Tunus/Munci es- Suaydani
Tunus Televizyonu, Tunuslu gazeteci Habib Cağam’ın 2000 yılında yakın zamanda hayatını kaybeden Suriyeli roman yazarı Hanna Mina ile yaptığı röportajı yayınlandı. Yapılan röportajın önceki rejim döneminde neden yayınlanmadığına dair akıllara soru işaretleri getirdi. Halk, Mina’nın röportajın da rejim aleyhine ve özgürlüklerle ilgili açıklamalarda bulunup bulunmadığını merak ediyordu. Tunus ulusal televizyonu seyircileri, röportajın içeriğini öğrenme konusunda ısrarcı davrandı.
Suriyeli romancı röportajı, Kayrevan şehrindeki edebiyat bahar şenliklerine katıldığı sırada vermişti. Bu Arap yazarın yaşam yolculuğu ve büyük deniz sevgisini içeren röportajı izleyicilerin dikkatini çekmeyi başardı.
Bu haftanın başında yayınlanan röportaj, üzerinden 18 yıl geçmiş olmasına rağmen tarihsel önemini koruyor. Röportajda, Suriyeli merhum romancıya edebiyat ve özel hayatıyla alakalı çok sayıda soru soruluyor. Mina, sorulara verdiği cevaplarda, kadın özgürlüğü, Nobel Edebiyat Ödülü ve Arap aydınlarının kaygıları gibi çok sayıda konuya değiniyor.
Röportajın uzunca bir süre yayınlanmamasının nedenlerine dönecek olursak, Tunuslu gazeteci Habib Cağam, bu ve diğer 4 röportajın ‘Nezaketsiz Röportajlar’ isimli TV serisi içerisinde yayınlamamasına sessizce üzüldüğünü belirtti. Bunun temelde nedeni, dönemin Cumhurbaşkanlığı sarayının, eski bakan Muhammed Cağam’ın Tunus’un Çin Büyükelçisi tarafından sunulan projeyi reddetmesi nedeniyle öfke duymasıydı. Gazeteciye göre, röportaj Cağam’ın imzasını taşıdığı için yayınlanmadı.
Röportajda ailesi hakkında da bilgi veren Hanna Mina, annesinin 3 kız çocuğunun ardından her ne şekilde olursa olsun ısrarla bir erkek çocuk için dua ettiğini belirtti.
Hanna Mina, röportajda, “inşaat ustalarının istemediği fakat binanın başköşesine konulan bir taştım. Yeraltı dünyasının cehennem elçisi olmaya çalışıyorum. Tıpkı, Spartaküs’ün insanları özgürleştirmeye çalıştığı gibi yeraltı dünyasındaki insanları kurtarmaya çalışıyorum” ifadelerini kullanıyor.
Hanna Mina, röportajında daha fazla yaşlanmak istemediğini ve ölmek istediğini belirtiyor. Ancak bu da çok sayıdaki dilek gibi gerçekleşmedi.