Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Üç Suudi kadının belediye başkanlığına atanması, odaklanma ve süreklilik | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Odaklanma ve süreklilik, kişinin günlük hayatında öğrendiği en önemli şeylerden biridir. İlk kez üç Suudi kadınının halkla ilişkilerde doğrudan sorumluluklara sahip kamusal bir pozisyon olan belediye başkanlığına atanması, Suudi Arabistan’daki değişim projesinin sürekliliğinin bir göstergesidir. Suudi Arabistan’ın bu gelişim projesini tüm zorluklara rağmen aynı şekilde sürdürmeye odaklanması, hiç şüphesiz ülkenin büyük bir geleceğe doğru ilerlemesini sağlayacak. Suudi Arabistan halkı gibi muhafazakâr bir toplumda kadınların araba kullanmasına izin verilmesinin ardından üç Suudi kadının bu tür kamu görevlerine atanması bir başka büyük sıçrama oldu. Kanunlar, kararlar, atamaların yanı sıra din adamları ve entelektüellerin katıldığı bilinçlendirme kampanyaları arasında kadınları uzun süre izole eden kurallarda reformlar gerçekleştirildi.

Belediye başkanlığı, insan ağırlıklı bir alanda önemli sosyal sorumluluklara sahip bir kamu kurumudur. Bu kurumlarda yer almak, kadınlar için büyük bir meydan okuma ve kadınların işgücü piyasasına katılım oranını üçte bir oranında artırmayı planlayan hükümetin verdiği sözlere bağlılığını teyit eden cesur bir adımdır. Bununla birlikte, bu konumlara egemen olan erkeklerin bugün yeni başkanlara çalışmalarında destek olmaları gerekir. Belediye yönetimi, onlarca yıldır muhafazakar olmayan toplumlarda bile kadınlar için farklı ve zorlu bir deneyim olmuştur.

Bahsettiğim odaklanma konusu bir kadına araba kullanmasına izin vermekten daha fazlasıdır. Bu, bir milyondan fazla kadının hayatını değiştirecek ve yaklaşık bir milyon ailenin gelirlerini artıracak önemli bir hamledir. Bazıları için bir reklam aracı olarak görülse de 5 Suudi kadının uçak kullanma lisansı alması gibi farklı alanlarda da iyi gelişmeler oldu. Bazı gelişmeler ise sessizce ve medyada yaygara kopmadan gerçekleştiriliyor. Adalet Bakanlığı’nda, 521’i kadın, 650’si erkek olmak üzere toplam bin 171 avukat eğitimini tamamlarken, havaalanlarında, şirketlerde, piyasalarda ve bazı devlet dairelerinde birden kadın çalışanlar beliriverdi.

Bana göre, değişimin yukarıdan dayatılması zordur. Yani, hükümet tarafından en üst düzey kararlar aracılığıyla çalışma alanlarında kadınların da varlığına yer açılması kolay değil. Çünkü iş hayatında sadece kendilerinin olmasını isteyen erkeklerin birçoğu henüz buna hazır değil veya henüz ikna olmadılar. Öte yandan hükümet bu projeyi 2030 Vizyonu kapsamında uyguluyor. Aynı zamanda taraflar arasındaki durumu dengelemeye ve ip üstünde yürümeye çalışıyor.

Bu değişimler, toplumun tümünde yankı uyandırmazsa, sadece sosyal reformlar olarak değil, aynı zamanda ailenin statüsüne ve elbette kadına sağladığı katkı görülmezse, başarılı olamaz. Bu reformların uygulanabilirliği konusundaki önemli nokta budur. Reformlar, sadece toplumun belli bir kesimi tarafından değil, tümü tarafından kabul görürse desteklenir.