2 yıl süreyle 12 emziren anne ile yürütülen araştırma sonucunda, besin kaynaklı “mikroRNA”ların insan DNA’sına etki ettiği, gıdalardaki miRNA’nın bazı hastalıklarla ilişkilendirilebileceği belirlendi.
Konya’da, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Meram Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gürbilek ile Dr. Nejla Özer, emziren annelerin biyolojik sıvısında besin kaynaklı “mikroRNA” (miRNA) varlığı araştırması yaptı.
Konya’da yaşayan emziren gönüllü 12 anne ile yürütülen araştırmada, tüketilen gıdaların biyokimyasal farklılıkları gözlenmeye çalışıldı.
Araştırmada, bitkisel kaynaklı miRNA’ların insan hücresine intikalinden sonra DNA’nın fonksiyonuna ve karakterine etki ettiği ortaya konuldu.
“Hücredeki miRNA’ların metabolizma üzerine etkilerini araştırdık”
Prof. Dr. Gürbilek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bitki ve hayvan hücrelerindeki miRNA’ların metabolizma üzerine etkilerini araştırdıklarını söyledi.
Endojen RNA’ların bitki ve hayvanlarda önemli düzenleyici role sahip olduğunu anlatan Gürbilek, genetik materyal miRNA’nın tüketilen gıdalarda olduğunu dile getirdi.
Gürbilek, Dr. Nejla Özer ile yürüttükleri çalışmanın 2 yıl sürdüğünü belirterek, “Gıdalardaki miRNA’lar tüketildiğinde ince bağırsaktan parçalanmadan kan dolaşımına geçiyor. Daha sonra karaciğerde parçalanmadan koruyucu bir özellik kazanarak anneden emzirmeyle bebeğe aktarıldığını ortaya koyan bir çalışma yaptık.” diye konuştu.
“Bazı hastalıklarla ilişkili olabilir”
Yürütülen çalışmada bilimsel heyecan uyandıran sonuçlara ulaştıklarını anlatan Prof. Dr. Gürbilek, şöyle devam etti:
“Bu yaptığımız çalışmada yeni tespit edilen; bitkisel kaynaklı miRNA’ların herhangi bir yapısal bozulmaya uğramadan insan DNA’sı üzerinde pozitif veya negatif etkisi olduğunu ortaya koyduk. ‘Bitkisel ve hayvansal genetik materyal miRNA, ince bağırsakta parçalanır’ diye biliniyordu. Çalışmamızda ortaya çıkan miRNA’nın parçalanmadan DNA’ya etki etmesi. Bizi heyecanlandıran kısmı bu. Bitkisel miRNA’nın insan hücresindeki DNA’da transkripsiyon üzerine etki edebileceği, bunun sonucunda bazı hastalıklarla ilişkilendirilebileceği ortaya çıktı. Dolayısıyla bu yeni çalışma. İleriki çalışmalara ihtiyaç duyuyoruz ama en önemli nokta, yediğimiz gıdalardan elde ettiğimiz miRNA’lar bazı hastalıklarla ilişkili olabilir. Bundan sonraki çalışmamız bunun etkisini ve koruyuculuğunu araştırmak üzere olacak. Temel çalışmanın konusu budur. Yediğimiz gıdalar DNA üzerindeki fonksiyonel yolakları etkiliyor. DNA üzerine net etkileri var, onu ortaya koymuş olduk. Protein sentezi üzerine kanserle ilişkilendirilip kanserin oluşmasında ya da yolakları üzerinde etkisini ileriki çalışma ortaya koyacak.”
“Anne sütünde görüldü”
Araştırmaya 12 emziren annenin katıldığını aktaran Gürbilek, “Diyetleri, beslenmelerine ilişkin annelere neler yediğini sorduk. Soya, pirinç, elma ve buğday gibi besinlerden aldıkları miRNA’ları tespit ettik. Yaptığımız çalışmada pirinç miRNA’sı insan kanında tespit edildi. Anne sütünde de görüldü. GDO’lu bir ürünse direkt çocuğa da aktarıldığını ortaya koyduk.” diye konuştu.
Gürbilek, çalışmanın bilimsel araştırma projesi kapsamında üniversite tarafından desteklendiğini sözlerine ekledi. AA