ABD’de Başkanlık seçimlerinde Rusya ile iş birliği yaptığı şüphesiyle iç baskı ile karşı karşıya kalan Başkan Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un onur konuğu olarak, iki gün sürecek Paris gezisine başladı.
Trump, Fransa ve Amerika arasındaki köklü bağlara dikkat çekti. Fransa Cumhurbaşkanı Macron eşi Brigitte Trogneux’la birlikte, Amerikalı meslektaşını Eyfel kulesindeki akşam yemeğinde ağırladı.
Amerikan Başkanı, Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı ile yaptıkları görüşme sonrasında, ABD ve Fransa arasındaki “köklü” ilişkilere vurgu yaptı. Trump, görüşmede Orta doğu ve Afrika’daki terörle mücadele için ortak çabalara odaklanıldığını belirtti.
Trump, geçen hafta, Rus meslektaşı Vladimir Putin ile gerçekleştirdikleri verimli görüşmenin ardından, Suriye’nin güneyindeki ateşkes ilanına değindi.
Trump, “Gerçekleştirilen diyalog sonucunda, ara ara devam eden ateşkesi devamlı bir hale getirebildik, açıkçası ikinci ateşkesi de Suriye’deki diğer zor bölgelerde sağlamak için çalışıyoruz ve eğer bunda başarılı olursak, Suriye’de kalıcı ateşkesin sağlanması sürpriz olmayacak ve bu da harika olacak” dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, kendisinin ve Amerikan başkanının, önümüzdeki haftalarda, Suriye’nin geleceği açısından somut gelişmelerin sağlandığı bir diplomasinin yaşanmasını istediklerini söyledi. Macron ve Trump’ın Paris ziyaretinde yaptıkları ortak basın açıklamasında, “Irak ve Suriye’nin konumları açısından özellikle savaş sonrası dönemde izlenilecek yol haritası ile alakalı birlikte çalışmaya devam etme kararı aldık” dedi.
Macron, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki daimi üyelere işaret ederek, “Biz diplomatlarımızdan bu yönde çalışmalarını istedik. Hatta önümüzdeki bir kaç hafta içinde beş ülke birlikte çalışarak somut bir adımın atılmasını kolaylaştıracak”
Amerikan Başkanı, Paris iklim anlaşması ile ilgili “bir şeyler olabilir, bunu bekleyip görelim” dedi. Paris iklim anlaşması değinen Macron, “Başkan Trump’ın kararına saygı duyuyorum. Seçim kampanyasındaki vaatleri ile uyumlu olan yoğun bir çalışma sürdürüyor. Benim açımdan Paris Anlaşması kapısı aralık ve ben bu anlaşmaya ve anlaşmanın diğer adımlarına sadık kalacağım” dedi.
Macron ve eşi Brigitte, Trump ve eşi Melinda’yı, 14. Kral Louis’in savaş yaralılarını karşılaması için 17. yüzyılda inşa edilen Les Invalides müzesinde karşıladı. İki ülke marşlarını dinleyen liderler, el sıkıştı. Ardından Macron, misafirlerine müzedeki San Louis kilisesinde eşlik etti. Bir süre 1. Napolyon’nun mozolesinin yanında durdular. Sonra, birinci Dünya savaşının en bilinen komutanlarından Ferdinand Foch’un mozolesinin yanına geçtiler.
Macron, Trump ve eşini ABD’nin birinci Dünya savaşına girmesinin 100. yılını anmak için Paris’e davet etti. Trump ve eşini resmi törenle karşılayan Fransa Cumhurbaşkanı, misafirlerini, Eyfel kulesinin ikinci katındaki Jules Verne adlı restoranda akşam yemeğinde ağırladı.
Trump, bugün Champs-Elysees caddesinde Fransız ve Amerikan askerlerinin katılımıyla, 14 Temmuz geleneksel askeri geçiş törenine katılacak. Elysee Sarayı, “Genellikle konuklarımızı iyi karşılarız ve ziyaretin harika geçmesi için çaba sarfediyoruz” dedi.
Ajans Fransce-Press’in aktardığına göre, bu karşılama töreninde, Beyaz Saray’da zor dönemler geçiren Amerikan başkanın yaşadığı olumsuzluklardan bir nebze uzaklaşması için çaba harcanıyor.
Trump’ın bu ziyareti çok sayıda devletle sürdürdüğü zor ilişkiler açısından büyük önem arz ediyor. Bu görüşme, özellikle temel iklim sorunu etrafında aykırı bir duruş sergilemekte ısrarcı olan Amerika , G20 zirvesinden günler sonra “Amerika bir numara” sloganının yakalandığı bir sonuç ortaya çıkardı.
