Türkiye, ABD’nin karşı çıkmasına rağmen Rus S-400 füzeleri anlaşmasına bağlı kalma konusundaki tutumunu yineledi. Aynı zamanda Başkan Donald Trump’ın bu konuda Ankara ile imzalanan anlaşma uyarınca F-35 uçaklarının vaktinde teslim edileceğinin sözünü verdiğinin de altını çizdi. Bunun yanı sıra Türkiye, İran ile petrol ticaretini kesmek için ABD’nin uyguladığı baskılara da boyun eğmeyeceğini vurguladı.
Öte yandan Ankara, Avrupa Birliği (AB) liderlerinin sığınmacılara yardım için Türkiye’ye ödeme sözü verilen 3 milyar euro’nun ikinci taksitini vaktinde ödemeleri ve yardımların ilk taksitinin teslim edilmesini geciktiren bürokratik kısıtlamaları düzeltmelerine yönelik temennilerini dile getirdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Başkan Trump’ın ülkesi adına F-35 uçakları ile alakalı olarak ‘gerekli adımları’ atacağını taahhüt ettiğini ifade ederek, ABD ile olan savaş uçağı alışverişinde şimdiye dek sorun yaşanmadığını, bundan sonra da yaşanacağını düşünmediğini dile getirdi. Çavuşoğlu, Ankara’nın bu konudaki rahatsızlığını Trump’a ilettiğini, Trump’ın ise bu konuda gerekli adımların atılacağını söylediğini aktardı.
Türkiye, 21 Haziran’da 100 uçak alımını içeren ortak karar çerçevesinde F-35 tipi uçakların ilk teslimini aldı. Bu alım, ABD Senatosu’nun teslimatın birkaç gün öncesinde 2019 savunma bütçesi kararına dayalı olarak Türkiye’nin F-35 uçağı üretim programındaki ortaklığını sonlandırmasına rağmen gerçekleşti. Senato’nun kararının ardında, Türkiye’nin Rus S-400 uçaksavar füze sistemlerini alması ve Amerikalı papaz Andrew Brunson’ı terör örgütlerine destek suçlamasıyla alıkoyması yatıyor. Türkiye bu kararı önemsemeyerek elinde başka alternatiflerin de olduğunu ve ulusal savunma sanayi sektörünü desteklemek de dâhil olmak üzere gerekli tedbirlerin alınacağını duyurdu. Bununla birlikte ABD Senatosu’nun ‘iki ülke arasındaki stratejik ortaklık ruhunu zedeleyen’ bu adımını ‘üzücü’ olarak niteledi.
Türkiye, 8 ülke ile birlikte F-35 savaş uçağı üretim projesine katıldı. Bu projedeki katılımı 11 milyar doları bulurken şimdiye kadar kârı yaklaşık 800 milyon dolara ulaştı. Çavuşoğlu, Türkiye-ABD arasındaki ortak çalışma grubunun 13 Temmuz’da Ankara’da toplanacağını ve yasaklı Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) faaliyetleri ile mücadele etme konusunda işbirliğini ele almak için daha sonra başka bir çalışma grubunun bir araya geleceğini açıkladı.
Çavuşoğlu: İran ile ilişkileri kesmeyeceğiz
Öte yandan Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dünkü açıklamalarında, ülkesinin başka devletlerden gelen emirlere bakarak Tahran ile olan ticari ilişkileri kesmeyeceğini söyledi. Nitekim ABD, ülkelere Kasım ayından itibaren İran petrolüne yönelik tüm ithalatlarını durdurmasını söylemişti. Çavuşoğlu bu konuda şunları söyledi:
‘’İran, Türkiye için iyi bir komşu ve iyi ekonomik ilişkilerimiz var. İran ile olan ticari ilişkilerimizi bir başka devlet bunu istedi diye sonlandıramayız. Eğer ABD’nin kararı barış ve istikrarı sağlama hedefine yönelikse ona destek oluruz. Ama ABD’nin İran meselesinde İsrail’in oyununa gelmemesi gerekir. İran gibi bir ülkede istikrarı sarsmanın kimseye faydası olmaz. ABD de bundan kârlı çıkmaz.’’
AB liderlerinin dün, 2016 Mart ayında Türkiye ve AB arasında imzalanan göç ve sığınmacı anlaşması uyarınca sığınmacılara ayrılan 3 milyar dolar tutarındaki yardımların ikinci taksitinin ödeneceğini duyurması konusunda Çavuşoğlu, Ankara’nın ödemenin herhangi bir aksama olmadan yapılması temennisinde olduğunu iletti.
