Kuveyt Emiri Şeyh Sabah Ahmed Sabah’ın Washington ziyareti ve Amerika lideriyle gerçekleştirdiği basın toplantısı Katar krizini başa döndürdü.

Donald Trump, anlaşmazlıkları gidermek için arabuluculuk noktasında ikinci aşamaya geçiş yapmak adına Şeyh Sabah’ı karşılamıştı. Trump, dinleyiciler karşısında kendine has o ses tonuyla bilindik olayı kastederek dolaylı yoldan şu mesajı verdi. ‘’Katar terörü finanse etmeyi kesmeli.’’

Kuveyt Emiri ABD Başkanıyla görüşmekle çok iyi etti zira Katar Hükümeti’nin Şeyh Sabah’a taviz vermesini reddettiği maddeler Trump’a yol gösterecektir. Şeyh Sabah ise bir sırrı ifşa etti şöyle ki; ülkesinin sadece El Cezire kanalının kışkırtmalarından değil Katar’ın kendisinden sıkıntı çektiğini, daha önceleri de Katar’ın Kuveyt parlamentosu dışındaki muhalefeti finanse etmesi ve hükümet karşıtı sokak gösterilerinde provakatörleri desteklemesi sebebiyle krizin başlarında iki ülke de sessizliğe bürünmüştü. Kuveyt ise olaylar karşısında dişini göstermek zorunda kalmış ve muhalefetin önde gelenlerinden birçoğunu tutuklamış, bir gazeteciyi gözaltına almış, televizyon yayınını durdurmuş ve bazılarından da vatandaşlıklarını almıştı. Tüm bu sıkıntıların Doha’nın verdiği destek sebebiyle yaşandığını Trump’ın ve Dünya kamuoyunun önünde söyleyen Şeyh Sabah, ülkesinin Katar’ın ve küstah medyasının kendi içişlerine karışmasından ötürü sıkıntı duyuyor dedi. Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve Bahreyn gibi boykot uygulayan ülkeler de Kuveyt’in yaşadığı benzer sıkıntılara maruz kalıyor fakat onlar bunun kaynağını kurutmak için mücadele edeceklerine and içtiler.

Dört ülkenin Katar’a boykot kararının üzerinden henüz 90 güne yaklaşmadık. Bununla beraber bazıları için kriz, uzun bir zaman dilimi olarak gözüküyor. Suriye, Yemen ve Libya’daki ağır savaşları unutturan Katar bir damla kanın olmadığı yerde insanlara çığlıklar attırdı. Bu üç aylık süreye çığlıklarını yaymasına karşın dört ülke kararını değiştirmediği gibi parmağını dahi yerinden oynatmadı. Eminim ki bugün Katar olmasa dünya daha az kargaşa yaşayacaktır, fakat kendisi bu yeni durumla henüz başa çıkacak gibi görünmüyor. Dört ülke boykotu bitirmek adına bir o yana bir bu yana koşuşturup duruyor. Lakin bütün hamlelerinin sonucunda sıfıra sıfır, elde var sıfır.

Kuveyt Emiri ise kendi çabaları doğrultusunda, çoğu Riyad Anlaşmasında ve 3 sene önce imzaladığı ekte yer alan hatta önünde söz verdiği 4 Arap Ülkesinin taleplerini kabul etmesi ve daha sonra bunu bozması Emir’in arabuluculukta başarısız olduğunun resmidir.

Egemenliğin göstergesi; diğer ülkelere karşı şiddeti yaymak, finanse etmek ve kışkırtmak değildir. Şayet Katar tüm bunları kendi sınırları içerisinde yapmış olsaydı belki de bu Egemenliğin meşru gördüğü bir şey olabilirdi. Rejimlerin düşmesine yardımda bulunan kişi ve kurumları kendi ülkesinde misafir etmek takdir edersiniz ki son derece tehlikeli bir durumdur.

Katar aşırı örgütleri destekleyerek ve ilişkilerinin temelinde nefreti barındırarak tüm çevreleri yorarak bıktırmış ve en nihayetinde yalnız başına kalmıştır. Aynı şekilde 4 ülkenin yayınladığı ortak bildiride bölgede, ülkesinde Katar karşıtı bir oluşuma dikkat çekilmişti. Sükunete bürünen diğer birçok Arap ülkesi de 4 ülkenin tutumunu destekliyor ve Katar’ın şiddet yanlısı örgütleri finanse ettiğini ve bunu durdurması gerektiği konusunda aynı düşüncedeler. Sessiz duran bu ülkelerin çoğu, Amerikan yönetiminin Doha’ya karşı kararlılıkla durun tavsiyesiyle Katar’la diplomatik ilişkilerini kesen bu ülkelere destek vermeye hazır.