Türkiye ve Hollanda, 2017’den bu yana kötü olan ilişkilerini normalleştirme yolunda somut adımlar atarak, karşılıklı olarak büyükelçi atamaları gerçekleştirdi. İki ülke Temmuz ayında ilişkilerin normalleştirmesi adına aldığı kararın ardından Türkiye Hollanda’ya büyükelçi atadı.
Şaban Dişli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla Türkiye’nin yeni Lahey Büyükelçisi olarak atandı.
Dişli, AK Parti Sakarya Milletvekilliği, AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı ve AK Parti Genel Başkan Başdanışmanlığı görevlerini yürütmüştü. Ancak kardeşi eski Tümgeneral Mehmet Dişli’nin başarısız darbe girişiminde şüpheliler listesinde yer almasından sonra Başdanışmanlık görevinden istifa etmişti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hollandalı mevkidaşı Stef Blok’un Ekim ayı başında Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştireceğini açıklayarak, bunun ilişkilerin normalleşmesinde bir sonraki adım olacağına işaret etti.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, “Hollanda Dışişleri Bakanı’nın Ekim ayının ilk haftasında ülkemize yapması planlanan resmi ziyaret, ilişkilerin normalleştirilmesi yönündeki müteakip adımı oluşturacaktır. Memnuniyet verici bu gelişmelerin, Hollanda’yla 400 yılı aşan köklü ilişkilerimize ve AB üyelik müzakere sürecimize olumlu yansımasını temenni ediyoruz” ifadelerine yer verildi.
Hollanda, Ankara Büyükelçiliği’ne Kwaasteniet’i atadı
Öte yandan, Hollanda hükümeti de Ankara Büyükelçiliği’ne Marjanne de Kwaasteniet’i atadı. Kwaasteniet daha önce ülkesinin NATO Daimi Temsilciliği görevini yürütüyordu.
Hollanda, 2017’de yapılan anayasa değişikliği referandumu döneminde, ülkedeki Türk vatandaşlarıyla bir araya gelmeyi planlayan Çavuşoğlu’nun uçağına verilen iniş iznini iptal etmişti.
Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın da 11 Mart 2017’de Rotterdam’daki Türk Konsolosluğu’na girişine izin vermeyen Hollandalı yetkililer, Kaya’nın korumalarını gözaltına alarak kendisini Almanya’ya gitmeye zorlamıştı.
Bu yaşananların ardından Türkiye, ülke dışında bulunan Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi’nin görevine dönmemesini istemişti.
İki ülke, bu gelişmenin ardından diplomatik temsilini karşılıklı olarak maslahatgüzar düzeyinde tutuyordu.