24 Eylül seçimleri öncesinde Almanya ile Ankara arasındaki gerginlik tırmanırken, Almanya’nın yanı sıra diğer ülkelerden de Türkiye’nin AB’ye girmesini reddeden ülkeler ortaya çıktı. Öte yandan AB ülkeleri arasında Türkiye ile devam eden müzakerelerin fizibilitesine ilişkin bölünme durumu mevcut.

Türkiye, AB üyeliği konusunda Avrupalı politikacıları popülizmden uzak durmaları konusunda çağrıda bulundu.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Almanya’da ve Avusturya’da siyasi liderlerin seçim kampanyalarını Türkiye karşıtlığı ve ülkemizin AB üyelik sürecini engelleme temelleri üzerine kurmalarını esef ve ibretle izliyoruz. Türkiye, anılan ülke siyasetçilerinin miyop bakış açılarının göremeyeceği zenginlikte bir aidiyete ve geleceğe sahip olup, kendi yönünü kendisi belirlemektedir” denildi.

Açıklamada, söz konusu politikacıların bakış açısı ‘dar görüşlülük’ olarak nitelendirildi ve Türkiye’nin hedefini ancak kendisinin belirleyeceği vurgulandı. ‘Popülizm yapmasının kuruluş değerlerine aykırı olduğuna ve kıtada yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi gibi artan eğilimlere teşvik ettiğine’ dikkat çekildi.

Almanya Şansölyesi Angela Merkel, pazar günü, “Türkiye, hiçbir zaman AB üyesi olmamalı. AB’deki meslektaşlarım ile konuşup üyelik müzakerelerinin sona ermesi için ortak bir pozisyona ulaşabilecek miyiz bakacağım” demişti. Merkel’in rakibi Schulz, “Almanya Başbakanı olursam Avrupa Konseyi’ne Türkiye ile üyelik müzakerelerinin bitirilmesi teklifinde bulunacağım” ifadelerini kullanmıştı. Merkel, dün seçim öncesinde Federal Parlamento (Bundestag) önünde yapılan son toplantıda, Türkiye’nin hukuk ilkelerinden uzaklaştığını, bu nedenle ekim ayında yapılacak Avrupa Konseyi toplantısında, Türkiye ile yürütülen AB üyelik müzakerelerinin dondurulması ya da tümüyle kesilmesi konusunu da görüşebileceklerini söyledi.

Merkel, bu konuda ilk adımları attıklarını da belirterek, şöyle devam etti:
“Estonya dönem başkanlığından durum böyle kaldığı sürece gelecek aylarda Gümrük Birliği’nin genişletilmesi konusunun gündeme konulmamasını istedik. Ayrıca ekim ayında düzenlenecek Avrupa Konseyi toplantısında Türkiye ile ilişkilerin geleceğinin görüşülmesini önereceğim. Buna görüşmelerin dondurulması ya da sona erdirilmesi konusu da dahil olacak.”

1995 yılında imzalanan ‘Gümrük Birliği Anlaşması’, şu anda geleneksel tarımsal ürünler olmaksızın endüstriyel ürünler için geçerlidir. Anlaşma güncellenirse, tarım, hizmet ve sanayi ürünleri ile kamu tedarik sektörlerini kapsayacak. Türkiye’nin diğer ülkelerle AB serbest ticaret anlaşmaları imzalamasını engelleyecek.

Fransa AB’nin Türkiye ile müzakerelerini sürdürmesini reddeden bloğa katıldı. Fransız hükümet sözcüsü Сhristophe Castaner dün, Türkiye’deki siyasi durum, mevcut pozisyonlarımız göz önüne alındığında, üyelik müzakerelerine, görüş alışverişine, Türkiye’yle entegrasyonun güçlenmesini beklemeye devam etmenin imkansız olduğunu gösteriyor” dedi.

France Inter radyosuna verdiği demeçte, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin durdurulduğunun, bugün için bir gerçek olduğunu kaydeden Castaner, Avrupa ve Türkiye arasındaki diyaloğun ise sürmesi gerektiğinin altını çizdi.

Fransa Devlet Başkanı Emmnuel Macron, seçiminden önce, Türkiye’nin AB’de üyelik müzakerelerinde ilerleme kaydedilmeyeceği konusunda uyarıda bulunmuştu.

Türkiye ile müzakerelerin sürdürülmesine ilişkin AB kurumlarında bir ayrım yaşanmakta. AB Müzakereleri Sözcüsü, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in üyelik müzakerelerine son vermeye çağrısı sonrasında, Türkiye’nin tavrının AB’ye katılımını imkansız hale getirdiğini söyledi.

Öte yandan, AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Türkiye’nin hala AB üyeliği için bir aday olduğunu ve ‘bölgede önemli bir ortak’ olduğu düşüncesiyle diyaloğa devam edeceklerini vurguladı.

Dün, 12.Bled Stratejik Forumu nedeniyle bulunduğu Slovenya’nın kuzeybatısındaki Bled kentinde düzenlenen basın toplantısında Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinin devamı konusunda bir soruya Mogherini, Türkiye ile AB arasındaki üst düzey siyasi diyalog toplantısının geçtiğimiz ay Brüksel’de düzenlendiğine işarette bulunarak, cevap verdi. Söz konusu toplantıya, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik katılmıştı.

Öte yandan, Türk kaynakların bildirdiğine göre, AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, çarşamba günü Estonya’nın başkenti Tallinn’de AB dışişleri bakanlarının gayrı resmi toplantısına katılacak ve iki gün süreyle görüşmelerde bulunacak. Çelik AB dışişleri bakanlarıyla, Türkiye’nin AB ile ilişkileri ve Türkiye’nin Almanya’daki seçim kampanyaları sırasında içişlerine karışması üzerine görüşmelerde bulunacak.

Çelik, Merkel-Schulz ikilisinin televizyon düellosunda Türkiye’ye söz söyleme yarışına girdiğini belirterek, “Bu, AB’nin kurucu değerlerine saldırmaktır” dedi. Bakan Çelik, resmi Twitter hesabından, “Tuğlaları popülizm olan bir Berlin duvarı inşa ediyorlar” ifadelerini kullandı.