Ankara: Said Abdurrezzak

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, herhangi bir isim vermeden son dönemde bazı Batılı ve Müslüman ülkeler ile büyük ekonomi kurumlarının, Türk lirasını (TL) hedef alan karşıt kampanyalar başlatmakla suçlayarak, TL’nin dolar karşısında büyük düşüş yaşamasından sorumlu tuttu.

Uluslararası Para Fonu (IMF) dahil olmak üzere uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Moody’s, Standard & Poor’s (S&P) ve Fitch Ratings Türkiye’nin kredi notlarını ve büyüme beklentisini düşürdüler. Bununla birlikte Türkiye Merkez Bankası’nın (TCMB) çalışmalarına siyasi müdahaleler ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir röportajında 24 Haziran seçimlerinden sonra ülkenin para politikası üzerindeki kontrolünü sıkılaştıracağı yönünde yorumlanan açıklamalarının, Türk lirasının değer kaybetmesin en önemli sebeplerinden olduğu belirtildi. Öte yandan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, döviz piyasasını manipüle ederek Türkiye ekonomisini olumsuz etkileyecek bir kampanya başlatan ülkeler arasında yer aldığını söylediği iki Müslüman ülkenin ise adlarını açıklamaktan kaçındı.

“Döviz kurlarını kullanıyorlar”

Dün bir televizyon programında açıklamalarda bulunan Bakan Çavuşoğlu, bu girişimlerin arkasında duranların, Türkiye ekonomisinin nasıl büyüdüğünü ve ihracatın nasıl arttığını gördüklerini belirterek, Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için döviz kurlarını kullandıklarını ifade etti.

Türk lirası, geçtiğimiz hafta son sekiz yılın en düşük seviyesine gerilerken, 1 dolar 4,93 liraya oldu.

Faiz oranları arttı

TCMB Para Politikası Kurulu, geçtiğimiz hafta acil bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı sonucunda Türk lirasını güçlendirmek için dört ana faiz oranlarından birinin yükseltilmesi kararı alındı.

İngiltere merkezli ‘The Times’ gazetesi önceki gün yayınladığı ‘Türkiye ekonomik krizden Yahudi lobisini sorumlu tutuyor’ başlıklı makalede Türkiye basının, ülkede ani devalüasyon yaşanmasının sebebi olarak ‘Yahudi lobisini’ gösterdikleri yazıldı.

Ancak bununla birlikte, Türk bankacılık sektörü yılın ilk 4 ayında toplam 18.8 milyar lira kar etti. Bu oran bir önceki yılın aynı döneminde 17.5 milyar lira idi. İki yılın aynı dönemlerine kıyasla yüzde 7,9’luk bir artış kaydedildi.

Bankaların net karı 18 milyar dolar

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayınlanan bir raporda, Nisan 2018 döneminde bankacılık sektörün dönem net kârı 18 milyar 832 milyon TL oldu. Sektörün aktif toplamı 2017 yılsonuna göre 178 milyon 357 milyon TL (yüzde 5,5) arttı.

Nisan 2018 döneminde en büyük aktif kalemi olan krediler 2 trilyon 240 milyon TL olurken, Nisan 2018 döneminde sektörün dönem net kârı 18 milyar 832 milyon TL’ye yükseldi.

Bankacılık sektörünün düzenleyici sermayesi olan risk ağırlıklı varlık oranı yani borç verenlerin asgari sermaye gereksinimlerini belirleyen önemli bir gösterge, 2017 Nisan ayında yüzde 16,38 iken 2018 Nisan ayında yüzde 16,41 seviyesinde gerçekleşti.

BDDK verilerine göre, takipteki kredilerin toplam nakdi kredilere oranı bankacılık sektörünün ne kadar sağlıklı olduğunu gösteren bir diğer önemli göstergedir. Bu oran 2017 yılı aynı dönemde yüzde 3,19 iken, bu yıl nisan itibariyle yüzde 2,88 düşüşle iyileşme göstermiştir.

Türkiye’de, mevduat bankaları, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları dahil olmak üzere 50’ye yakın devlet, özel ve yabancı kredi kuruluşu Nisan ayı itibariyle yaklaşık 209 bin çalışanı ile 11 bin 500’den fazla yurt içi ve yurt dışı şubeye sahip oldu.

Geçtiğimiz yıl, Türk bankacılık sektörünün net karı yüksek bir seviyeye ulaşarak, yıllık yüzde 30,8 artışla yaklaşık 49 milyar liraya ulaştı. Bununla birlikte, Türkiye ihracatının Nisan ayında değeri geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 7,8 arttı.

Dış ticaret açığı arttı

Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulan Nisan ayına ilişkin geçici dış ticaret istatistikleri açıklandı.

Buna göre, ihracat Nisanda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,8 artışla 13 milyar 869 milyon dolara çıkarken aynı dönemde ithalat ise yüzde 15,6 yükselerek 20 milyar 554 milyon dolar oldu. Dış ticaret açığı ise, yüzde 35,6 artarak 6 milyar 685 milyon dolara yükseldi.

Aynı verilere göre, Türkiye ihracatının değeri bu yılın ilk çeyreğinde, 2017 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 8,6 arttı. Ocak-Nisan döneminde Türkiye ihracatının değeri 55 milyar 29 milyon dolara ithalatı ise yüzde 20,8 artışla 82 milyar 446 milyon dolara çıktı.

Yine aynı dönemde dış ticaret açığı, yüzde 56,2 artarak 27 milyar 416 milyon dolar olarak gerçekleşti.