Türk Bakan, ülkesinin sözlerini yerine getirmiş ve anlaşmanın imzalanmasının hemen ardından AB ülkelerine olan göçmen trafiğini etkin bir şekilde engellemiş olmasına rağmen üzerinde anlaşmaya varılan yardımların ilk taksitini ödemedeki başarısızlığından ötürü AB’yi eleştirdi. Çavuşoğlu, ‘’Yardımların ilk taksitini geciktiren bürokratik sorunlardan ders almış olmalarını ve ikinci taksitin çok daha hızlı bir şekilde ödenmesini ümit ediyoruz’’ diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Sözcüsü: Kimse bize ne yapacağımızı söylemesin
Diğer yandan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise ülkesinin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemleri almaktan vazgeçmeyeceğini ve ABD’nin, bundan vazgeçmemesi durumunda Türkiye’ye uygulayacağı yaptırım sinyallerinin bir anlam ifade etmediğini söyledi. Sözcü ayrıca, S-400 sistemi satın alma gibi konulardaki herhangi bir kararın, egemenlik sahibi bir devlet olarak Türkiye’nin tasarrufunda olduğuna, hangi savunma sistemini hangi teknoloji ile nereden alacağına kendisinin karar vereceğine işaret etti.
Kalın, sözlerinin devamında NATO sözleşmesinde herhangi bir ülkenin NATO dışındaki bir ülkeden savunma sistemi alması halinde üyeliğinin sonlandırılması gibi bir maddenin yer almadığına vurgu yaptı. Üstelik Türkiye’nin uygun şartların sağlanması durumunda Amerikan hava savunma sistemi Patriot füzeleri ya da Batı’da üretilen başka benzer sistemlerin satın alınması konusunu da değerlendireceğini ekledi. Kalın ayrıca Türkiye’nin S-400’ü Rusya ile olan ilişkileri pekiştirmek için satın aldığı iddialarını yalanlayarak şunları söyledi: ‘’Biz ulusal çıkarlarımızdan hareket ederek bu politikaları takip ediyoruz. Tüm devletlerden istediğimiz ve beklediğimiz şey ise dış siyasetinde kimsenin Türkiye’ye ne yapacağını söylemediği bir politika izlemeleridir.’’
ABD’nin İran’dan petrol ithalini durdurma çağrıları ile ilgili olarak Kalın, Türkiye’nin ekonomik çıkarlarına uygun hareket edeceğini ve iki ülke arasındaki ortak sınırların varlığının yanı sıra İran’ın Türkiye için önemli bir ticari ortak olduğunu belirtti ve ekledi: “Doğalgaz ve petrol anlaşmalarımız var ve bunu tehlikeye atacak herhangi bir durumun içerisine girmeyeceğiz. ABD’nin İran’a yönelik yaptırım paketine yalnızca biz veya bölge ülkeleri değil Avrupa ülkeleri de karşı.”
Hükümet kurma hazırlıkları
Yeni Türk hükümetinin kurulması için yürütülen hazırlıklara gelince… AKP’nin Merkez Komisyonu dün akşam Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı. Sözcü İbrahim Kalın, Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu’nun oluşumunu 8 Temmuz’da, meclisteki anayasa yemini esnasında açıklayabileceğinin sinyalini verdi.
Kalın, Cumhur İttifakı çerçevesinde MHP ile mecliste ittifak kuran iktidar partisi AKP’nin dışarıdan birkaç bakanı atamasını uzak bir ihtimal olarak görmediğini söyledi. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) geçen Pazar gerçekleştirilen başkanlık ve meclis seçimlerinin resmi sonuçlarını, yasal temyiz sürecinin 5 Temmuz’da tamamlanmasının ardından açıklaması ve üç gün sonra meclisin toplanarak Cumhurbaşkanı ve milletvekillerinin anayasal yemini etmesi bekleniyor.
Bu bağlamda MHP, meclis başkanlığı için bir aday sunma niyeti olmadığını söyleyerek AKP’nin adayını desteklediğini duyurdu. AKP henüz adayını açıklamadı ancak tüm beklentiler, mevcut Başbakan Binali Yıldırım’ın aday gösterilmesi üzerinde toplanıyor. Yıldırım, yeni başkanlık sistemi gereğince Başkan’ın yemin etmesinin ardından makamını Meclis Başkanına bırakacak.
Başkanlık seçimlerinin kaybeden adayı Muharrem İnce ise, geçtiğimiz Pazar günkü seçim gecesinde kaçırıldığı veya tehdit aldığı iddialarına şu sözlerle karşı çıktı: ‘’Sosyal medyada seçim gecesi kaçırıldığım veya tehdit aldığım ve başkanlık seçimleri için gelen bağışlarla bir okul ve öğrenci yurdu yaptırmaya karar verdiğim konusunda yayılan haberler tamamen asılsızdır. Bu yasal açıdan imkânsızdır.’’
Öte yandan ana muhalefet partisi CHP’nin eski milletvekili dün teröre destek verdiği suçlamasıyla tutuklandı. Eren Erdem, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nda hakkında çıkan tutuklama kararından sonra Ankara’da tutuklandı ve mahkemenin emri üzerine polis tarafından İstanbul’a götürüldü. Eski milletvekiline yönelik dosya, üyesi olmadığı terör örgütüne destek, gizli tanık belirtme, ceza soruşturmasının gizlilik ihlali gibi suçlamaları içeriyor ki, sonuncu suçun cezası 9.5 seneden 22 seneye kadar değişiyor. Mahkeme, yurtdışına kaçma ihtimalinden şüphe duyulduğu gerekçesiyle Erdem hakkında tutuklanma emri verdiğini belirtti. CHP, Pazar günü yapılan erken seçimlerde Erdem’i aday listesine almamıştı.