ABD medyası, ABD Başkanı Donald Trump’ın, 2016 yılı başkanlık seçimlerine Rusya müdahalesini soruşturan özel savcı Robert Mueller’in görevden alınmasını istediğini ancak daha sonra geri adım atmak zorunda kaldığını yazdı. Medya organları, Trump’ın geri adım atmasına dair Beyaz Saray hukuk danışmanı tarafından yapılan baskının rol oynadığını belirtti. Ayrıca Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trump basında yer alan haberlere ilişkin, “Yalan haber… Tipik New York Times haberi” ifadelerini kullandı.
ABD’de yayın yapan iki gazete Perşembe günü, ABD Başkanı Trump’ın 2016 yılı başkanlık seçimlerine Rusya müdahalesini soruşturan özel savcı Robert Mueller’in geçtiğimiz yıl görevine son vermek istediğini belirtti. Gazeteler, Trump’ın Beyaz Saray hukuk danışmanı Don McGhan’ın bu karara karşı çıktığı için geri adım atmak zorunda kaldığını yazdı.
Mueller’ın yürüttüğü soruşturma, 2016 yılındaki başkanlık seçimleri sırasında Trump’ın seçim ekibi ve Kremlin arasındaki olası bağlantıların araştırılmasını içeriyor. Ancak bu bağlantı, Donald Trump tarafından defalarca reddedilirken, meşru başkanlığının bir ihlali olarak yorumlandı.
Diğer taraftan Rusya soruşturmasını yürüten eski FBI Başkanı James Comey’in görevden alınmasından sonra, soruşturmayı yürütmesi için Mueller, Mayıs 2017’de özel savcı olarak atandı. Comey’in görevinden alınması, Başkan Trump’ın soruşturmayı durdurmaya çalışarak, adaleti engellemeye çalıştığı iddialarına neden olmuştu.
Trump ve ekibi iddiaları inkar ediyor
Öte yandan ABD istihbarat servisleri, Moskova’nın seçimlere yalan haberler aracılığıyla müdahale ettiği konusunda neredeyse emin görünüyor. Ancak Trump ve ekibi, bu iddiaları inkâr etmeye devam ediyor.
New York Times gazetesine göre, Trump Haziran 2017’de Mueller’in görevden alınması emrini verdi. Ancak Beyaz Saray hukuk danışmanı Don McGhan, bu karara karşı çıkarak, kararın başkanlıkta “felaket” sonuçlar doğuracağını söyledi. Gazetenin ismini saklı tuttuğu kaynaklara dayandırdığı haberde, McGhan’ın Trump’ın geri adım atmaması durumunda istifa edeceğini söylediği yer aldı. Aynı şekilde Washington Post gazetesi de kaynak ismi belirtmeksizin, Trump’ın Mueller’i kovmaya çalıştığını, ancak McGhan’ın baskısıyla kararını yeniden gözden geçirdiğini belirtti. Konuyla ilgili olarak AFP’ye konuşan Trump’ın avukatı Ty Cobb, hukuk danışmanına saygı nedeniyle yorum yapmayı reddettiklerini bildirdi. Bu bağlamda New York Times da avukat Cobb ile temasa geçildiğini, ancak avukatın açıklamada bulunmayı reddettiğini belirtti.
‘Hayır kimseyi kovmuyorum’
Öte yandan ABD Başkanı, geçtiğimiz Ağustos ayında gazetecilere Mueller’i kovmayı hiç düşünmediğini açıklamıştı. Öyle ki Trump, “Bunu hiç düşünmedim. Bu konuyu, onu kovacağımı sizden okuyorum. Hayır, kimseyi kovmuyorum” ifadelerini kullanmıştı.
New York Times, Trump’ın Mueller’i üç farklı konuda çıkar çatışması içinde olduğu için Rusya soruşturmasından almak istediğini iddia etti. Gazete konuyla ilgili olarak, Trump’ın Mueller’e yönelttiği iddialar hakkında “Mueller, Trump’a ait bir golf kulübüne üyeliğini ücretlerdeki anlaşmazlık nedeniyle iptal etti” ifadelerine yer verdi. İkinci noktaya dair, Mueller’in, Trump’ın damadı Jared Kushner’i temsil eden bir hukuk firmasında çalıştığını ve Mueller’in özel savcılık görevine getirilmeden önce FBI direktörlüğü görevine dönmek için mülakatlara girdiğini belirtti.
