Global denetim ve danışmanlık şirketlerinden EY, dünya genelinde bankaların gelecek 12-36 aylık dönem için stratejik önceliklerini mercek altına alan “Küresel Bankacılık Görünümü 2018 Raporu”nun sonuçlarını açıkladı.
Avrupa, Kuzey Amerika, Asya-Pasifik bölgeleri ve gelişmekte olan pazarlar olmak üzere 29 farklı ülkeden 221 bankacılık sektörü liderinin görüşleri alınarak oluşturulan raporun sonuçlarına göre bankaların yüzde 85’i için dijital dönüşüm programlarının uygulamaya alınması 2018 yılında önemli bir gündem maddesi olacak.
Gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren bankaların yüzde 95’i ise dijital dönüşüm programlarının uygulamaya alınmasının 2018 yılı için önemli bir öncelik olduğunu vurguluyor. Global olarak sektör liderleri sürdürülebilir başarının sağlanması için verimliliğin artırılmasında teknolojiye yatırım yapılması, etkin risk yönetimi ve büyüme fırsatlarından faydalanılması gerektiğini düşünüyor.
Siber güvenlik birinci gündem maddesi
Rapor sonuçlarına göre geçen yıl bankacılık sektörünün en önemli önceliği itibar risklerinin yönetilmesi iken, bu yıl sektör liderlerinin yüzde 89’u siber güvenliğin ve veri güvenliğinin güçlendirilmesinin 2018 yılı için birinci öncelikleri olacağını ifade ediyor.
Global çapta bankaların yüzde 73’ü, gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren bankaların ise yüzde 68’i siber güvenlik tehditlerini azaltmak için teknoloji yatırımı yapmayı planlıyor. Bununla birlikte katılımcıların yüzde 83’ü (gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren bankaların yüzde 95’i) ise bankaların bilişim uzmanlarını organizasyonlarına entegre etmeye çalıştıkları bir dönemde işe alım ve yeteneğin korunması konularının gündemlerinde üst sıralarda yer aldığını belirtiyor.
Rekabetçi konum ve pazar payı için teknoloji şart
Global çaptaki bankaların yüzde 70’i teknolojiye yatırım yapmalarında rekabetçi konumlarını güçlendirmenin önemli bir etken olduğuna dikkati çekiyor. Gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren bankaların ise yüzde 87’si gelecek üç yıllık dönemde rekabetçi konumlarını güçlendirmek ve pazar paylarını artırmak için teknoloji yatırımı yapacaklarını ifade ediyor.
Bankaların yüzde 59’u teknoloji yatırım bütçelerinin 2018’de yüzde 10 artacağını öngörüyor. Teknoloji harcamalarında bu yıl için ortalama artış beklentisi global olarak yüzde 12 seviyesinde iken, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 13 seviyesinde olduğu gözleniyor.
Rapor sonuçlarına göre Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar gelecek 12 aylık dönemde teknoloji yatırım bütçelerini yüzde 27,8 arttıracak.
Gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren bankaların yüzde 76’sı bu yıl FinTech (finansal teknoloji) şirketleri ile iş birliklerine odaklanılacağını belirtirken, yüzde 49’u yeni teknolojilerin kurum içinde geliştirilmesini bekliyor.
Digital dönüşüm 2020’de tamamlanabilir
Rapor sonuçları, dünya genelinde bankaların düzenlemelere uygunluk odaklı dönüşüm sürecini tamamlayarak inovasyonun öncü olduğu bir değişim sürecine geçiş yaptıklarını ve dijital olgunluğa ulaşmayı hedeflediklerini ortaya koyuyor.
Katılımcıların yalnızca yüzde 19’u bankasını mevcut durumda dijital olgunluğa ulaşmış veya dijital bir lider olarak tanımlarken, yüzde 62’si 2020 yılında bu iki özellikten birine sahip olmayı amaçladıklarını ifade ediyor.
Gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösterenlerin ise yüzde 57’si bankalarının 2020 yılında dijital olarak olgun bir banka veya dijital bir lider haline geleceğini öngörüyor.
Türkiye’deki banka yöneticilerinin yüzde 29’u bankasını dijital bir lider olarak tanımlarken, aynı oranda yönetici bankasını dijital dönüşüm sürecinin başında ve içerisinde görüyor. Yöneticilerin yüzde 14’ü ise dijitalleşmede olgunlaşma aşamasında olduklarını ifade ediyor. Yöneticilerinin yüzde 43’ü 2020 yılında bankasının dijital bir lider haline geleceğini tahmin ediyor.
Bankacılıkta yapay zeka dönemi geliyor
Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların aktif varlıklar bakımından yüzde 71 oranında temsil edildiği rapora göre ülkedeki bankaların gelecek 12 aylık dönemde odaklanacakları alanlar global tabloyla benzerlik gösteriyor.
Türkiye’deki bankaların tamamı için yeni ürün geliştirmek, teknolojiye yatırım yapmak, teknoloji yoluyla verimliliği artırmak, siber güvenlik ve veri güvenliliğini güçlendirmek, itibar risklerini yönetmek ve dijital dönüşüm programını uygulamaya geçirmek en önemli öncelikler arasında yer alıyor. Ülkedeki bankaların yüzde 86’sı işe alım ve yeteneğin korunması konusunun gündemlerinde önemli bir yere sahip olduğunu belirtirken, yüzde 57’si FinTech şirketleri ile iş birlikleri geliştirilmesinin önemine vurgu yapıyor.
Banka yöneticilerinin yüzde 50’si yapay zeka, nesnelerin interneti (IoT) ve bulut bilişime yatırım yapıldığını ve gelecek üç yıllık dönemde yatırımların artacağını belirtiyor. Banka yöneticilerinin yüzde 75’i siber güvenlik teknolojilerine yatırım yapıldığını ve yatırımların artacağını ifade ediyor.
Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların yatırım yaptıkları veya planladıkları diğer öne çıkan alanlar yüzde 88’le veri analizi, yüzde 63’ü biyometrik temelli kimlik saptama yazılımları, yüzde 25’i blockchain ve yüzde 25’i robotik süreç otomasyonu şeklinde sıralandı.
“Sürdürülebilir karlılık için risk yönetimi önemli”
EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Damla Harman, rapor sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, bankaların performanslarını korumaları ve güçlendirmeleri için kendilerini inovasyon ve teknolojinin şekillendirdiği bir geleceğe hazırlamaları gerektiğini belirterek, “İnovasyon odaklı dönüşümün hız kazanması ile birlikte öncelikle yeni teknolojilerin verimli şekilde uygulamaya geçilmesini sağlayacak bir stratejiye sahip olmalılar.” dedi.
Diğer taraftan teknolojide kaydedilen ilerlemelerin, finansal hizmetler sektöründe yeni şirketlerin ortaya çıkmasına imkan sağladığını ifade eden Harman, farklı iş modellerine sahip şirketlerin sektöre giriş yapmasıyla birlikte finansal hizmetlerde rekabetin arttığını gözlemlediklerini söyledi.
Harman, bankaların sürdürülebilir karlılık sağlamak için üzerinde durması gereken bir diğer konunun ise risk yönetimi olduğunu, bu anlamda ortaya çıkan yeni risklerin etkin şekilde yönetilmesi ve dijital dönüşüm süreci ile eşzamanlı ve uyumlu bir şekilde yürütülmesinin önem taşıdığına dikkati çekti. AA