Türkiye’nin Babü’l-Heva sınır kapısının Fethu’ş Şam Cephesi’nin (El-Nusra) denetimi altına alınması durumunda, tamamen kapatmakla tehdit etmesi üzerine, Ahraru’ş Şam ve Heyet Tahrir Şam, arasında devam eden çatışma durdu. Bu durum, geçen salı gününden beri aralarında şiddetli ve aralıksız çatışmalar çıksa da iki savaşçı grubu müzakerelere geri dönmeye itti.
Çatışmalar Ahraru’ş-Şam Hareketinin tamamen kontrol altına aldığı İdlip’in kuzeyinde bulunan sınır kapısı ve çevresinde yoğunlaştı. Suriye İnsan Hakları Gözlem Evi müdürü Rami Abdurrahman çatışmalar şu an savaş alanına dönen sınır kapısının içinde yapılıyor. Bir kısmını Heyet Tahrir Şam diğer bir kısmını Ahraru’ş-Şam Hareketi’nin kontrolü altına aldı.
Abdurrahman Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Heyet Tahrir Şam’ın Ram Hamdan köyüne yönelik daha önceki girişimlerine işaret ederek, Binnish Şehri önlerinde şiddetli çatışmaların yaşandığını belirtti. Abdurrahman, Fethu’ş Şam Cephesi’nin İdlip’de çatışmaların başından beri ilerlediğini söyledi.
Aktivistler Heyet Tahrir Şam, unsurlarının Kafr Lusein köyünden Babül Hava sınır kapısına ilerlemeye çalıştıklarını ifade etti. Çünkü sınır kapısı yakınındaki iki köy ve Sarmada şehrinde iki taraf arasında benzer çatışmaların eşzamanlı patlak verdiğini ifade etti.
Şarku’l Evsat’a muhalif bir kaynak Fethu’ş Şam Cephesi’nin sınırdaki Ahraru’ş-Şam unsurlarını kuşatmasından sonra sınırı ele geçiren ayrılıkçı kuvvetler, Nurettin Zengi ve Feylaku’ş-Şam hareketi unsurlarının yönelmesi ile cuma sabahı el değiştirdiğine dikkat çekerek, Babü’l Heva’nın kaderiyle ilgili görüş birliğine varmak için iki taraf arasında yeni müzakerelerin canlandığını söyledi.
İki taraf ortak açıklamalarında reform için mücadele eden muhalif kuvvetler olarak tartışmanın tarafları arasına girmeleri gerektiğini söylediler. Suriye Gözlemevi Feylaku’ş-Şam ve Nurettin Zengi hareketinden savaşçıları taşıyan onlarca mekanizmanın bulunduğu konvoyun iki grubun arasını ayırmak ve savaşı ve komutayı durdurmak için şehir protestoları ve gösterileri yaptı. Daha fazla çatışmaların şiddetlenmesine mani olmak için Tahriru’ş-Şam ve Ahraru’ş-Şam arasındaki savaş bölgelerine yöneldiğine dair kaynakların söylemlerini güvenilir olarak vasıflandırdı.
Kaynak, Fırat Kalkanından birçok grubun Ahraru’ş-Şam’ı desteklemek için İdlip’e yönelmeye hazırlandığını, çoğunluğu Ahrar’dan oluşan 150 kişilik bir grup ise, Fethu’ş Şam Cephesi ile savaşmak için Babül Hava sınır kapısında çatışmaya girdiğini ifade etti.
Ahraru’ş-Şam Hareketi resmi sözcüsü Muhammet Ebu Zeyd Türkiye toprakları üzerinden Kuzey Halep’in bir köyüne ilk saldırıda girdiklerini belirtti. Bu saldırıda Ahrar’dan 150 savaşçının bulunduğunu önümüzdeki saatlerde yeni saldırıların olabileceğine işaret etti. Heyet Tahrir Şam Basın İlişkileri Müdürü Imadüddin Mücahit daha önce Heyetin sınırın bağımsız şehir tarafının idaresinin teslimini istediğini ilan etmiş, Ahraru’ş-Şam Hareketi reddetmişti. Ebu Zeyd, son zamanlarda Heyet Tahrir Şam’ın yaptığı tüm kışkırtmaların ilk ve son hedefinin İdlip’de bulunan özgür bölgelerin akciğer olarak görülen Babül Hava sınır kapısını kontrol altına almak olduğunu belirtti.
Feylaku’ş-Şam Heysem Cuma’nın, kuzeyin Fethu’ş Şam Cephesi kumandanı Ebu Muhammet Culani ve grubundan temizlenmesi aşaması başlamıştır. Halkımız dizginleri ele aldı. Grupların terörün ve radikalizmin köklerini koparıp atmadan oturmamaları gerekir.
Gözlemevine göre iki grup arasında salı gününden beri devam eden çatışmalar aralarında en az 15 sivil bulunduğu 65 kişi öldü.
Suriye Belgesi Araştırmacısı Ahmet Ebu Zeyd, “Fethu’ş Şam Cephesi savaşın idaresini başarıyla elinde tuttu ve grupları ve bölgeleri belirledi. Ahrar büyük yardımlar almasına ve halkın sempatisine daha yakın olmalarına rağmen birlikleri geniş sahalara yerleştirme problemi yaşadı. Ve sonunda sınır kapısında kuşatıldı” dedi.
Ebu Zeyd Şarku’l Evsat’a, “Gap Vadisi bölgeleri ve Cebeli Zaviye’nin büyük bir kısmı hala Ahraru’ş-Şam’ın kontrolü altında. Bunlar Güney İdlip kırsalındaki bölgeler ve Hama kırsalı. Ve hala en büyük birlikleri sayılan kuzey tarafındaki çöl bölgesini tarafsızlaştırıyorlar” dedi. Gap Vadisi ve Cebeli Zaviye dışında Ahraru’ş-Şam savaş idaresi, bölgeleri ve geniş grupları tarafsızlaştırma ve savaşı yönlendirme konusunda başarısız olduğunu ekledi.