Tunus Mahkemesi, El-Kaide lideri Usame bin Ladin’in özel korumasının, Almanya’dan sınır dışı edilmesinin ardından teslim alınır alınmaz adli soruşturmaya tabi tutulduğunu açıkladı.
Alman Haber Ajansı’na konuşan Mahkeme Sözcüsü Süfyan es-Süleyti, Alman yetkililer tarafından Almanya için bir güvenlik tehdidi oluşturduğu şüphesiyle dün sınır dışı edilen Tunuslu özel koruma Sami el-Aydudi’nin, terörle mücadele şubesinde sorgusuna başlandığını söyledi.
Sözcü Süleyti, Almanya’dan sınır dışı edilmesinden önce Tunuslu yetkililer tarafından soruşturma listesine alınan el Aydudi’nin, ülkeye gelmesinin hemen ardından sorguya alındığını belirtti. Süleyti, “Almanya’da aşırılık yanlısı faaliyetlere katıldığı ve Afganistan’da askeri eğitim gördüğü gerekçesiyle soruşturma listesine alınmış olan zanlı hakkında adli soruşturma başlatıldı” diye konuştu.
Sami el-Aydudi, 1997’den beri eğitim için gittiği Almanya’nın Bochum şehrinde eşi ve çocukları ile birlikte yaşıyordu. 2000 yılında Afganistan’daki El Kaide kamplarından birinde askeri eğitim aldığından şüphelenilen Aydudi, 2011’de Pakistan’daki ABD güçleri tarafından öldürülen Usame bin Ladin’in özel korumasıydı.
Alman makamları, ülkede aşırılık yanlısı faaliyetlerde bulunduğundan şüphelenmesine rağmen 2014’ten bu yana ülkesi Tunus’ta işkence görebileceği iddiasıyla hakkındaki sınır dışı kararına itiraz eden Aydudi’yi sınır dışı edemiyordu.
Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi, geçtiğimiz ay bin Ladin’in korumasının sınır dışı edilmesini yasaklayan mahkeme kararını iptal etmişti.
Alman yetkililer, ülkesinde terör olaylarına karışan diğer bir Tunuslu Hikel Saidani’yi mayıs ayında sınır dışı ettikten birkaç ay sonra dün de Sami el-Aydudi’yi sınır dışı etti.
Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti İçişleri Bakanlığı, Bin Ladin’in korumasını terör geçmişi nedeniyle ‘güvenlik tehdidi’ olarak sınıflandırmıştı.
Sami el-Aydudi’yi sınır dışı kararı, Münster’deki Yüksek İdari Mahkeme’nin Nisan 2017’de aldığı karar ile çelişiyor. Mahkeme söz konusu kararda, ‘şahsın Tunus’a dönüşünde işkence veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muameleye maruz kalma olasılığının yüksek olduğunu’ belirtmişti.