Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Trump’tan Türkiye’ye olumlu mesajlar | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Terörle bağlantılı faaliyetlerde bulunma suçlamasıyla Türkiye’de 2 yıl tutuklu kalan ABD’li rahip Andrew Brunson serbest bırakılıp ülkesine dönerken, kendisini Beyaz Saray’da kabul eden ABD Başkanı Donald Trump, bu gelişmeyi Ankara ile ilişkilerde eskiye dönmek için büyük bir adım olarak nitelendirdi.

Trump, cuma günü serbest bırakılan Rahip Andrew Brunson’ı Beyaz Saray’da ağırlarken Türkiye’ye de sıcak mesajlar gönderdi.

Trump’tan Erdoğan’a teşekkür

Trump, “Türkiye ile harika bir ilişkiye sahip olma şansımız var. Eskiye dönmek için büyük bir adım” diyerek, Brunson’ın serbest bırakılması nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti.

Terör ve casusluk suçlamasıyla yaklaşık 2 yıl tutuklu kalması nedeniyle Ankara ile Washington arasında büyük bir diplomatik krize yol açan Brunson ise serbest kalması yönünde yürüttüğü çabalar için Trump’a teşekkür etti.

ABD’ye doğru yola çıkmadan önce Almanya’ya giden Rahip Brunson ve eşini, ABD’nin Berlin Büyükelçisi Richard Grenell karşıladı. Burada yapılan sağlık kontrollerinin ardından Brunson ve eşini taşıyan askeri uçak Marryland eyaletindeki Andrews Hava Üssü’ne indi.

“Karar Türkiye’nin hukuk devleti olduğunu ortaya koydu”

Öte yandan Türk hükümeti tarafından yapılan açıklamada, rahip Brunson’ın serbest bırakılmasının ardından ABD Başkanı ve yönetimindeki bazı yetkililerin yorumlarıyla ilgili memnuniyetsizliği dile getirdi.

Cumhurbaşkanlığı’ndan Rahip Brunson’un serbest bırakılmasıyla ilgili yapılan açıklamada, “Karar Türkiye’nin hukuk devleti olduğunu ortaya koydu. Türkiye hukuk devletidir, Trump’a hatırlatırız” ifadelerine yer verildi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, şu ifadelerle konuya dair açıklamada bulundu;

“Bugün Andrew Brunson hakkında verilen mahkeme kararı, Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu, Türkiye’de yargının tarafsız ve bağımsız olduğunu ortaya koymuştur. Mahkeme kararının ardından, ‘Working very hard on Pastor Brunson’ diye mesaj atan ABD başkanı Donald Trump’a bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, Türkiye demokratik bir hukuk devletidir ve Türk mahkemeleri bağımsızdır.”

Bazı gözlemciler ve ABD medyası, mahkemenin aldığı Brunson kararının, Türkiye ile ABD arasındaki bir anlaşmanın sonucu olduğunu iddia etmişti.

Çavuşoğlu Pompeo ile telefonda görüştü

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Brunson’ın serbest bırakılması kararı sonrasında ABD’li mevkidaşı Mike Pompeo ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Çavuşoğlu ve Pompeo’nun karar hakkında görüştüğünü söylerken, ayrıntılı bilgi verilmedi.

Pompeo’dan Ankara’ya çağrı

Pompeo ise Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşım ile Ankara’dan gözaltında olan diğer ABD’lilerin serbest bırakılmasını talep etti.

Türkiye’de şu anda, 2’si ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda görevli olan şahıslar olmak üzere, ‘Gülen Hareketi ile bağlantılı olma ve terör örgütlerini destekleme’ suçlamasıyla gözaltında olan 20 ABD vatandaşı var.

Muhalefetin iddiasına yanıt

Muhalefet, Brunson’ın serbest bırakılma kararını şiddetle eleştirerek, Erdoğan’ın, Washington ile çatışmasından dolayı, ekonominin büyük kayıplara uğramasına neden olan sözlerinden sonra keskin bir dönüş yaparak, Brunson’ın serbest kalmasını onayladığına dair iddiasına AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten yanıt geldi.

Çelik, “Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ne kurumları ve hükümeti hiçbir şekilde bu dayatma diliyle muhatap olmaz, bu haddini aşan dile herhangi bir prim vermez. Bu tip olaylar olduğunda muhalefetin belli kesimleri Türkiye Cumhuriyeti’ni savunmak yerine derhal dışarıyla birlikte saf tutuyorlar” diyerek muhalefetin iddialarını eleştirdi.

Türkiye’den Yunanistan-Mısır-Güney Kıbrıs üçlüsüne tepki

Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan-Mısır-Güney Kıbrıs Üçlü Zirvesi Ortak Bildirisi hakkında duyduğu rahatsızlığı ifade etti.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Yunanistan’ın Girit Adası’nda düzenlenen toplantının sonunda yayımlanan ortak bildiride, Türkiye’ye yapılan temelsiz atıfların esefle karşılandığını belirterek, Kıbrıs Adası’nda 1963-1974 yılları arasında Kıbrıs Türk halkına uygulanan mezalimin unutularak, Kıbrıs sorununun, Türkiye’nin 1960 Garanti Antlaşması’nın verdiği hakka dayanarak, 1974 yılında gerçekleştirdiği Barış Harekatı’na bağlanmaya çalışılması kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu ise bir süre önce konuya dair yaptığı değerlendirmede, “Hiçbir yabancı ülke, şirket ya da gemi Türkiye’nin kıta sahanlığı içinde ya da üzerindeki denizlerde izin verilmemiş hidrokarbon veya bilimsel araştırma faaliyetinde bulunamaz” demişti.

Kuzey Kıbrıs Türk tarafı, adadaki Türk askeri varlığının Kıbrıslı Türkler için vazgeçilmez bir şart olduğunu vurgulayarak, adada olası çözüme ulaşılmanın ardından mevcut güvencelerin yerinde kalmasını istiyor.

Rum tarafı ise, ‘garanti ve ittifak anlaşmasının’ kaldırılmasını talep ederek, olası bir çözümü takiben adadaki Türk varlığının devam etmemesini talep ediyor.

Türkiye tarafından geçtiğimiz Mayıs ayında yapılan açıklamada, kendi üretimi olan sondaj gemisi ile Akdeniz sularında 2 bin 600 metre derinlikte petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına başlayacağı bilgisi verilirken, bunun tarihi bir adım olacağına dikkat çekilmişti.