Macron, ortak basın toplantısında ellerinde mutabık oldukları temel hedefin, Orta Doğu ve Afrika’da insanların yaşama hakkının korunması olduğunu ve bunu sağlamak için ABD ile iş birliği yaptıklarını tekrar etti.
Amerikalı üst düzey bir yetkili, Fransa’nın terör karşıtı ittifakta ikinci güç olduğunu ve ‘Güvenlik alanında da ABD’nin yakın müttefiki’ olduğunu beyan etti. Ancak Elysee Sarayı, bazı anlaşmazlıkların olduğunu açıkladı. Özellikle de kaçınılmaz olan iklim konusunda.
Macron, Trump’ın Haziranda Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı almasından sonra, Amerika’ya sırtını dönmeden ‘Gezegenimizi yeniden güçlü yapalım’ sloganıyla seslendi. Bu slogan, Trump’ın seçim kampanyasında kullandığı ‘Amerika’yı yeniden güçlü yapalım’ sloganını hatırlattı. Macron, amacının Washington’ı yeniden anlaşmaya dönmeye ikna etmek olmadığını vurguladı.
Amerikalı yetkili, iki başkanın ‘Bizim Dünya’ya bakışımızda ortak noktalar var’ dediklerini ve aralarında iyi bir uyum olduğunu söyledi. Fransız bir kaynak, ‘’Aralarında çok şeffaf, açık ve aynı zamanda yapıcı bir çalışma ilişkisi var” dedi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’de Paris’te bulunuyor. Öğleden önce Macron’la birlikte Fransa – Almanya zirvesini yönetti.
Macron, Fransız ve bakanlar konseyinin akabinde Paris ve Berlin’in “Özgür ve Adil Ticaret” ile “Savunma Avrupası” çerçevesinde aynı görüşe sahip olduklarını ve ABD Başkanı Trump’la iklim dosyasında da aynı şekilde olduğunu söyledi. Macron, “Fransa ve Almanya arasında Başkan Trump’a nasıl baş edileceğine dair bir tezatlık yok” dedi.
Seçimlere Rusya müdahalesi hakkındaki tartışma çerçevesinde, Amerika basınında Yüksek Kongredeki yargı komisyonu, Trump’ın oğluna Meclisteki yargı komisyonunun önüne çıkarması için bir davet gönderileceği ifade edildi.
Komisyon başkanı Cumhuriyetçi Chuck Grassley, Donald Trump’a oğlunu, Demokratların adayı Hillary Clinton’ın babasıyla rekabetine zarar verecek bilgileri sağlamak amacıyla, Rus avukatla görüşmelerden dolayı, komisyona ifade vermesi için bir mektup gönderilecek.
Politico isimli siteye göre, Grassley, Trump’a oğlunu kongredeki komisyonun önüne en yakın zamanda çıkarmasını istediğini ifade etti.
Amerika Başkanı, Fransa Cumhurbaşkanı ile yaptıkları ortak basın toplantısında, oğluna olan güvenini yineledi. Trump, “Bence oğlum harika bir genç. Sadece bir Rus avukatla görüştü. Rusya hükümeti avukatıyla değil ve kısa bir görüşmeydi. Kampanya açısından insanların çoğu benzer görüşmeler yapıyorlardı.”
Trump, bir televizyon röportajında, Rus meslektaşı Vladimir Putin ile ‘Büyük bir uyum’ içerisinde olduğunu söyledi ve sonuna şunu ekledi, “Amerikan başkanlık seçimlerinde Hillary Clinton’un kazanmasını tercih ederdi.”
Trump, ABD’li sağcı Hristiyanların simgelerinden biri olarak tabir edilen Pat Robertson (87) ile dün CBN ekranlarından canlı yayınlanan haftalık programa verdiği röportajda, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, 2016’daki seçimlerde Demokratların adayı Hillary Clinton’ın kazanmasını tercih ettiğini” söyledi. Putin için, “Yaptığım ve onun karşı olduğu birçok şey var” dedi.
Trump, Clinton’ın askeri harcamaları arttırmayacağı için, Rus meslektaşının Kasımda yapılan seçimlerde Clinton’ın kazanmasını tercih ettiğini söyledi. Trump, “Ben başından beri güçlü bir ordu istiyorum. Putin ise bunu istemiyor. Ben enerji konusunda bize yetecek muhteşem bir güçlenmeyi,
Amerikan Başkanı Hamburg dönüşünün ardından yaptığı ilk röportajda, “Biz nükleer enerji konusunda son derece güçlüyüz. Ruslarda öyle. Rusya ile aramızda yakın bir ilişki olması mantıksız olamaz” dedi.
