Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Trump, Dünya Ekonomik Forumu’nun ilgi odağı oldu | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İki tweet, bir takım ikili görüşmeler ve basın açıklamaları.. ABD Başkanı Donald Trump, helikopteri İsviçre’nin Davos kentine iner inmez Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) ilgi odağı haline geldi.

Trump, yaptığı basın açıklamasında Davos’taki ilk saatlerini “Çok başarılı” olarak nitelendirerek “Gerçek mesaj, refah ve barışı istiyor olmamız. Her şey yolunda. Birçok kişi ABD’ye geri dönüyor” ifadelerini kullandı. Ardından Beyaz Saray’dan yapılan bir açıklamada da “Önemli yatırımlar düşünüyoruz. Bugün güzel ve devletimiz için harika bir gün” dediği belirtildi.

ABD Başkanı, her ne kadar WEF’in ilk günün çok olumlu geçtiğini söylese de açıklamaları ve tutumu aksine işaret ediyor. Özellikle Filistinlilere ABD yardımının askıya alınması ve ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin’in dolar hakkındaki yorumu bunu net bir şekilde gösteriyor. Washington’un ekonomik ve siyasi müttefikleri, Başkan’ın bugünkü konuşmasını ve mesajlarını endişeyle beklerken serbest ticaret ve sınırların açılması ilkelerine yönelik bir sürpriz yaşanmasını umuyor.

Finlandiya eski Başbakanı ve Avrupa Yatırım Bankası Başkan Yardımcısı Alexander Stubb yaptığı değerlendirmede, “Trump beklentilere meydan okumalı ve kitleyi şaşırtmalı” dedi. Fransız Haber Ajansı’na (AFP) demeç veren Stubb “ABD Başkanı’nın en önemli özelliği sürpriz yapabilme yeteneğine sahip olması. Eminim bizi şaşırtacaktır” ifadelerini kullandı.

Bu hafta Davos’ta konuşmalar yapan dünya liderleri sürpriz yapmalarına dair beklentileri karşılayamadı. Çoğu, küreselleşme karşıtlarına, korumacılık ve milliyetçilik politikalarına karşı sert eleştirilerde bulundular. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, küreselleşmenin sürdürülmesi ve değişiklik yapılması çağrısında bulunurken dünya servetinin dengesiz dağılımına yönelik uluslararası politikalardaki koordinasyona ve teknolojideki hızlı gelişimden orta sınıf ve işçi kesiminin olumsuz etkilendiğine değindi. Almanya Başbakanı Angela Merkel de “muhafazakâr” ve “milliyetçi” politikaların dünya sorunlarına çözüm olarak kabul edilmesine karşı uyarıda bulunarak forum öncesi yaptığı konuşmada, “Kendimizi dünyanın geri kalanından soyutlamanın bizi daha iyi bir geleceğe yönlendirmeyeceğine inanıyoruz. Eğer bir şeylerin adil ve işleyişlerin karşılıklı olmadığını düşünüyorsak buna tek taraflı değil, çok taraflı çözümler bulmamız gerektiğini de bilmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Çin ise üst üste iki yıl kendinin küreselleşmenin yılmaz bir savunucusu olduğunu kanıtladı. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in ekonomi danışmanı Liu serbest ticaretin güçlendirilmesi çağrısında bulundu. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, “küreselleşme parlaklığını kaybediyor” uyarısında bulunarak, “yeni ticari bariyerlerinin kurulması” tehlikesine dikkat çekti. WEF’in açılış konuşmasını yapan Modi, “Bugün küreselleşme sanki ters bir yolmuş gibi görülüyor. Bu tür zihniyetin ve yanlış önceliklerin olumsuz etkileri, iklim değişikliği veya terörizmden daha az tehlikeli değildir. Bunun çözümü değişimi anlamak, kabul etmek ve değişen bir zamanda esnek politikalar geliştirmektir” ifadelerini kullandı.

Küreselleşmenin kazanımlarının artırılması ve eksikliklerinin giderilmesi için çabalanan coşkulu atmosferde ABD Başkanı Donald Trump “Önce ABD” sloganını, ülkesinin serbest ticaret anlaşmaları konusunda şüphe uyandıran ve birkaç gün önce Çin’den ithal edilen güneş panelleri ve Güney Kore’den ithal edilen çamaşır makinelerine yeni vergiler getirerek bunu somutlaştıran politikalarını savunmaya hazırlanıyor. Bu karara karşı kızgınlıklarını gizlemeyen Çinli temsilciler yeni bir ticari savaş uyarısı yaptı.

