Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Trump yönetimi, Şam’a saldırı seçeneğini masada tutuyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Her ne kadar ABD Başkanı Donald Trump ile yapılan toplantıda bu fikir onaylanmasa da, Suriye rejim güçlerine ait mevzilere saldırı yapılması konusunda Washington’da tartışmalar hala sürüyor.

Trump, geçtiğimiz Nisan ayında, Suriye hükümetine yönelik saldırılar düzenlenmesi konusunda ABD’li yetkili ve kurumlardan görüşlerini istemişti.

ABD’nin Suriye’deki tek hedefi: Fırat’ın doğusu

ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, hedef ‘rejim değişikliği’ olmadığı sürece bu saldırılara gerek olmadığını belirterek çekimser kalırken, diğerleri de ABD’nin Doğu Guta’da stratejik bir çıkarı olmadığını, ABD’nin Suriye’deki tek hedefinin, Fırat’ın doğusundaki alanda kalmak ve oradaki müttefiklerini savunmak olduğunu dile getirmişti. ABD ordusunun, Deyr-i Zor’un doğusunda ABD mevzisine saldıran 195 Rus paralı askerini öldürmesi de bunu açıkça ortaya çıkarmıştı.

ABD’li yetkililer, ayrıca Han Şeyhun kasabasında Sarin gazı kullanıldığına dair kanıt eksikliğinden bahsederek, klor gazı kullanımının ‘kırmızı çizgi’ sınırını aşmadığını öne sürmüştü. Buna ek olarak, ABD’li yetkililer, bu saldırıların askeri dengede stratejik bir değişikliğe yol açmayacağını ve Şam’ın bunu muhalefet aleyhinde daha şiddetli operasyonlar için gerekçe olarak kullanabileceğini vurguladı.

Kaynaklara göre, Şam’a saldırı fikri, yönetim tarafından hala tartışılıyor ve ‘saldırı seçeneği’ Trump’ın masasında duruyor.

Trump yönetiminin ‘kırmızı çizgisi’ sadece Sarin gazıydı. İngiliz ve Fransız yetkililer de aynı pozisyonda olduklarını birkaç kez tekrarlarken, içlerinden bazıları da, rejimin Han Şeyhun saldırından bu yana Sarin gazı kullanmadığına vurgu yaptı. Ancak Fransa, son günlerde sivil ölümlerin artmasının ardından kanıt konusundaki tutumunu yumuşatmaya başladı. Fransız askeri bir yetkili, iki gün önce Suriye rejim güçlerine ait mevzilere ‘tek bir saldırı’ yapılması ihtimaline değindi.

Rusya diplomatik çalışma başlattı

Öte yandan, Rusya, Suriye hükümet güçlerine yapılacak, özellikle de Rus askerini hedef alacak herhangi bir saldırıdan batılıları caydırmak için çabalarını arttırdığı gibi diplomatik bir çalışma da başlattı.

Şam ve Moskova, kimyasal silah kullanımını defalarca reddederek, bu konuda muhalefeti suçladı. Ancak , Şam’a saldırı için ABD tarafından zemin hazırlama ve baskı çalışmaları da devam ediyor.

ABD, tek başına hareket edebilir

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley, birkaç gün önce BM Güvenlik Konseyi (BMGK) oturumunda Suriye’ye askeri saldırı konusuna değinerek, BMGK’nın harekete geçmemesi halinde ABD’nin tek başına hareket edebileceğini dile getirdi.

Son günlerde de, Londra’nın, eski Rus casusuna yapılan kimyasal saldırıdan Moskova’yı sorumlu tutması, İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson’un Putin’i şahsen suçlaması ve ardından Moskova’nın sert cevap vermesiyle yeni bir aşamaya girildi. Bunun ışığında, Şam hükümetini destekleyen güçler, Doğu Guta’da yüzlerce sivilin hayatını kaybetmesine neden olan şiddetli saldırıların ardından Doğu Guta’daki saldırıları desteklemek ve batının saldırı ihtimaline endişelenmek arasında kaldılar.

Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu’nun Başkanı Ali Memlük’ün başkanlık ettiği ve geçtiğimiz cumartesi günü gerçekleştirilen Suriye Ulusal Konsey toplantısında, ABD’den gelecek olası bir saldırıya karşı bir takım tedbirler almaya karar verildi.

Alınan tedbir kararları arasında, rejim güçlerinin yanında Rus askeri birimlerinin konuşlanmasının yanı sıra, rejime askeri, ekonomik ve istihbarat alanında destek sağlayan Moskova ve Tahran’a ‘koruma sağlamaları’ amacıyla mektup göndermek de var. Bu bilgiler bağımsız kaynaklar tarafından henüz doğrulanmadı.

Yaşananlar Küba füze krizini hatırlatıyor

Bir Batılı yetkili dün yaptığı açıklamada, “ABD yönetimi ile her şey mümkün olduğu gibi, ani bir karar almaları da olası” ifadelerini kullanarak, “Batı ülkeleri ve Rusya arasındaki derin kriz, SSCB-ABD Soğuk Savaşı’nın zirvesinde, altmışlı yıllarda yaşanan Küba füze krizini hatırlatıyor” dedi.