Amerikan Başkanı’nın Putin ile geçen hafta Almanya Hamburg’da 2 saat 15 dakika süren görüşmesinin kazanımlarından biri Güney Suriye’de devam eden çatışmaların durması oldu. Trump, “Dört gündür çatışmalar durdu. Daha önce ki ateşkesler sürdürülememişti. Şimdi Başkan Putin ve Başkan Trump bir anlaşma yaptı ve bu kez ateşkes sürüyor. Diyaloğun olması çok önemli. Diyaloğun olmaması ülkelerimizin çok sayıda sorunla karşı karşıya kalması demektir” dedi.
Trump, G20 zirvesinden döndüğünden beri ilk kez bu röportaj sırasında görüldü. Büyük oğlunun seçimlerde bir Rus ile aralarındaki elektronik posta yazışmalarının yayınlanması ile ilgili dosya yeniden güçlü bir şekilde gündeme girdi. Moskova’dan Rus milyarderin kampanyaya destek olmasına dair bilgiler teşhir edilmişti. Göstergeler şuan ki krizin öncekilerin çok daha üstünde olduğuna işaret ediyor. Başkana yakın çok sayıda kaynak, New York Times ve Washinton Post gazetelerine, kimliklerinin açıklanmasını istemeyerek yaptıkları açıklamada, Trump’ın, Rus olayının bu denli büyütülmesi konusunda kızgın. Adamları ve avukatlarına çok sinirli. Özellikle de bu durumun tekrar tekrar gündeme getirilmesi sebebiyle.
New York Times, Trump’ın yeni bir iç revizyon düşündüğünü, özellikle aile fertlerinin desteği ile büyük çıkış sağlayan Beyaz Saray sözcüsü Reince Priebus’in aksine Beyaz Saray çalışanları arasındaki güvensizliği iki katına çıkardı.
Bu arada, Demokrat üyeler ABD Temsilciler Meclisinde Cumhuriyetçi Başkanı adaletin sağlanmasını engellediği suçlamasıyla azletme işlemlerinin başlaması talebinde bulundular. Şu an bu adımın atılması sembolik bir anlam taşıyor.
Demokrat partide sağ cenaha yakın olarak tabir edilen California eyalet temsilcisi Brad Sherman meslektaşı Al Green ile birlikte Temsilciler Meclisi’ne, Donald Trump’ın adaletin tesisini engellemek suçlamasıyla yargılanmasını talep ettikleri bir yasa tasarısı sundu. Trump, azledilmesini sağlamak için yapılan bu suçlamayı kınadığını belirtti.
Sherman ve Green, Trump’ın en yakın müsteşarlarından biri olan Michael Flynn için FBI Direktörü James Comey adına yürütülen soruşturmaya istinaden, Başkanı adaletin tesisini engellemekle suçluyorlar.
Ancak Beyaz Saray bu adımı kınadığını açıkladı. Beyaz Saray sözcüsü Sarah Huckabee – Sanders, “Bu tam anlamıyla bir gülünç bir şey ve politik oyunların en kötüsü” dedi. ABD’de Başkanın azledilmesi için Kongrenin iki aşamalı bir yürütme gerçekleştirmesi gerekiyor. İlk önce Temsilciler Meclisi başkana yöneltilen suçu araştırıyor. Ardından, senatoda başkana yargı yolunun açılmasına yönelik oylama yapılıyor. Sonraki adım başkanlıktan azledilerek başkanlığın elinden alınması oluyor. Eğer senato üyelerinin üçte ikisinden fazlası yargılanması için oy vermezse suçsuz sayılır.
Atılan bu adımın sadece göstermelik bir adım olduğunu bilen Sherman, “Başkanın azledilmesi konusunda uzun bir sürecin ilk adımını attık” dedi. Demokrat Partili temsilci, Cumhuriyetçilerin Trump’ın beceriksizliklerine devam etmesi halinde azledilmesi savaşına katılacaklarına güvendiğini vurguladı.
ABD tarihinde daha önce hiçbir başkanın başkanlıktan azledilmesi için talepte bulunulmadı. Ancak senatoda suçsuz olduklarına karar verilmeden önce suçlanan iki başkan var. 1868’de Andrew Johnson ve 1998’de Bill Clinton. Başkan Richard Nixon ise 1974’teki skandal sebebiyle başkanlıktan çekilmesi için zorla kabul ettirilen istifayı tercih etti.