Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Türkiye’nin ‘Seyahat Uyarısı’na Almanya’dan cevap | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Almanya Şansölyesi Angela Merkel, dün Türk hükümetinin Almanya’daki vatandaşlarını ‘uyarmasına’ karşı çıktı. Ayrıca ülkesinin ‘ifade özgürlüğü ve hukukun üstünlüğüne’ saygı gösterdiğini vurgulayan Merkel, Delbrück kentindeki bir seçim etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Şunu açık bir biçimde ifade etmek istiyorum. Her Türk vatandaşı ülkemize seyahat edebilir. Bizim ülkemizde hiçbir gazeteci tutuklanmıyor, hiçbir gazeteci gözaltına alınmıyor, ülkemizde fikir özgürlüğü ve hukuk devleti ilkeleri geçerli. Biz de bundan gurur duyuyoruz” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, cumartesi günü internet sitesinde yayınlanan, ‘Almanya Federal Cumhuriyeti’ne İlişkin Seyahat Uyarısı’ başlıklı açıklama ile Almanya’da yaşayan ve Almanya’ya seyahat edecek Türk vatandaşlarını uyarmıştı.

Açıklamada, ‘Almanya’da siyasi liderlerin seçim kampanyalarını Türkiye karşıtlığı ve Türkiye’nin AB üyeliğini engelleme temelleri üzerine kurduğu’ söylenirken, Almanya’da siyasi atmosferin, bir süredir giderek artan şekilde aşırı sağ ve hatta ırkçı söylemin etkisi altında bulunduğu ifade edildi.

‘Kötü şaka’

Fransız haber ajansı AFP’nin aktardığı bilgilere göre, Almanya Şansölyesi’nin kıdemli danışmanlarından Peter Altmaier, dün Türkiye’nin uyarılarını ‘kötü şaka’ olarak değerlendirdi.

İki ülke arasındaki ilişkiler 15 Temmuz 2016’da yapılmaya çalışılan darbe girişiminden sonra gerildi. Almanya, darbeye teşebbüs edildikten sonra, Türk makamlarının yürüttüğü sınır dışı tutuklamaları ve Alman vatandaşlarını ‘siyasi nedenlerle’ gözaltına alınmalarını şiddetle kınıyor. Söz konusu tutuklananların arasında Die Welt’in Türkiye’deki muhabiri, hem Alman hem de Türk vatandaşlığını elinde bulunduran Deniz Yücel de bulunmakta.

Merkel dün yaptığı açıklamada, “Yücel ve onun gibi gözaltında bulunan 11 Alman vatandaşının hapiste kalmasının hiçbir gerekçesinin bulunmadığını düşünüyoruz” dedi.

Erdoğan, çarşamba günü, Merkel ve rakibi Martin Schulz’un 24 Eylül’de yapılması beklenen parlamento seçimlerine hazırlık amacıyla geçtiğimiz Pazar günü yapılan bir televizyon tartışması sırasında, Türkiye hakkındaki sözlerini ‘Nazizim’ olarak nitelendirdi. Merkel tartışmada, Ankara ile AB üyelik müzakerelerinin sona erdirilmesini desteklediğini açıkladı. Schulz, ‘SPIEGEL’ web sitesinde yayınlanan konuşmasında, “Ankara hükümeti dengesini kaybetti. Almanya, Türkiye tarafından yapılan hakaretleri kabul edebilecek bir ülke değil” ifadelerini kullandı.

“Türkiye uluslararası hukuka saygı duymalı”

Ankara ve Berlin arasındaki söz düellosu devam ederken, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, dün, 82’inci Uluslararası Selanik Fuarı kapsamında düzenlenen geleneksel basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı ve “Türkiye ile AB’ye katılım müzakerelerinin durdurulması stratejik bir hata olur” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şu anda AB karşısında iyimserlik doğurmadığını öne süren Çipras, Türkiye’nin önemli ve güçlü bir devlet olarak bölgedeki istikrarın ve güvenliği sağlanmasında önemli rolü olduğunu da ekledi. Çipras, “Türkiye uluslararası hukuka saygı duymalı” diyerek çağrıda bulundu.

Merkel, Türkiye ile üyelik müzakerelerini durdurmayı önermişti. AB’nin 27 üyesinin büyük çoğunluğu bu talebi reddetti. Söz konusu müzakereler 2005 yılında başladı ve bugün hala devam etmekte.

Merkel, ‘Frankfurter Allgemeine Zeitung’ gazetesine yaptığı açıklamada, “Göç konusunda dayanışma yoksa, diğer alanlarda dayanışma olmayacaktır” dedi. Şansölyenin sözleri, AB üyeliğinden net kazanç olarak milyarlarca avro alan Doğu Avrupa ülkelerine bir uyarıydı.

Doğu Avrupa ülkelerini, İtalya ve Yunanistan’dan sığınmacıların bir bölümünü kabul etmeye zorlamak için verilen yargı kararı geçtiğimiz hafta bu ülkelerin hükümetlerini kızdırdı. AB, çarşamba günü iki yıldır Brüksel’de yapılan sığınmacı krizi zirvesinde alınan ‘mültecilerin dağıtımı’ kararına, Slovakya ve Macaristan tarafından yapılan itirazları reddetti.

Avrupa ülkelerinin dışişleri bakanlarının çoğunluğu, Eylül 2015’te, yaklaşık 120 bin mülteciyi AB’ye dağıtmak için oy kullandı. Söz konusu mülteciler, 2014’ten beri Yunanistan ve İtalya sahillerine ulaşan 1.6 milyon mültecinin bir kısmını oluşturmakta.

Bazı Doğu Avrupa hükümetleri, çoğunlukla Müslüman ülkelerden gelen insanları kabul etmeye hazır olmadığını söyleyerek, bu payları reddetti. Merkel, Avrupa’nın kırılgan göç politikasının daha kararlı bir hale gelmesi durumunda, sığınmacıların AB ülkelerine dağılımının daha kolay olacağını söyledi.