Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Trump’ın savaş kabinesi kime karşı? | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

John Bolton, İranlı muhaliflerin toplantısında binlerce kişiye: ‘Gelecek yıl Tahran’da beraber kutlayacağız’ dedi. Bu ifade toplantı salonunda yankılandı ama dışarıda ilgi görmedi. Çünkü söyleyen sadece eski bir büyükelçiydi. Onun bu ciddi ifadesi sadece İranlı muhaliflerin coşkusundan kaynaklı değildi, kendi kanaatinin de bir yansımasıydı. Üç yıl önce New York Times’ta jkaleme aldığı ve çok ses getiren “Tahran’ı bombalayalım” adlı makalesindeki kanaatlerinin açık bir şekilde ifadesiydi.

İşte bu John Bolton, ABD Başkanı Donald Trump tarafından McMaster’ın halefi olarak ulusal güvenlik danışmanlığına atandı. Beyaz Saray kadrosuna katılmasıyla ekipteki asker kökenlilerin çoğunluğuna atfen Trump’ın muhalifleri kabineye “savaş hükümeti” adını taktı. Bolton’ın üstlendiği önemli görev, Soğuk Savaş’ın başlangıcında ortaya çıktı. Dışişleri Bakanı ve Savunma Bakanı’nın katıldığı önemli toplantıların başkanlığını yapıyor. Ulusal güvenlik danışmanının ofisi Beyaz Saray’ın başkanlık bölümünde yer alıyor ve kendisi bizzat Başkan’a güvenlik raporunu sunuyor.

Bolton, Rusya ve Çin’in yükselişe geçtiği ve İran ve Kuzey Kore gibi küçük güçlerin güvenliklerini, çıkarlarını ve müttefiklerini tehdit ettiği bu zamanda güçlü bir Amerika’ya inanan sert tutumuyla ünlü.

Bolton’ın muhalifleri kazanamayacaklarını bildiklerinden İran ve Kuzey Kore gibi konularda onunla tartışmak istemiyor. Dolayısıyla onu kişisel suçlamalarla karalamaya çalışıyor ve kendisinin ırkçı ve Müslüman karşıtı olduğunu söylüyor. Aslında bu açıklamalar medyada itibar suikastında kullanılan ifadeler. Gerçekten de Bolton DEAŞ, El-Kaide, İran’da İslamcı kisvesine bürünen Velayet-i Fakih devletinden ve Hizbullah gibi Müslümanlardan kurtulmak istemekle birlikte Kim Jong-un’un liderliğindeki Kuzey Kore Hükümetine de karşı duruyor. Bolton’a karşı çıkan Müslüman okuyucularımın ellerini havaya kaldırmaları gerek! Bence, 350 milyon Arap ve İranlı, Bolton’ın düşünce yapısına sahip. Yanlış olabilirim ama Ortadoğu halklarının geniş bir kesimi Bolton’un fikirlerini onaylayacaktır. Her ne kadar hepimiz Müslüman olsak da radikalizme ve radikallere karşıyız. Bolton’a ırkçı ve İslam düşmanı diyenler ya Humeynici ya Müslüman Kardeşler örgütü mensubu ya da Batı tandanslı solcudur. Bolton’ın kutlamayı 2019’da Tahran’da yapacağı vaadine gelince; Bolton’ın bu kutlamayı, yani Velayet-i Fakih devletinin yıkılacağını söylediği tarihte yapamayacağı kuvvetle muhtemeldir. Bununla birlikte Tahran hükümetinin Trump’ın Bolton’ı ulusal güvenlik danışmanı olarak atadığını duyurduğu ve iki gün önce yayınladığı ilk twitten bu yana kaygı ve huzursuzluk içine girdiği kesin. İranlılar şimdi Avrupalıların önünde hafiften eğilmekle sunduğu küçük tavizlerin “buldozer” Başkan Trump’ın Tahran üzerine gideceği yürüyüşünü durdurmakta işe yaramayacağını görüyor olmalıdır.

Orta Doğu bölgesinde bizler için var olan kaos ve yıkıma rağmen İran rejiminin planlı olarak devrilmesi, Humeyni’nin 1979’da açılışını yaptığı kaos dönemini sona erdirmek için ideal bir çözümdür. Zira Humeyni, radikal İslami gruplar ve onlarla işbirliği yapan diğer bölgesel rejimler bölgeyi kırk yıl boyunca bir dizi krize sürüklemiş ve tüm dünyayı korku ve terör içine atmıştı.

Ancak, beklentilerimizin bizi uzaklara götürmesinden kaçınmak ve yazımın yanlış anlaşılmasının önüne geçmek için Trump ve şahin hükümetinin İran’a karşı doğrudan bir savaş ilan etmesinin mevcut kriz koşullarında pek olası olmadığını vurgulamamız gerekir. Ancak Tahran rejimi, Amerikan denizcilerinin ele geçirilmesi ve dünya televizyonları önünde küçük düşürülmesi gibi hata yapması ve eski Amerikan yönetimlerine karşı yaptıklarını bir kere daha yapmaya cesaret etmesi benzeri aptalca bir adım atması halinde savaşa yol açabilir. Tahran tilkilerinin maceraya girmeyi çok sevmelerine rağmen güçlü olanlardan korktukları da bilinir. Almanya ve Fransa, Trump’ı aklına geleni yapmaktan alıkoyamayacaktır. Ne onun ne yeni bakanlarının ne ulusal güvenlik bakanı Bolton’ın ne de yeni istihbarat dairesi müdürünün…

Trump’ın muazzam baskısı İran’ın Irak, Lübnan, Suriye, Sudan ve Yemen’deki müttefiklerine karşı artacaktır. Yeni Amerikan yönetiminin Irak hükümetinin İran’ın Bağdat’taki kurumlarına, kuvvetlerine, güvenlik ve mali kurum ve müesseselerine sızmasını önlemek için çaba sarf etmesi kuvvetle muhtemeldir. Keza; yeni yönetim, Hizbullah’ın gücünün azaltılması için Lübnan’a baskı uygulaması ve Müslüman Kardeşler gibi ideolojik grupları dizginlemesi de mümkündür. Yine yeni yönetim yeni yetme ergenler gibi şımaran ve Türkiye ve İran’la ittifak kurarak ve beceriksiz politikalarıyla dört ülkeyi ve her şeyini kaybeden Katar’ın davranışlarını da durduracaktır. Bunların çok uzak bir zamanda gerçekleşeceğine inanmıyorum. Bunlar meğer düşündüğümden de yakınmış.