Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Trump, Abbas ve Netanyahu ile yapacağı görüşmede bölgesel anlaşmazlıkları çözebileceğini düşünüyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Filistinli ve İsrailli yetkililerin yaptığı açıklamalarda, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile önümüzdeki ay gerçekleştirilecek olan Birleşmiş Milletler (BM) genel toplantısında iki taraf arasında müzakereleri ilerletme amaçlı görüşmeler gerçekleştireceğini belirttiler. Trump’ın, her iki lider ile birlikte aynı anda mı yoksa ayrı ayrı mı görüşeceği henüz belli değil.

İsrail Haaretz gazetesi kaynaklardan aldığı bilgiye göre, Başkan Trump’ın, Mahmud Abbas ve Binyamin Netanyahu ile bölgesel düzenleme konusunu tartışmak istediğini aktardı.

ABD’li yetkililer 17 – 19 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek olan görüşmeler için son hazırlıklarını yapıyorlar.

Beyaz Saray’dan alınan bilgiye göre, Trump, BM genel toplantısının oturum arasında Abbas ve Netanyahu’da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından gelen pek çok lider ve devlet başkanı ile görüşecek.

Trump, ortadoğu ekibine talimat verdi

Haaretz gazetesi, Trump’ın İsrail ve Filistin yönetimi arasında bölgesel çözümü tesis edecek bir anlaşma yapmak için müzakereleri devam ettirecek bir düzen oluşturduğunu belirtti. Gazeteye göre, Trump haftalar önce müzakere görüşmeleri dosyası için çalışma ekibine bir takım öneriler ve talimatlarda bulundu. Başta, Başkan Trump’ın damadı Jared Kushner, Ortadoğu Özel Temsilcisi Jason Greenblatt, Washington’un İsrail Büyükelçisi David Friedman olmak üzere ekip bölgesel anlaşmada uzlaşı sağlanması için çalışmalarını yürütüyor.

ABD Başkanı, doğrudan Abbas ve Netanyahu ile alternatif çözümleri ortaya çıkarabilmek için çözüm yolları arayacak.

Trump özellikle Netanyahu ile İran nükleer anlaşması ve Suriye’de uzlaşı gibi diğer meseleleri de görüşecek. Ancak Filistin kaynakların Şarku’l-Avsat’a yaptığı açıklamalarda, bölgesel düzen fikrine sıcak bakılmadığını ve reddedildiğini belirttiler. Kaynak, Mahmud Abbas ile görüşen ABD heyetine, iki devletli bir çözüm üzerinde ısrarcı olduklarını aktardı.

Abbas Kushner ile görüşmüştü

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ABD’li heyetin Başkanı Jared Kushner ile geçtiğimiz ay bölge yaptığı ziyarette bir araya gelmişti. Abbas, Trump’ın bu çözüme destek vermekten kaçınmasının ardından iki devletli çözüm önerisi hakkında Kushner ile görüş ayrılığı yaşamıştı.

Abbas, Kuschner’dan iki devletli çözümün barış görüşmeleri için garanti vermesini ve bu görüşmelerin belli bir süre zarfında gerçekleştirilmesini talep etti. Kuschner Abbas’a, bu konu üzerinde çalışacaklarını ve ABD Başkanına bu durumu belirteceklerini söyledi.

Washington defalarca, iki devletli bir çözüme olan bağlılığın önyargılı olacağını ve iki tarafın bu çözüm veya farklı çözümlere ulaşmaları gerektiğini belirtti.

Filistinli yetkililer kızgın

ABD’nin fikirlerine karşı çıkan Filistinli yetkililer ise kızgın. İsmini vermek istemeyen bir yetkili Şarku’l-Avsat’a şunları söyledi, “Asla boyun eğmeyeceğiz. Tek çözüm; Araplar ve İsraillilerin normalleşmesinden evvel Filistin Devletinin kurulmasıdır. Garanti verilmeden ve İsrail yerleşim politikaları durdurulmadan bunun olması imkansız. Müzakere amacıyla müzakere yapmak istemiyoruz.”

