Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkiler Ege ve Akdeniz nedeniyle yine gerildi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Ankara -Atina hattındaki Ege ve Akdeniz gerginliği yeniden gündemde. Türkiye, söz konusu denizlerde egemenliğini ihlal etmeye çalışanları tehdit ederken Yunanistan da Ege Denizi’nde uluslararası hukuku ihlal ettiğini öne sürerek Türkiye’yi uyardı.

İki komşu ülke arasındaki ilişkiler şubat ayında, Kardak Kayalıkları açıklarında Türk ve Yunan sahil güvenlik botları arasında yaşanan gerginliğin ardından bozulmuştu.

“Ege ve Kıbrıs’ta boş hayaller peşinde koşmayın”

AK Parti Tire İlçe Başkanlığı 6. Olağan Kongresi’nde konuşan Başbakan Binali Yıldırım konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

“Akdeniz ve Ege’de egemenlik hakkımızı ihlal edenlere müsamaha göstermeyeceğiz. Ege ve Kıbrıs’ta boş hayaller peşinde koşmayın. Daha önce Ege için, Kıbrıs için boş hayaller kuranların akıbetini tarih kitapları yazıyor. Türkiye sorumsuz, ihtiraslı dış politika güdenlerin senaryolarına, kışkırtmalarına pabuç bırakacak bir ülke değildir.”

“Kardak’ın Türkiye’nin egemenliği altında olduğuna dair herhangi bir şüphe yok”

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy kısa süre önce, ‘Yunanistan’ın Kardak bölgesini ve Ege’deki bazı adacıkları Avrupa Birliği’nin (AB) ‘Natura 2000′ çevre programına dahil ettiğine’ ilişkin soruya yazılı yanıt vermiş, Kardak Kayalıkları’nın Türkiye’nin egemenliği altında olduğuna dair herhangi bir şüphe bulunmadığını söyleyerek, “4519 sayılı Yunanistan Kanunu’nun Ege Denizi’nde Türkiye ile Yunanistan arasındaki çatışmalara ilişkin hiçbir yasal etkisi olmayacağını tekrarlamak istiyoruz” ifadesini kullanmıştı.

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada Aksoy’a cevap verilerek, “Türkiye, kendi etrafındaki bazı bölgelerde yaptığı gibi, herhangi bir sonuçla karşılaşmadan uluslararası hukuku ihlal edebileceğini düşünüyorsa hata yapıyor. Ankara’ya sözlerini tartmasını tavsiye ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

AB liderleri Türkiye’yi kınamıştı

AB liderleri mart ayında Brüksel’de yaptıkları zirvede Akdeniz’in doğusundaki Kıbrıs sularında doğalgaz aramak için sondaj çalışması yapılmasını önlediğini belirterek Türkiye’yi güçlü bir şekilde kınamıştı.
Doğu Akdeniz’de İtalyan ENİ şirketine ait ‘Saipem 12000’ gemisi Türkiye’nin münhasır bölge olarak kabul ettiği alanda doğalgaz araması yapmak istemiş, bunun üzerine Türk savaş gemileri 9 Şubat’ta İtalyanların sondaj gemisini durdurmuştu.

Türkiye, Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’deki eylemlerini ‘yasadışı’ olarak nitelendiren AB liderlerinin tutumunu reddederek bunu ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirmişti.

Ankara, Kıbrıs Rum Kesimi’nin Ada’nın doğal kaynaklarını tek taraflı olarak kullanma hakkına sahip olmadığını ve Kıbrıslı Türklerin de bölgedeki zenginlikte hakları olduğunu vurgulamıştı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, AB’nin beyanının Yunanistan’ın ve Kıbrıs’ın çıkarlarına hizmet ettiğini söyleyerek Türkiye’ye karşı kabul edilemez ifadeler içerdiğini belirtmişti.

Kardak Kayalıkları, Muğla’nın 7 km batısında, 40 dönümlük bir alana sahip iki kayadan oluşuyor.

“Sınır dışı edilme nedenleri ulusal güvenliğin tehlike altına girmesidir”

Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Taçi, Gülen hareketine mensup 6 üst düzey ismin Kosova’dan sınır dışı edilmesine ilişkin yaptığı açıklamada,”Kosova İstihbarat Ajansı’nın bu raporuna göre Türk vatandaşı bu kişilerin sınır dışı edilmelerinintek nedeni, söz konusu kimselerin Kosova’nın ulusal güvenliğini tehlikeye atan yasa dışı eylemleridir. İstihbarat Ajansı’na göre sınır dışı edilmelerinin tek nedeni, ulusal güvenliğin tehlike altına girmesidir” dedi.

Taçi, ulusal güvenlik konuları ile insan hak ve özgürlükleri arasındaki çizginin dünyanın en demokratik ülkelerinde bile kalıcı bir sorun olduğuna dikkat çekti.

“Sınır dışı hakkında soruşturma ve yazılı rapor talep ettim”

Kosova Başbakanı Ramuş Haradinay ise Türk vatandaşlarının acil ve gizli bir şekilde sınır dışı edilmelerinde görev alan tüm ilgili kurumlardan olay hakkında soruşturma ve yazılı rapor talep ettiğini açıkladı.

Haradinay, üst düzey yetkililerin bilgilendirilmeden bu gibi eylemlerin tekrarlanmaması gerektiğini söyledi.

Haradinay, Kosova İçişleri Bakanı Flamur Sefaj ve İstihbarat Ajansı Başkanı Driton Gashi’nin görevden ayrılmaları talebine ilişkin yöneltilen bir soruya “Onlar benim güvenimi kaybetti. Çünkü bana inanmadı ya da belli bir sebepten dolayı bu yaşanan olaylar hakkında beni bilgilendirmeyi düşünmediler. Bu yüzden görevlerinden ayrılmalarını talep ettim” dedi.