Diğer taraftan Senato İstihbarat Komitesi başkan yardımcısı Demokrat Partili üye Mark Warner de geçtiğimiz Perşembe günü, Mueller’i görevden almanın “kırmızı çizgi” olacağı açıklamasında bulundu.
AFP tarafından belirtilene göre, Warner “Bunu daha önce de söyledim yine söylüyorum. Özel savcının görevden alınması, Başkan’ın geçemeyeceği kırmızı çizgidir. Savcıyı görevden almak, en önemli tanıkları affetmek ya da soruşturmaya başka bir şekilde müdahale etmek gücün kötüye kullanılması anlamına gelmektedir” dedi.
Trump yeminli ifade vermeye hazır
ABD Başkanı geçtiğimiz Çarşamba günü, Mueller tarafından sorgulanmaya ve savcıya yeminli ifade vermeye hazır olduğunu belirtmişti. Bu çerçevede gazetecilere açıklamada bulunan Trump, “Bunu gerçekten yapmak istiyorum” ifadelerini kullanmıştı. Ancak soruşturma sürecinde Başkan Trump, dokunulmazlığından faydalanarak sessiz kalmayı sürdürürken, bu durum savcının görevinin daha da zorlaşmasına neden oluyor.
Öte yandan Hollanda istihbaratı, Moskova’daki Kızıl Meydan yakınlarında yer alan bir üniversite binasında çalışan Rus internet korsanlarının ağına girmeyi ve odadaki gizli kameralara erişmeyi başardı. Hollanda istihbaratı (AIVD), Rus korsanların 2016 seçimlerinden önce Amerikan Demokrat Parti’nin bilgisayar sistemlerine girip binlerce e-postayı transfer ettiği bilgisine ulaşıldığını açıkladı. Hollanda’da yayınlanan Volkskrant gazetesi ve Nieuwsuur televizyonunda yayınlanan habere göre, AIVD, 2014 yılından bu yana ‘Cozy Bear’ (Rahat Ayı) diye bilinen Rus hacker grubunun peşindeydi. Söz konusu gazete, ABD ve Hollanda kaynaklarına dayandırdığı haberinde “İstihbarat, Rusların neler yaptığını görebiliyordu” açıklamasına yer verdi. Habere göre, AIVD, ABD’deki muhataplarını 2015 yılında “Rus korsanların Demokrat Parti’nin e-postalarını hacklediği ve binlerce e-postayı transfer ettiği” durumundan haberdar etti, ancak ABD’nin, seçimlere ‘Rus müdahalesini’ anlaması aylar sürdü.
Öte yandan mevcut Başkan Trump tarafından kazanılan ABD seçimlerine yönelik müdahalenin arkasında Cozy Bear’in olduğu yönünde güçlü şüpheler bulunuyor. AFP tarafından belirtilene göre AIVD sözcüsü, Hollanda medyasından çıkan bu iddiaların doğruluğunu reddederken, “Operasyonlara dair yorum yapmayacağız” ifadelerini kullandı. Volkskrant gazetesi konuyla ilgili olarak, “Bu güven, Hollandalı ajanların yıllardır Moskova’nın merkezinde büro olarak kullanılan yerlere nüfuz etme yeteneğinden kaynaklanmaktadır” yazarken, Hollanda’nın Demokrat Parti’ye yönelik siber saldırıya dair “teknik kanıtlar” sunduğunu ifade etti.
Rus haber ajansı TASS ise ABD Başkanı Trump’ın Moskova ile temasa geçmeyi umduğunu duyurdu. Trump’ın söz konusu açıklamayı Davos’ta yaptığını söyleyen ajans, ABD Başkanı’nın bu yöndeki bir soruya yanıt olarak “Bunu umuyoruz” dediğini belirtti.