ABD’nin İsrail’in yanında yer aldığını söyleyen yetkili, “İsrail’in isteklerine odaklanan ABD’nin muhtemel bir atılım için hiç de iyi sonuç vermeyeceğini” vurguladı.

Filistin yönetimi, ABD’nin İsrail Büyükelçisi David Friedman’ın Filistin topraklarını işgal eden İsrail işgalini ‘sözde işgal’ dediği açıklamalarına sert eleştirilerde bulundu.

İsrail’in sınırlarını genişletmek için UNESCO’nun dünya mirası listesinde yer alan El-Halil’de kanunsuz şekilde yaşayan yerleşimcilere izin veren ve geçen hafta alınan askeri karara dikkat çeken Erakat, “Bu İsrail’in uluslararası kanunlar, BM kararları ve özellikle Güvenlik Konseyi 2334 nolu kararına rağmen, ilk ihlali değil. Bununla birlikte Filistin Kurtuluş Örgütü FKÖ ve İsrail arasında 1997 yılında yapılan anlaşmada var. Bu bağlamda, ABD’nin Tel Aviv Büyükelçisi David Friedman’ın açıklamalarını “kabul edilemez” buluyoruz” dedi.

Sürecin yeniden başlaması için çalışmalar yapılıyor

Tüm bunlara rağmen Erakat, Filistin yönetiminin, ABD, Rusya, Fransa, İsveç, Güney Afrika, Almanya, İngiltere, Çin yönetimleri ve diğer ilgili uluslararası aktörler ile siyasi sürecin yeniden başlaması için ciddi çalışmalarda bulunduğunu belirtti.

Erakat açıklamasına şöyle devam etti, “Ancak bu, bölgedeki bazı ülkeler ve gruplar tarafından İsrail ile ilişkileri güçlendirmek, işgali normalleştirmek ve uluslararası kanunlara olan sorumluluklarından feragat etmek için bir bahane olmamalı. Aksine İsrail’in uluslararası insan hakları kanunlarına yönelik işlediği sistematikleşmiş suçların bitirilmesi için sağlam bir adım olmalı.”

Erakat, Filistin halkının bu yıl Balfour’un uğursuz deklerasyonun yüzüncü yıl dönümünü anacağını, Filistin topraklarının bölünmesi kararının üzerinden 70 yıl geçtiğini ve Filistin topraklarının 50 yıldır işgal altında olduğunu ifade etti.

Friedman, ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşınması için çağrıda bulunmuştu

Bu ABD’nin Tel Aviv Büyükelçisi David Friedman’ın İsrail’i destekleyen tarzdaki saldırılarının ilki değil. ABD’li Büyükelçi daha önce yerleşim çalışmasının sürdürülmesi ve ABD Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınması için çağrıda bulunmuştu. Friedman, büyükelçilik kaynakları tarafından doğrulanan bilgiye göre, yıllardır devam eden bir siyasi kural olan “büyükelçilerin istisnai durumlar haricinde yerleşim yerlerini ziyaret etmemeleri” kuralının dışına çıkarak, geçtiğimiz mart ayında, bir düğüne katılmak üzere yerleşim bölgesinin ziyaret etmişti.

ABD’li yetkiler, Friedman’ın açıklamalarının ABD’nin siyasi duruşunu yansıtmadığını belirttikleri açıklamalar yapmaya çalıştılar. Ancak Filistinliler onu bu topraklarda istenmeyen kişi olarak ilan ettiler.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ABD heyeti içerisinde yer alan Friedman ile görüşmeyi reddetmiş ve Friedman Filistinli yetkililerle Kudüs’te bir görüşmüştü. Friedman şimdiye kadar Ramallah’taki hiçbir toplantıya katılmadı, oysa İsrail’deki neredeyse tüm toplantılara katıldı.