Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Trump’tan Ruhani’ye sürpriz davet | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

ABD Başkanı Donald Trump, yeni takındığı tutumlarla siyasi çevreleri ilk kez şaşırtmıyor. Ancak bu bir çelişki anlamına da gelmiyor. Sadece siyasi eylemlerdeki normlardan biraz farklı hareket ediyor. Twitter üzerinden bir hafta boyunca İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’ye yönelik tehdit içerikli mesajlar yayınladıktan sonra ona müzakerelerde bulunma daveti gönderiyor.

Bana göre geçtiğimiz haftalar, iki taraf arasında dolaylı temaslarla doluydu. Çoğunlukla İran tarafında zarar oluştu. İletişim, bir takım fikirler ve vaatler doğurur. Trump, geçenlerde “Boyun eğeceklerini biliyorum. Bana önceki yönetimden daha iyi bir teklifle gelecekler” ifadelerini kullandı. Çünkü, hızlı bir şekilde yaptırımların ilk paketini başlatan Trump, İran’la çalışan ABD müttefiklerine İran’dan çıkmaları, bununla birlikte İran rejimine en iyi imtiyazlarını sunma fırsatı verdi.

Öte yandan Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi, Umman’ın İran ile ABD arasında arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu ifade etti. Umman, daha önce de Tahran ve Washington arasındaki karşılıklı mesajların iletilmesini sağlamıştı.

Bize düşen, bu durumun sonuçlarına dair erken tahminlerde bulunmamak, herhangi bir tarafın zaferi ya da yenilgisini ilan etmemektir. Çünkü İran rejiminin boyun eğmesi veya Trump’ın geri çekilmesi, bir futbol maçı değildir. Ancak Tahran her ne kadar meydan okuyup, pes etmeyeceğini ilan etse de, kesinlikle bir takım imtiyazları bulunuyor. Hamaney rejiminin önünde hiçbir seçenek yok. Çünkü eğer ABD ile iletişime geçmezse, ekonomik yaptırımlar, iç isyanlar ve askeri alandaki yüksek harcamalar, İran’ı çökertecek.

ABD yönetimi kendi adına direkt olarak nihai hedefinin rejimi değiştirmek olduğunu söylemedi. Fakat rejimin tutumlarını değiştirmek ve nükleer silahlar geliştirmesini engelleyecek daha iyi bir nükleer anlaşmaya varmak istediğini belirtti. Ama bunun Obama dönemindeki anlaşma gibi olmasını istemiyor.

Trump yönetimi, Tahran’ın uzlaşma istediği yönünde yeterli bilgiye sahip olabilir. Bununla birlikte Trump, Ruhani’ye ön koşulsuz görüşme daveti göndererek, yine kendisinin köşeye sıkıştırdığı İran rejimini kurtaracak bir kapı araladı.

Trump’ın baskısı ya da diğer baskıların, İran rejiminin tutumunu ya da rejimin kendisini değiştirmesi gerekiyor. Çünkü İran rejimi, değişim sinyalleri veren Kuzey Kore’den sonra şiddet yanlısı ve radikal bir rejim olarak dünyada kalan türünün son örneklerinden biri. Irak’ta Saddam, Libya’da Kaddafi, Küba’da Castro gibi benzer rejimlerin yanı sıra Sovyetler Birliği, Doğu Avrupa rejimleri ve daha birçokları yıkıldı. Çin’de komünistler iktidarda kalsalar da, bir sistem olarak komünizm çöktü. İran, 1979’da aşırılık yanlısı dini rejimin kurulmasından bu yana hiç değişmedi, bir arpa boyu yol da kat edemedi ve artık piramidin ucunda. Eğer bir değişim olmazsa, herhangi bir dış müdahaleye gerek kalmadan iç karışıklıklar sebebiyle birkaç yıl içinde çökecek.