti de dahil olmak üzere birbirini izleyen geçiş dönemi iktidarları düzenli bir ordu ve güvenlik gücü kurmakta başarısız oldular. Hükümetler, şehrin güvenliğini sağlamak için silahlı gruplar kullanmak zorunda kaldılar.