Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Türk hükümeti: Enflasyon artışının nedeni dış faktörler | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Ankara: Said Abdurrezzak

Hükümet Türk lirasının (TL) yabancı paralar karşısındaki değer kaybını frenlenmeye çalışırken, Türkiye’de enflasyon oranları son dönemde yükselişe geçti.

Mayıs ayına ait veriler, yüzde 10.85 olan Nisan ortalamasına göre 4 puanlık bir artış gösteren enflasyondaki yükseliş trendini ortaya koyuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından dün açıklanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mayıs’ta yüzde 1.62 ile beklenenin üstünde arttı.

Türk lirası hafta başında döviz kuru karşısında toparlanmaya başladı. 4.93 seviyesini gören dolar, Türkiye Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) yapacağı toplantı öncesi TCMB’nin faiz oranlarını tekrar yükselteceği beklentisiyle dün 4.62 seviyesine geriledi.

Türk Lirası, yıl başından bu yana toplamda yüzde 17’lik bir değer kaybı yaşadı.

PPK, 23 Mayıs’ta yapılan olağanüstü toplantıda, tarihi bir düşüş yaşayan TL’yi desteklemek üzere borç verme faiz oranını 300 baz puan artırarak yüzde 13,5’ten yüzde 16,5’e çıkardı.

Şimşek: Cumhuriyet tarihinin en sağlam dönemini yaşıyoruz

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, dün açıklanan enflasyon rakamları ile ilgili olarak şunları söyledi:

“Enflasyondaki yükseliş büyük ölçüde baz etkileri ile petrol ve kur gibi dönemsel hareketleri yansıtıyor. Mayıs itibarıyla kur ve petrol fiyatlarının yıllık enflasyona etkisi 4 puandan yüksek oldu. Sürdürülebilir yüksek büyüme için fiyat istikrarı en büyük önceliğimiz. Para politikası ve maliye politikası koordinasyonu artarak devam edecek. Seçim sonrası yapısal reformlar ve makro ihtiyati tedbirler ile politika setimiz daha da güçlenecek. Ekonomide dengelenme eğilimi başlamış durumda, önümüzdeki dönemde daha belirgin şekilde gözlenecek. Kısa vadede baz etkileriyle enflasyondaki artış devam edebilir, ancak para ve maliye politikalarının koordineli önlemleri ile yılın ikinci yarısında düşüş eğilimi başlayacak. Enflasyon ve cari açıktaki iyileşme sürdürülebilir yüksek büyümeyi destekleyecektir.”

Şimşek, önceki akşam katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütün döviz varlıkları döviz borçlarından daha fazla, biz dünyadan alacaklıyız, uzun zamandır öyleyiz. Dolayısıyla iddia edildiği gibi devlet borç batağında falan değil, devlet Cumhuriyet tarihinin en sağlam dönemini yaşıyor” ifadelerini kullandı.

Türk hükümetinin vatandaşlarını döviz borcu ve faizlerden koruduğunu de sözlerine ekleyen Şimşek, “Maliye politikasına ilişkin endişeler yersiz. Çünkü son 15 yıllık geçmişimiz belli, çok sayıda referandum ve seçim yapılmış her defasında biz mali disiplini devam ettirmişiz. Burada da devam ettireceğiz. Ama gerekirse de tedbir alacağız ve harcamaları keseceğiz” şeklinde konuştu.

Yaklaşan seçime kadar döviz kurlarında bir dalgalanma beklenip beklenmediğine dair bir soruya ise Şimşek, “Biz para politikasında çok güçlü tepki verdik, vermeye devam edeceğiz. Oradaki belirsizliği kaldırdık. Merkez Bankası’nın elinin kolunun bağlı olmadığı net bir şekilde ortada. Gerekeni yaptık. Mali politikasına ilişkin de 15 yıllık performansımız ortada. Bugün devletin borcunun milli gelire oranı yüzde 28, bu oran 2002’de yüzde 72’ydi. Bize benzer ülkelerin ortalaması yüzde 49. Dünyada ortalama yüzde 80’in üzerinde” şeklinde yanıtladı.

Yıldırım: TL’nin değer kaybetmesinde iç ve dış faktörler etkili

Öte yandan Başbakan Binali Yıldırım, doların yalnızca Türk Lirasına karşı değil, gelişmekte olan tüm Avrupa ülkelerinin para birimlerine karşı yükselişe geçtiğini belirtti.

Dün akşam İstanbul’da medya temsilcileri ile iftar yemeğinde bir araya gelen Başbakan Yıldırım, Türk lirasının dolar karşısında gerilemesinde iç ve dış faktörlerin etkili olduğunu ve ABD yönetiminin son zamanlarda aldığı kararların doların değer kazanmasına yol açtığını kaydetti.

Başbakan Yıldırım, doların diğer para birimlerine karşı yükselişinin nedenlerinden birinin de, ABD’nin faiz oranlarını ve petrol fiyatlarında artış yapması olduğunu söyledi. Yıldırım Türk lirasındaki değer kaybıyla ilgili, petrol fiyatlarındaki artışa paralel olarak Türk piyasalarındaki enflasyon oranlarının yükseldiğini ve bunun da Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesine yol açtığını ifade etti.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarını Türk pazarlarında olumsuz algıları yaymaya çalışmakla suçlayan Başbakan, bu kuruluşların Türk seçmeninin aklını karıştırarak, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy vermemelerini sağlamaya çalıştığını belirtti.

Türk lirasının değer kaybının geçici olduğunu vurgulayan Yıldırım, bu durumun yakında sona ereceğini, hükümetin Türk lirasının değerini geri kazanması için gerekli tüm tedbirleri almaya devam ettiğini söyledi.