Türk mahkemesi, 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen başarısız darbe girişimine karıştığı gerekçesiyle gözaltına alınan iş adamı ve insan hakları savunucusu Osman Kavala’nın tutuklanmasına karar verdi. 28 Ekim’de ‘Anayasayı ihlal’ ve ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlamalarıyla gözaltına alınan Osman Kavala, dün çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Kavala 17-25 Aralık süreci hakkında bilgi verdi

Kavala, darbe girişimine katılmak ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde Erdoğan ve hükümetindeki bakanlara yakın isimleri kapsayan 17-25 Aralık soruşturmalarında ortaya çıkan yolsuzluk skandalındaki rolü hakkında ifade vermişti. 17-25 Aralık soruşturmaları, Ankara tarafından geçtiğimiz yıl yaşanan başarısız darbe girişiminin planlayıcısı olarak suçlanan ve halen ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’in kumpası olarak değerlendiriliyor.

Kavala hakkında yürütülen soruşturma, ABD’nin İstanbul Konsolosluğu çalışanı Metin Topuz davası çerçevesinde yürütülüyor. Casusluk, anayasal düzeni değiştirmeye ve hükümeti devirmeye çalışmak suçlamalarıyla tutuklanan Metin Topuz, ABD ve Türkiye arasında diplomatik kriz yaşanmasına ve iki tarafın da karşılıklı olarak vizeleri askıya almasına sebep olmuştu.

Osman Kavala kimdir?

Paris doğumlu Osman Kavala, Türkiye’nin en büyük yayınevlerinden biri olan İletişim Yayınları’nın sahibi ve Türk toplumundaki farklılıkları kültür ve sanat yoluyla aşmaya çalışan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı.

Anadolu Kültür Vakfı, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlılar tarafından 1915’te Ermenilerin soykırıma uğradığı iddialarıyla yaşanan anlaşmazlık nedeniyle, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi için köprü kurmaya çalışan bir kurum.

Türkiye, soykırım iddialarını sonuna kadar reddederken, 300 ila 500 bin arasında değişen rakamlarla ifade edilen Ermenileri Türk olarak görmekte ve dönemin koşulları sebebiyle açlık ve kıtlık sebebiyle öldüklerini belirtmektedir.

Osman Kavala’nın Atatürk Havalimanı’nda gözaltına alınması, başarısız darbe girişiminin ardından başlatılan operasyonlarla 60 bin kişinin tutuklanması ve 160 bin kişinin özel sektör ve kamu kuruluşlarından ihracı, insan hakları alanındaki eleştirilerin artmasına sebep oldu.
HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir’e 11 ay 20 gün

Öte yandan, HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir hakkında, ‘kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği’ gerekçesiyle görülen davada, Diyarbakır Mahkemesi 11 ay 20 gün hapis cezası verdi. İsmini vermek istemeyen bir yargı kaynağı, Pir’in avukatlarının, müvekkillerinin davranışının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesini talep ettiklerini belirtti. Diğer yandan Pir, yaptığı basın açıklamasında, “Bugün olsa o sözleri kullanmam. Hakaret içerikli bir söz olduğunu bilmiyordum” dedi.

HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan’a verilen hapis cezası bozuldu

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan hakkında terör örgütüne (PKK) üye olmak suçlamasıyla yürütülen davada verilen 8 yıl 1 ay 15 günlük hapis cezası kararı bozuldu.

Zeydan ve birkaç HDP’li milletvekili terörle mücadele kapsamında yürütülen soruşturmada ifade vermek için savcılığa gitmedikleri gerekçesiyle geçtiğimiz yıl kasım ayında gözaltına alınmıştı.

Milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması ve yargı yolunun açılması için yapılan anayasa değişikliği geçtiğimiz yıl mayıs ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) geçti.

Bülent Tezcan’a soruşturma

Öte yandan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan hakkında Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle soruşturma başlattı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tezcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle adli kontrol şartı uygulanıp, yurt dışına çıkış yasağı getirilen Tekirdağ’ın Süleymanapaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat’la bir araya gelmişti. Tezcan, sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan konuşmasında, “Faşist diktatör” ifadesini kullanmıştı.

“Türkiye’de de herhangi bir faşistin ve diktatörün bulunmadığının en büyük ispatı…”

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ yaptığı açıklamada, Tezcan’ın sözlerine karşılık, “Türkiye’de hep faşizan uygulamaların şakşakçısı, öncüsü olanlar, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki yasakları kaldıran, demokratikleşmeyi sağlayan ve büyük reformların altına imza atan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na aynı üslupla saldırmaktadırlar. Bunu şiddetle kınadığımızı bir kez daha ifade etmek isterim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin faşist bir devlet olmadığının, Türkiye’de de herhangi bir faşistin ve diktatörün bulunmadığının en büyük ispatı Sayın Tezcan gibi birisinin çıkıp bugün bu terbiyesizliği, edepsizliği yapmaya cüret etmesidir” ifadelerini kullandı.

Bununla birlikte Bozdağ yaptığı açıklamada, OHAL kararının ne zaman sona ereceğine dair soru üzerine, “Vatandaşın gündelik hayatında 20 Temmuz’dan öncesi ve sonrası arasında bir fark olmadığını, her türlü hakkını hukukunu kullandığını özellikle ifade etmekte fayda görüyorum. Ne zaman kalkar? Tabii bu ihtiyaç kalktığı zaman elbette kalkacaktır. Zaruret kalktığı zaman kalkacaktır” şeklinde konuştu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu 2018 Yılı Bütçesi oturumunda soruları yanıtlayan Bozdağ, Türkiye’nin 15 Temmuz’da karşılaştığı tehdit ve OHAL ilan edildikten sonra yapılan çalışmaların, görülenin buz dağının bir kısmı olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı tehlikelerin yalnızca ‘Fethullah Gülen’ ile sınırlı olmadığını belirten Bozdağ, Türkiye için tehdit oluşturan çok sayıda terör örgütü olduğunu söyledi.

Kalın: Erken seçim gündemimizde yok

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun erken seçim çağrısına yönelik açıklamasında, “Erken seçim gündemimizde yok. Bunu ısrarla ifade ettik. Milletimizi erken seçim tartışmalarıyla yormak gibi bir niyetimiz yok. Bunun takvimi az çok bellidir. 2019 yılı içinde Mart ayında yerel seçimler, Kasım ayında başkanlık seçimleri yapılacaktır. Bu takvim bellidir. Burada zihinleri bulandırmaya, piyasaları bulandırmaya gerek yok” ifadelerini kullandı.