Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Trump, Obama ve kitaplar savaşı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Amerikan’ın politik ve propaganda sahnesinin ‘Kitaplar Savaşı’ dönemine girdiği görülüyor.

Sadece Başkan Trump ile ilgili kısa bir süre içinde çok sayıda kitaplar yazıldı. Bazısı bilinmeyen yazarlar tarafından kaleme alınırken, gelecek Salı günü “Fear: Trump in the White House” (Korku: Trump Beyaz Saray’da) adlı kitabın yazarı ünlü Amerikalı yazar Bob Woodward gibi ünlüleri de var. Ancak bu kitapların çoğu güvenilirlikten yoksun. Bu yüzden kitapların çoğu solcu Amerikan medyası ve Başkan Trump arasındaki savaşta birer bakır müzik aleti ve trompetlere dönüşür.

Bir devlet başkanıyla ilgili değerli ve güvenilir kitapların başkanın başkanlık süresinin bitiminden uzun süre veya en az 10 yıl geçtikten sonra yazılması adettendir. Ama Trump ve ondan önce oğul Bush döneminde durum farklı oldu. Yazarlar güruhu bu geleneğe riayet etmedi. Kitaplardan konu açılmışken, Arap Bilimler Yayınevi’nin tercümesiyle Amerika’daki İran lobisinin kurumlarından biri olan İran-Amerikan Ulusal Konseyi başkanı, Trita Parsi’nin, ‘LOSING an ENEMY, Obama, İran and Succes of Diplomacy’ adlı kitabı yayınlandı.

Beklendiği üzere, bu tehlikeli aktivist Arapların aleyhinde olan, İran ile Batı arasında ulaşılan ve yıldızı sönük Obama’nın ünlü Dışişleri Bakanı Kerry’nin imzasını taşıyan ‘Yüzyılın anlaşmasını’ savundu.

Yazar, eski ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Ben Rodos (aynı zamanda Obama dönemi hakkında çok önemli bir kitap yayınladı) ve İran tarafından, Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile diğerleri de dahil olmak üzere o zehirli yemeği pişirenlerle röportaj yaptı.

Arapları, veya Arapların çoğunu mağdur eden sır anlaşmanın maestrosu John Kerry de yazarların arasına girdi ve “Every Day Is Extra” her gün fazladır adında bir otobiyografide Obama’nın Suriye yarasını açtığını ve bu yarayı kanama halinde bıraktığını itiraf etti.

Kerry kitabında, Obama yönetiminin Esed rejiminin kimyasal silah stokunun tamamını teslim ettiğini ilan ettikten sonra Washington’un Beşar Esed’in hala kimyasal silahı olduğunu bildiğini söylemiştir. Rejimin Han Şeyhun gibi bölgelere yaptığı kimyasal saldırılarla Obama yönetiminin bu yalanı ortaya çıkmıştır.

Kerry İran’la varılan anlaşmanın gerçekleşmesi için sarfettiği çabayı uzun uzun anlattı ve kendini bir kahraman edasıyla sundu. Başkan Trump fırsatı kaçırmamış ve 2020 seçimlerine başkan adayı olarak girmeye hazırlanan Kerry’ye saldırmak için kullanarak dün Kerry’yi ‘İran Nükleer Anlaşmasının Babası’ lakabını takarak küçük düşürmeye çalışmıştır.

Kitap yazarlarının niyetlerini bir tarafa bırakalım, ama bu çekişmenin, alaycılığın ve övünmenin en büyük faydası  gizli olan bilgilerin açığa çıkmasıdır…

Dün karanlıkta, gizli kapalı kapılar ardından yapılan şeyler, bugün Suriye’de, Yemen’de ve Irak’ta gördüklerimizin bir kısmını bize açıklanıyor.