ABD Başkanı Donald Trump’ın İngiltere ziyareti, İskoç hükümetiyle resmi görüşmeler yapılmadan sona erdi.
Trump, Perşembe günü The Sun gazetesine verdiği röportajda, Londra’nın Brexit sonrası AB ile yakın ilişki kurma arzusu olduğunu belirterek, bu durumun büyük olasılıkla ABD ile serbest ticaret anlaşmasına varma olasılığını ortadan kaldıracağını söyledi.
Ancak Trump, Londra’nın kuzeybatısındaki ikili görüşmenin ardından May ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında daha uzlaşmacı bir tavır sergileyerek, iyimser görünmeye çalıştı.
“İngiltere ile ticaret yapmak istiyoruz, onlar da aynı şeyi istiyor” diyen Trump, İngiltere ile ‘harika’ bir ikili anlaşmaya varma arzusunda olduğunu belirtti.
İngiltere ziyaretinin ilk iki gününde protesto edilen ABD Başkanı, İngiltere’deki resmi ziyaretlerini bitirip İskoçya’da dinlenmeye çekildiği esnada da binlerce kişi tarafından başkent Edinburgh sokaklarında protesto edildi.
Gergin atmosferin bir işareti olarak, Trump, Cuma akşamı Glasgow’da İskoçya Başbakanı Nicola Sturgeon yerine İngiliz hükümetinin bir temsilcisi tarafından karşılandı.
Annesi İskoçyalı olan Trump ile İskoçya yönetim arasındaki ilişkiler, İskoçya’nın doğu kıyılarında yer alan Trump’a ait golf tesisi nedeniyle 10 yıl süren ihtilaf nedeniyle yıpranmıştı.
Ayrıca Trump’ın ABD Başkanlık seçim kampanyaları esnasında, ülkesinin sınırlarını Müslümanlara kapatma sözü vermesinin ardından, Edinburg yönetimi, Trump ile arasına mesafe koymuş, Aberdeen’deki Robert Gordon Üniversitesi de kendisine verdiği fahri doktora ünvanını geri almıştı.
Trump, Putin ile görüşmek üzere Helsinki’ye gidecek
Trump, İskoçya’nın ardından Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile ilk zirvesini gerçekleştireceği Helsinki’ye gidecek.
Rusya’nın 2016 ABD seçimlerine müdahale iddiasını inceleyen Özel Yetkili Savcı Robert Mueller’ın açıklamalarından saatler sonra konuşan Trump, “Putin ile bir ilişki kurabilirsek, bu harika olur” ifadelerini kullandı.
12 Rus istihbaratçıya suçlama
Öte yandan Mueller, 12 Rus istihbaratçıya, 2016 seçimlerinde Demokratik Ulusal Komite’yi hackledikleri suçlamasını yöneltti.
İddianamede, Rus istihbaratçıların, siber saldırılarına Hillary Clinton’ın başkanlık kampanyasında çalışanların e-mail adreslerini hackleyerek başladıkları bilgisi yer alıyor.
Trump ise seçim kampanyasında çalışan ekip ile Moskova arasında herhangi bir işbirliği yapıldığına dair tüm suçlamaları reddediyor.