ABD Hazine Bakanı Mnuchin tepkiye neden oldu

Davos’taki iş dünyasının liderleri ise ABD’li şirketlere yönelik vergi reformlarını memnuniyetle karşıladılar. Hükümet liderleri ve iş adamları ABD yönetiminin bu alışılagelmemiş gidişatından oldukça memnunlar. Ancak bununla birlikte pek çok Avrupalı siyasetçi ABD’nin yabancı yatırımcıları çekme tehlikesiyle karşı karşıya kaldıklarına dair endişelerini dile getirdi. ABD Hazine Bakanı Mnuchin’in “Doların zayıf olmasının ABD ekonomisi için olumlu olduğu” yönündeki açıklamaları dünya liderlerini şaşkına uğrattı. Yapılan yorumlar ABD’nin artık onlarca yıldır sürdürdüğü “güçlü dolar” politikasından oldukça uzak olduğu yönünde. Mnuchin dün yaptığı açıklamada doların kısa vadede zayıf olmasından endişe duymadıklarını belirterek, “Piyasa oldukça akışkan ve serbest kurlara inancımız tam” ifadelerini kullandı. ABD Hazine Bakanı, doların ileriki zamanda güç kazanacağına dikkat çekti.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde ise ABD Hazine Bakanı Mnuchin’in “zayıf dolar” değerlendirmesine açıklık getirmesi çağrısında bulunurken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi ülkelerin ticari işlemlerinde döviz dalgalanmalarına sebep olabilecek açıklamalardan kaçınılması gerektiğini söyledi.

ABD Hazine Bakanı’nın dolara yönelik değerlendirmesi, doların euroya karşı son üç yılın en düşük seviyesini görmesine ve ‘Önce ABD’ sloganına karşı sert eleştirilerin artmasına neden oldu. Açıklamaya öfkelenen Fransa Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire, “Ekonomik temelleri yansıtan kur seviyeleri istiyoruz. Bu değerleri manipüle etmemeliyiz” ifadelerini kullandı.

Trump – May görüşmesi

Trump, ABD Kongresi’nin federal hükümeti yeniden açmaya yönelik aşamalı bir anlaşma sağlamasının ardından Dovas’a katılabildi. Davos’ta İngiltere Başbakanı Theresa May ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi.

İngiltere Başbakanı May ve ABD Başkanı Trump’ın farklılıkların azaltılmasına yönelik açık bir girişimde bulunmalarının ardından İngiliz Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada Trump’ın bu yıl İngiltere’yi ziyaret edeceği belirtildi. Bu haberin ardından İngiliz yetkililer Trump’ın ziyareti sırasında geniş çaplı protesto gösterileri yaşanabileceği gerekçesiyle hazırlıklara başladılar.

Bu, İngiltere Başbakanı May’ın Trump’ı ikinci kez İngiltere’ye davet edişi. May, ocak 2017’de Trump’a Kraliçe 2. Elizabeth’in davetini iletmişti. Trump’ın bu ayın başlarında yeni ABD Büyükelçiliği’nin açılış törenine katılmak üzere Londra’ya gitmesi bekleniyordu. Ancak Trump’ın İngiliz aşırı sağcı bir grubun İslam karşı tweetini paylaşması gibi bazı nedenlerle yaşanan görüş ayrılıkları sebebiyle ziyaret iptal edildi.

İki müttefik, ABD Başkanı ve İngiltere Başbakanı’nın dün İsviçre’nin kayak merkezinde yaptıkları görüşmede İran, Suriye, BREXİT, ticaret ilişkileri ve Kuzey İrlanda’nın geleceği gibi konular ele alındı. Başbakan May’ın ofis sözcüsü tarafından yapılan açıklamada “May ve Trump’ın görüşmesi ABD Başkanı’nın bu yıl İngiltere’yi ziyaret etmesinin kararlaştırılması ile sona erdi” ifadeleri yer aldı. AFP’de yar alan habere göre ABD Başkanı görüşme sırasında yaptığı açıklamada “Başbakan ile aramızdaki ilişki gerçekten harika. Bazıları böyle düşünmese de Başbakan’a ve yaptığı işe büyük saygı duyuyorum” ifadelerini kullandı. İngiltere Başbakanı May ise “Dediğim gibi sizinle görüştüğüme memnun oldum. Bugün gerçekten faydalı bir görüşme gerçekleştirdik. İngiltere ile ABD arasındaki özel ilişki devam edecek” diye konuştu.

ABD Başkanı Trump, Theresa May’in yanı sıra Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile de ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Trump’ın Afrika ülkeleri ve vatandaşlarına yönelik hakaretvari açıklamaları sebebiyle görüşmelerin gergin geçmesi beklenirken yerel basında çıkan haberlere göre bazı liderler ve yetkililer, Trump’ın WEF’teki konuşmasını boykot edeceği kaydedildi.