Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Türkiye ve Rusya İdlib meselesini 1 yıllığına dondurup 2020 erken seçimlerinde uzlaştı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Londra: İbrahim Hamidi/Şarku’l Avsat

Şarku’l Avsat’a konuşan Batılı diplomatlar, İdlib’deki durumun 1 yıl dondurulmasının ardından 2020’de Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerine gidilmesi konusunda uzlaştıklarını bildirdi.

Aynı kaynaklar, bu uzlaşıya rağmen Rusya’nın İdlib’deki radikal unsurlara müdahale etme olasılığının da halen devam ettiğini de aktardılar.

2254 sayılı karara göre, anayasal reformlar, ABD’nin gözetimi ve dağınık halde bulunan Suriyelilerin katılımıyla düzenlenecek parlamento ve başkanlık seçimleri 18 ay içerisinde düzenlenecek.

Çünkü Şam, rejim lideri Beşşar Esed’in 2021’de sona erecek Cumhurbaşkanlığı seçim takvimine bağlı kalırken, Rusya ve Türkiye erken seçim yapmaktan söz ediyor. Ancak Anayasa Komitesi’ndeki durum, Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın hükümet ve muhalefet adaylarını sunduktan sonra sivil toplum kuruluşlarından ve bağımsız adaylar arasından sunduğu 3. aday listesindeki anlaşmazlık nedeniyle hala karmaşık halde bulunuyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, de Mistura’ya 3. Listenin oluşturulmasındaki ABD’nin herhangi bir rolünü reddettiğini, 3’te 2 çoğunluğa, komisyon başkanlarına ve Şam’da düzenledikleri toplantılara bağlı olduğunu bildirdi. Muallim ayrıca bu yılın başında Soçi’deki Suriye Ulusal Diyalog Konferansı’nda yayınlanan resmi beyanı tanımadığını ifade etti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, birkaç gün önce Moskova’da toplantıda Suriye Müzakere Heyeti Başkanı Nasır el-Hariri’ye birkaç gün önce Moskova’da düzenlenen toplantıda anayasa komisyonunun 3. listesinin Kasım ayı sonunda Astana’da bir araya gelecek 3 garantör ülke İran, Türkiye ve Rusya’nın oluşturması gerektiğini bildirmişti. Hariri geçtiğimiz pazartesi günü Londra’da düzenlenen toplantının ardından Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Rusya, Suriye ortaklığının zorluğu, 10 sayılı kanunun kaldırılması gibi Suriye rejiminin verdiği kararlar, asker kaçaklarına özgürlük ve Suriye liderliğinin olması gereken siyasi süreci ele aldı” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçtiğimiz cumartesi günü düzenlenen İstanbul zirvesinde yılsonundan önce anayasa komitesinin kurulmasını onaylamıştı.

Buna karşılık geçtiğimiz pazartesi günü Londra’da düzenlenen toplantı sırasında ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Hariri ve de Mistura’nın bulunduğu ‘küçük grup üyeleri’, BM’nin tarafından oluşturulmayan bir anayasa komitesini reddettiklerini bildirdi.

Hariri, Londra toplantısında, İdlib’deki durumla ilgili gelişmeler hakkında brifing verdi. Hariri, gerilimi azaltma bölgelerinin korunması gerektiğini ve rejimin siyasi sürecin ilerlemesiyle ilgili sunduğu bahanelerin reddedildiğini belirterek, “BM’nin siyasi süreçte ilerlemeye yönelik çabalarını ve Suriye’de siyasi bir çözüme götüren siyasi bir sürecin başlatılması olasılığına bir pencere açılması ihtimalini de görüştük. Komitenin kurulmasının engellenmesi için rejimin koyduğu engelleri ele aldık. Çünkü rejim Birlemiş Milletler Güvenlik Kurulu (BMGK) kararlarının uygulanması için BM himayesindeki siyasi sürece katılımı kabul etmiyor” diye konuştu.

Hariri, uluslararası temsilcilerin önünde yaptığı konuşmada İran’ın anayasa komisyonunun kurulması ve İdlib için çalışma fırsatını topraklardaki etkisini güçlendirmek, sivil ve askeri devlet kurumlarına sızmak, rejimin kontrolü altındaki bölgelerde asker konuşlandırmak için kullandığını söyledi. İran’ın askeri noktaları askeri üslere dönüştürme amacıyla askeri konuşlandırdığı, Hizbullah elindeki eğitimli askerleri çıkardığını, Suriye ve Ürdün arasındaki Nasib Geçidi yakınlarında Hizbullah’ın merkezini kurduğunu ve yerleşim bölgelerindeki ihlallerine devam ettiğini söyledi.

Hariri, “Ayrıca tutuklular, politik sürece iten muhasebe konuları ve Suriye’deki yeniden yapılanmayı siyasi geçişle birleştirme, Suriye’de yeniden yapılanmanın siyasi geçişe bağlanması ve mültecilerin gönüllü geri dönüşü için tarafsız bir ortam sağlamanın zorunluluklarını görüştük” dedi.

ABD yetkilileri, 2254 sayılı kararı uygulamak için Cenevre’deki siyasi süreci aktive etmenin ve BM himayesinde anayasa komitesi kurulmasının öneminin vurgulandığını ifade etti. Ayrıca yetkililer, güvenli bir ortamın sağlanması ve BM gözetiminde parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini yapılmasının gerekliliğini vurguladı.